Koruma ve Güvenlik Alımı Sözleşmesinin Feshi - Görevli Mahkeme
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi
Esas No : 2016/28048
Karar No : 2019/11610
Karar Tarihi : 2019-11-27





Özet:

  • Dava, Koruma ve Güvenlik Alımı Sözleşmesinin feshi nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir.
  • 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren TTK'nın 5. maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” hükmü yer almaktadır.
  • 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/3. maddesine göre de; Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
  • Anılan yasa hükümleri gereği, davalı tarafın tacir sıfatı bulunmadığından davaya bakmaya görevli mahkeme genel mahkemelerdir.
  • Görev kamu düzeni ile ilgili olup, yargılamanın her safhasında ve re'sen nazara alınmalıdır.
  • Hal böyle olunca, mahkemece davaya Asliye Hukuk Mahkemesi olarak bakılması gerekirken, Ticaret Mahkemesi sıfatıyla davanın sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

 

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı Kurumun İl Müdürlüğü ile Koruma ve Güvenlik Alım Sözleşmesinin imzalandığı, sözleşme kapsamında davacının 01/01/2013- 31/12/2014 tarihleri arasında sözleşme konusu hizmeti sağlamasının öngörüldüğü; kendi personeli olup, davalı kurumda güvenlik personeli olarak görev yapan kişiler tarafından davalı Kuruma verilen dilekçeler nedeniyle 4735 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 25. maddesi dayanak gösterilerek sözleşmenin feshedildiği, kesin teminatın irat kaydedildiğinin 05/11/2013 tarihinde tebliğ edildiği, fesih nedeni ile yaklaşık 4.000,00 TL/ay kaybın söz konusu olduğu, süresinden 14 ay önce fesih nedeni ile kaybın çok yüksek olduğunu ileri sürerek; uğranılan 25.000,00 TL zararın fesih tarihi olan 04/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi istemiş, 17.3.2016 tarihli dilekçe ile talebini 38.842,66 TL’ye yükseltmiştir.

Davalı, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, Koruma ve Güvenlik Alımı Sözleşmesinin feshi nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren TTK'nın 5. maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” hükmü yer almaktadır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/3. maddesine göre de; Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. Anılan yasa hükümleri gereği, davalı tarafın tacir sıfatı bulunmadığından davaya bakmaya görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Görev kamu düzeni ile ilgili olup, yargılamanın her safhasında ve re'sen nazara alınmalıdır. Hal böyle olunca, mahkemece davaya Asliye Hukuk Mahkemesi olarak bakılması gerekirken, Ticaret Mahkemesi sıfatıyla davanın sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenle davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

(www.corpus.com.tr)