Davacı vekili, davalı ... sevk ve idaresindeki motosikletin karşıya geçmekte olan davacıya çarpması sonucu davacının yaralandığını, bu sebeple 1.000,00 TL maddi 20.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulü ile 38.158,00 TL zararın davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 4.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,
karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre ve hükümde; davalı ... için "davalı sigorta şirketi" yazılmış olmasının mahallinde her zaman düzeltilebilir maddi hata olmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası nedeni ile cismani zarar tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, trafik kazası sonucu malül kaldığını ileri sürerek iş göremezlik tazminatı talep etmiş, aktüerya bilirkişisi tarafından hazırlanan hesap raporunda TRH-2010 yaşam tablosu dikkate alınarak davacının kaza tarihinden sonraki muhtemel yaşam süresi belirlenmiş hesaplama yapılmış, mahkemece bu rapor hükme esas alınmıştır.
Hükme esas alınan hesaplama, Hukuk Genel Kurulu'nun 1989/4-586 esas, 1990/199 sayılı kararı ve Dairemizin yerleşik içtihatlarına uygun değildir. Bu itibarla, Dairemizin yerleşik kriterlerine uygun olarak Population Masculine Et – Feminine (PMF 1931) Tablosu esas alınarak davacının muhtemel yaşam süresinin belirlenmesi ile davacının malüliyetine ilişkin iş göremezlik zararının hesaplanması gerekirken tazminat esaslarına uygun olmayan yaşam süresine göre hesaplama yapılan bilirkişi raporunun hükme esas alınarak yazılı olduğu biçimde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 29/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.