Özet:
Davacı, davalı işverene ait işyerinde 16.07.1990-31.08.1990 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı ile feri müdahil Kurum vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1-Davacı vekili 31.12.2016 tarihli dilekçesi ile ... 1.İş Mahkemesi'ne ait 29.01.2016 tarihli ve 2014/890 Esas, 2015/585 Karar sayılı ilamının tavzih ve tashihini talep etmiştir. Mahkemece 29.01.2016 tarihli ek karar ile; davacı vekilinin tavzih ve tashih talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karar 08.02.2016 tarihinde davacı vekiline tebliğ edilmiş ve davacı vekilince 12.02.2016 tarihli temyiz dilekçesi ile ek karar temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın “Hükmün Tashihi” başlıklı 305. maddesi, “(1) Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece re'sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir. (2) Tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir” şeklindedir. 6100 sayılı HMK’nın 305. maddesi uyarınca hükmün tashihi, ancak “yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar” halinde mümkündür. Hüküm altına alınmayan bir hususun hükmün tashihi şeklinde yeniden hüküm altına alınması mümkün değildir. Hakim tavzih yolu ile hükümde unutmuş olduğu talepler hakkında karar verip bunu hükmüne ekleyemez. Bunun gibi hüküm verirken unutmuş olduğu vekalet ücreti veya faiz hakkında tavzih yolu ile bir karar verip bunu hükmüne dahil edemez.Aynı şekilde kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişki de tavzih yolu ile giderilemez.Bütün bu anlatımlardan çıkan netice tavzih yolu ile kesinleşmiş olan hüküm sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. (Prof.Dr.... Hukuk Muhakemeleri Usulü, Altıncı Baskı 2001 cilt 5, sayfa ... vd.)
Öte yandan, Yargıtay'ın istikrar kazanmış görüşüne göre de maddi hata kazanılmış hak oluşturmaz.
Somut olayda; davanın kabulüne karar verildiği lakin sehven davacı aleyhine yargılama giderleri ile vekalet ücretine hükmedildiği açıktır. Ne var ki, bu işlem bir maddi hata olup tavzih usulü uygulanarak sehven oluşturulan tarafların sıfatında meydana gelen çelişki düzeltilerek hükmün doğru şekilde yorumlanıp icra edilmesi sağlanmalıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 25.6.2008 tarihli ve 2008/11-448 Esas ve 2008/454 Karar no lu ilamı da bu doğrultudadır.
O halde, Mahkemenin davacı vekilinin 26.10.2016 tarihli ek kararına karşı yöneltmiş olduğu temyiz itirazları kabul edilmeli ve ek karar bozulmalıdır.
SONUÇ : ... 1.İş Mahkemesi'ne ait 2014/890 Esas, 2015/585 Karar sayılı ve 29.01.2016 tarihli ek tavzih kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,
2- Davalı Kurum vekilinin Mahkeme'nin 17.11.2015 tarih ve 2014/890 Esas ve 2015/585 Karar no lu ilamına karşı yöneltmiş olduğu temyiz itirazına gelince,
Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı Kurum vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine, 28.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.