Yukarıdaki esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya içeriğindeki tüm bilgi ve belgeler okunup, tetkik edilip heyetçe yapılan müzakerede, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı incelenerek aynı kanunun 353. maddesi gereğince duruşma yapılmaksızın yapılan inceleme sonunda gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ali Fuat Cebesoy Vergi Dairesi Müdürlüğü'nce borçlu H.... A....'ın maaşı üzerine haciz konulması ile, çalıştığı kurum olan Sakarya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü tarafından verilen 26/12/2017 tarihli cevap yazısında, sıralarının geldiğinde kesinti yapılarak, müdürlük hesabına yatırılacağının bildirildiğini, bunun üzerine Sakarya 1. İcra Müdürlüğü'ne yazı yazılarak, ilgilinin maaşından yapılacak 1/4 kesintide garameten taksim yapılarak, amme alacağının müdürlük hesabına aktarılmasının talep edildiğini, ancak Sakarya 1. İcra Dairesi'nce verilen 2012/1779 esas ve 09/11/2018 tarihli cevapta taleplerinin reddedildiğini, bu nedenle İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayetlerinin kabulüne karar verilerek, maaş haczinde 1/4 kesintide garameten taksim yapılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalının duruşmadaki beyanında; Memur olduğunu, maaşından otomatik olarak kesinti yapılması gerektiğini, bunların kendisinin dışında yapılması gereken eylemler olduğunu, bu nedenle davanın kendisi yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DOSYADA TOPLANAN DELİLLER:
Sakarya 1. İcra Müdürlüğü'nün 2012/1779 esas sayılı dosyası.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece; maaş haczinde birden fazla haciz var ise, bu hacizlerin sıraya konulması ve sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilmemesi gerektiği, davaya konu icra dosyasındaki maaş haczinin kesinleştiği, maaş haczinde garameten taksim yapılamayacağı göz önüne alınarak, memur işleminde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesiyle davacının davasının reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı Sakarya Vergi Dairesi Başkanlığı vekili istinaf dilekçesinde özetle; amme borçlusunun maaş, ücret, kira vb. muhtelif gelirleri gibi her çeşit hak ve alacağının 6183 sayılı A.A.T.U.H.K'nın 3. maddesine göre mal niteliğinde olup, 6183 sayılı Kanun'un 71. maddesi gereği, haczedilen maaş tutarının halen kesinti yapılan dosyanın rehinli alacaklardan olmaması halinde, 6183 sayılı Kanun’un 21. maddesi ve Maliye Bakanlığı'nın 2007/4 iç genelgesi uyarınca, hacze Vergi Dairesi'nce iştirak edeceğinden; 1. sıradaki alacak tutarı ile Vergi Dairesi alacağının (tahsil edilecek 1/4 kesinti tutarı baz alınarak) garameten pay edilmesi gerektiğini, bu nedenlerle de İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayetin kabulüne karar verilerek 6183 sayılı yasanın 21. maddesi hükümleri uyarınca borçlunun haczedilen maaşının garameten taksim edilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun'un 21/1. maddesinde: "Üçüncü şahıslar tarafından haczedilen mallar paraya çevrilmeden evvel o mal üzerine amme alacağı için de haciz konulursa, bu alacak da hacze iştirak eder ve aralarında satış bedeli garameten taksim olunur." düzenlemesi yer almaktadır.
6183 sayılı Yasanın 21/1. maddesi içeriğinde amme alacağı nedeniyle konulan iştirak haczinde, maaştan gelen paraların garameten paylaştırmaya dahil olacağı açıkça belirtilmediğinden İİK'nın 83. maddesi uyarınca alacağın sıraya konulması gerektiği, bu sebeple garameten paylaştırma işleminin yapılamayacağı anlaşıldığından, mahkeme kararı yerindedir.
Dosya kapsamı, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Dosyanın İstinaf Mahkemesine gönderilmesi amacıyla yapılan harç, posta masrafı ve tebligat giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran taraf üzerinde bırakılmasına,
4-İnceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5- HMK'nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine,
6-HMK’nın 27. maddesi gereğince tarafların hukuki dinlenilme hakkı nedeniyle ve 04/08/2017 tarihinde yürürlüğe giren 7035 sayılı yasanın 27. maddesi ile HMK'nın 302. maddesine eklenen 5. fıkrası uyarınca hükmün taraflara tebliğ edilmesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki hafta içinde Dairemize veya Dairemize gönderilmek üzere, başka yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine veya İlk Derece Mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle Yargıtay’ın ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere TEMYİZ yasa yoluna başvurma hakkı bulunduğuna oy birliği ile karar verildi. 25/12/2019