Özet:
- Davacı, araç kiralama hizmeti verdiği davalının 11/03/2006 ve 27/03/2006 tarihli kira sözleşmeleri gereği kendisine teslim edilen 20 adet araç nedeniyle bir kısım kira bedellerini ödemediğini belirterek 27.000,00 TL araç kiralama bedelinin sözleşme gereği %1 oranında gecikme bedeliyle ödenmesini talep etmiştir. Kira sözleşmesinde, sözleşmenin varlığını ispat külfeti kiraya verene ait olup, kira bedelinin ödendiğini ispat külfeti kiracıya ait olup davalı kiracının sözleşmeyi usulünce fesh etmediği, sözleşme gereğince ödenmesi gereken kiraların ödediğini ispat edemediğini bu nedenle davanın kabulü gerektiği anlaşılmıştır. Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabi tutarak tespit edilen yargılama hatalarını bizzat düzeltmek amacıyla yapılan inceleme sonunda; dairemizce duruşma yapılmasına gerek olmadığı, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasal gerektirici nedenlere göre karar verilmiş olması sebebiyle, incelenen mahkeme kararının HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, istinaf sebepleri yerinde olmadığından başvurunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/07/2017
NUMARASI: 2011/146 Esas, 2017/670
DAVANIN KONUSU: Motorlu Araç Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan Kira Alacağı
DAVA DEĞERİ: 27.000,00 TL ( Kısmi )- 37.859,21 TL ( Islah )
İSTİNAF TARİHİ: 06/02/2018
KARAR TARİHİ: 09/06/2020
Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ DÜŞÜNÜLDÜ; İstinaf isteminde usul işlemlerinin tamam olduğu anlaşıldıktan sonra ilk derece mahkemesinin dosyasındaki bütün belgeler ve dosya hakkındaki dairemiz üyesince düzenlenen rapor incelendi, istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinin ve davanın esası istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan ön inceleme ve asıl incelemede dosyada dairemizce karar verilmesi için eksiklik bulunmadığı anlaşıldı. Mahkeme: Davanın 28.763,59 TL bakımında kısmen kabulüne aylık %1 gecikme faiziyle davalıdan alınmasına fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. İstinaf sebepleri: Davalı 17/11/2017 tarihli süresinde sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde; davacı şirketin 29/12/2016 tarihi itibariyle iflasına karar verildiğini öğrendiklerini, İİK. 194. maddesi gereği "acele haller müstesna olmak üzere davacı ve davalı olduğu hukuk davaları durur ve ancak alacaklıların ikinci toplanmasından on gün sonra devam olunabilir. " şeklindeki düzenleme gereği dava durması gerekirken karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Yasal dayanak:Hukuk Muhakemeleri Kanunu;190, 191. maddeleri, Türk Medeni Kanunu 6. maddesi, Türk Borçlar Kanunu 299, 313, 314, 315. maddeleri, İcra İflas Kanunu 67, 68, 269, 269/a. 269/b, 269/c maddeleri, Yargılama konusu olayda: Davacı, araç kiralama hizmeti verdiği davalının 11/03/2006 ve 27/03/2006 tarihli kira sözleşmeleri gereği kendisine teslim edilen 20 adet araç nedeniyle bir kısım kira bedellerini ödemediğini belirterek 27.000,00 TL araç kiralama bedelinin sözleşme gereği %1 oranında gecikme bedeliyle ödenmesini talep ettiği, Davalının ise, davacıdan kiraladıkları araçlardan bir tanesinin devamlı arıza yaptığını, TBK 249. madde gereği kiraya verenin yükümlülüğünü yerine getirmediğini, taraflar arasındaki ihtilafın bu araçtan kaynaklandığını ve dava konusu kira bedelinden sorumlu olmadıklarını belirterek davanın reddini savunduğu, Davacı tarafça cari hesap ekstresi, araç teslim formları ve faturaların dosyaya sunulduğu, mahkemece dosya mali müşavir bilirkişiye tevdii edilerek davacı defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak takibe konu alacağa ilişkin rapor hazırlaması istendiği, ayrıca davalı defter ve kayıtları Menemen'de olduğu için Menemen Asliye Hukuk Mahkemesince de talimat yoluyla davalı şirketin defter ve kayıtlarında bilirkişi incelemesi yapıldığı, sunulan bilirkişi raporlarındaki tespitler dikkate alınarak ve yine davacının 10/03/2014 tarihli ıslah dilekçesi gözönüne alınarak davanın kısmen kabulüne karar verildiği, Yargılama sırasında, davacı şirketin iflasına ilişkin herhangi bilgi ve belge dosyaya sunulmadığı, istinaf dilekçesinde; karar tarihi olan 12/07/2017 tarihinden önceki bir tarihde, 29/12/2016 tarihinde iflasına karar verildiğinin bildirildiği, İstinafa cevap dilekçesinde ise, verilen iflas kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 2017/647 Esas, 794 Karar sayılı, kararı ile kaldırıldığı ve dosyanın yeniden mahkemesine iadesi neticesinde ise, 23/11/2017 tarihinde iflas davasının reddine karar verildiğinin bildirildiği, Davacı şirketin iflas ettiğinin bildirilmesi durumunda, dava açıldıktan sonra iflas halinde incelenmesi gereken hususunun taraf teşkilinin sağlanıp sağlanmadığı olduğu, müflisin masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlandığından masa ile ilgili davalar hakkındaki dava takip yetkisi ve (taraf sıfatı) müflise değil İflas İdaresine ait olup, müflisin taraf olduğu hukuk davalarının iflasın açılmasıyla belli bir süre duracağının İİK 194. madde gereği hüküm altına alındığı, iflastan önce açılmış olup da devam eden müflisin taraf bulunduğu hukuk davalarının bu maddede yazılı istisnalar dışında iflasın açılmasıyla duracağı, bu durmanın ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonraya kadar devam edeceği, ancak bundan sonra duran hukuk davalarına devam edilebileceği, davaların durduğu bu süre içinde İflas İdaresince duran davalar hakkında araştırma yapılarak bu davaların geleceği hakkında karar verileceği, Dairemizin 25/02/2020 tarihli kararı ile, davacı şirket hakkında verilen iflas kararının kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması gerektiği, İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin iflasa ilişkin kesinleşmiş karar örneğinin dosya içerisine alınması ve eksikliğin ikmalinden sonra istinaf incelemesi için yeniden dairemize gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verildiği, Mahkemenin, eksikliği ikmal ederek iflasa ilişkin karar örneğini dosya içerisine aldığı ve yeniden istinaf incelemesi için dosyanın Dairemize gönderildiği, istinaf talebinin sadece iflas nedeniyle durma kararı verilmesine ilişkin olduğu, başkaca bir istinaf sebebi bildirilmediği, dosya içerisine alınan İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/568 Esas, 2017/900 Karar sayılı, 23/11/2017 tarihli kararı ile iflas talepli davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği ve bu kararın 19/02/2018 tarihinde kesinleştiği, bu haliyle durma kararı verilmesinin mümkün olmadığı, başkaca değerlendirilmesi gereken bir istinaf sebebi bildirilmediği, Kira sözleşmesinde, sözleşmenin varlığını ispat külfeti kiraya verene ait olup, kira bedelinin ödendiğini ispat külfeti kiracıya ait olup davalı kiracının sözleşmeyi usulünce fesh etmediği, sözleşme gereğince ödenmesi gereken kiraların ödediğini ispat edemediğini bu nedenle davanın kabulü gerektiği anlaşılmıştır. Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabi tutarak tespit edilen yargılama hatalarını bizzat düzeltmek amacıyla yapılan inceleme sonunda; dairemizce duruşma yapılmasına gerek olmadığı, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasal gerektirici nedenlere göre karar verilmiş olması sebebiyle, incelenen mahkeme kararının HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, istinaf sebepleri yerinde olmadığından başvurunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan nedenlerle, Davalının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, Peşin yatırılan istinaf başvuru ve karar harcının mahsubuna, bakiye 1.472,00 TL nispi karar harcının davalıdan alınmasına, bu hususta ilk derece mahkemesince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına, İstinaf harcı ve posta masrafının istinaf talebinde bulunanın üzerinde bırakılmasına, Gider avansından kalanın talep halinde yatırana iadesine, Dair karar dosya üzerinde, tarafların ve vekillerinin yokluğunda oy birliği ile HMK 362/1-b maddesi gereğince KESİN olarak verildi. 09/06/2020
kaynak: (www.corpus.com.tr)