Kusur Raporları Arasındaki Çelişki Giderilmeden Hüküm Kurulamaz
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi
Esas No : 2016/10424
Karar No : 2019/4366
Karar Tarihi : 2019-04-09





Davacı vekili, davalının sigortalısının kusuru ile meydana gelen kazada davacının desteği Nurettin'in vefat ettiğini belirterek, 5.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Davalı davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.

Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma inceleme hüküm vermeye yeterli değildir.

Kaza nedeniyle düzenlenen 09.04.2013 tarihli kaza tespit tutanağında dava dışı firari sürücünün trafikte yasak ve kurallara uymamaktan, muteveffa Nurettin'in ise tedbirsiz davranmaktan kusurlu olduğu belirtilmiştir. Hakem Heyetince alınan 26.01.2016 kusur raporunda ise firari araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, davalının sigortalısı ile muteveffanın ise kusursuz olduğu belirtilmiştir. Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 2016/531 Karar sayılı tahkim dosyasında alınan 06.11.2015 tarihli kusur raporunda firari araç sürücüsü ile davalının sigortalısının %50'şer oranda kusurlu olduğu belirtilmiştir. Yine davacı vekili tarafından dosyaya sunulan .... Ağır Ceza Mahkemesi'nde alınan kusur raporunda ise; davalının sigortalısı ve muteveffa tali kusurlu olarak gösterilmiştir. Hal böyleyken bilirkişi raporları ile kaza tespit tutanağının birbirleri ile çeliştiği ve bu çelişkiyi giderecek şekilde uzman bilirkişilerden oluşacak heyetten yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik olarak düzenlenmiş bilirkişi raporuna dayanarak hüküm kurulması doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 09/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.