Özet:
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi borçlu, sair fesih nedenleri ile birlikte satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek 20/02/2020 tarihli taşınmaz ihalesinin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, İlk Derece Mahkemesi’nce, satış ilanı tebliğinin usulüne uygun olduğu belirtilerek şikayetin süreden reddine karar verildiği, kararın borçlu yanca istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
İİK'nun 134/2. maddesi hükmü gereği ihalenin feshini ilgililer ihale tarihinden itibaren 7 gün içinde isteyebilirler. Öte yandan, aynı maddenin 6. fıkrası hükmüne göre satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet süresi ıttıla tarihinden başlar. Şu kadar ki, bu müddet ihaleden itibaren bir seneyi geçemez.
Öte yandan 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir (H.G.K. 25.01.2006 Tarih ve 2005/2-772 E. 2006/17 K.). Usulsüz tebliğ şikayeti İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yasal yedi günlük süreye tâbi olup, bu sürenin başlangıcı usulsüz tebliğin öğrenildiği tarihtir.
Somut olayda, borçlu ... adına gönderilen satış ilanı tebligatının 14.08.2020 tarihinde, “Muhatabın tevziat saatlerinde il dışında olduğu ... ...’dan öğrenildi. ... Mahallesi muhtarına tebliğ edilerek 2 no’lu haber kağıdı kapısına asıldı, ve imzadan imtina eden komşusuna haber verildi.” şerhi verilerek 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre tebliğ edilmek istendiği görülmektedir. Ancak muhatabın il dışına gittiği belirtilmek suretiyle tebligat yapılmış ise de, muhatabın il dışında olması adresten geçici ayrılma sayılmayacağı gibi tebliğ memurunun, muhatabın tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği, dönecekse ne zaman döneceğini tevsik etmeksizin yaptığı ve haber verilen komşunun ismi alınmadan yapılan tebligat bu hali ile 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine uygun yapılmadığından usulsüzdür.
Ancak alacaklı vekili cevap dilekçesinde, şikayete konu ihaleye ilişkin olarak diğer borçlunun açtığı ihalenin feshi davasında ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/281 Esas, 2021/122 Karar sayılı dosyasında şikayetçi ...'nın davalı sıfatıyla yer aldığı, şikayetçinin adresine dava dilekçesi, tensip zaptının 16 Kasım 2020 tarihinde tebliğ edildiğini, bu nedenle borçlunun takipten kendisinin bildirdiği tarihten daha önce haberdar olduğunu ileri sürmüştür.
... İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/281 Esas, 2021/122 Karar sayılı dosyasında şikayetçi ...'ya dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğine ilişkin mazbatanın incelenmesinde ise; “Muhatabın tevziat saatlerinde dışarıda olduğu Ömer Seki’dan öğrenildi. ... Mahallesi muhtarına tebliğ edilerek 2 no’lu haber kağıdı kapısına asıldı, ve imzadan imtina eden komşusuna haber verildi.” şerhiyle 16.11.2020 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Ancak tebligatta, beyanına başvurulan komşusu tarafından muhatabın "dışarıda" olduğunun bildirildiği, dolayısıyla borçlunun tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği tesbit edilemediği gibi, haber verilen komşunun ismi alınmadan tebliğ işlemi yapıldığından, yukarıdaki yasa ve yönetmelik hükümleri uyarınca tebligatın usulsüz olduğu görülmüş olmakla, şikayetçinin ihaleden 16.11.2020 'de haberdar olduğunun kabulü mümkün değildir.
O halde, mahkemece; satış ilanının borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği nazara alınarak beyan edilen öğrenme tarihine göre şikayetin süresinde olduğunun kabulü ile işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken şikayetin süreden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ :
Borçlunun temyiz isteminin kabulü ile, yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2.maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 14.04.2022 tarih ve 2022/910 E. - 2022/1141 sayılı istinaf talebinin reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA ve ... İcra Hukuk Mahkemesi’nin 27.01.2022 tarih ve 2021/293 E.-2021/24 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğininde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.