Özet:
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Yargılamaya konu edilen, A.. M..nin 13/11/2009 ve 15/02/2010 tarihli müzekkerelerinin teslimine ilişkin zimmet defterinde sanığın imzasının bulunmadığı yönündeki savunma karşısında; söz konusu imzaların kime ait olduğu belirlenerek ilgili kişinin ve 4. İş Mahkemesi mübaşiri H.. K..'ın tanık sıfatıyla dinlenmesi ve müzekkerelerin sanığa bildirilip bildirilmediğinin araştırılması, aynı mahkemenin 17/08/2010 tarihli 2. suç duyurusu üzerine hakkında dava açıldığı anlaşılan Antalya 1. İcra Müdürlüğü personeli Y..E.. ile ilgili Antalya 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/508 Esas sayılı dosyasının akıbetinin sorulması, anılan dosyadaki sanık savunmasında belirtildiği şekilde, 4. İş Mahkemesi tarafından istenen icra dosyasının, alacaklı vekili Avukat A.. İ..'ın bürosunda bulunup bulunmadığının belirlenmesi bakımından adı geçen avukatın tanıklığına başvurulması, 4. İş Mahkemesinin istediği dosyaların geç gönderilmiş olması nedeniyle bu mahkemedeki yargılamanın salt bu nedenle uzayıp uzamadığının tespiti ve sanığın çalıştığı birimdeki iş yoğunluğu itibariyle atılı suçun manevi unsurunun ne şekilde gerçekleştiği somut olarak ortaya konulup sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de;
5237 sayılı TCK'nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işleyen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. madde ve fıkrası gereğince, cezanın infazından sonra başlamak üzere, hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 29/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.