Davacı vekilinin 31.01.2014 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat davasının dayanağı olan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinin, 2009/282 Esas - 2013/189 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) silahlı terör örgütüne üye olma, kamu malına zarar verme, dağıtma sırasında cebir şiddet veya tehditle mukavemette bulunma ve kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama suçlarından tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda silahlı terör örgütüne üye olma ve kamu malına zarar verme suçları nedeniyle beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 04.11.2013 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 31.01.2014 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmış, davacının, hakkında yapılan soruşturma sırasında, dosya kapsamında yer alan tutuklama müzekkeresi içeriğine göre, üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma, kamu malına zarar verme, dağıtma sırasında cebir şiddet veya tehditle mukavemette bulunma ve kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama suçları nedeniyle tutuklandığı ve kanuna uygun olarak 262 gün süreyle tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakıldığı, tazminat istemine konu olan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinin, 2009/282 Esas - 2013/189 Karar sayılı ceza dava dosyasında davacı hakkında silahlı terör örgütüne üye olma ve kamu malına zarar verme suçları nedeniyle beraat hükmü verildiği, dağıtma sırasında cebir şiddet veya tehditle mukavemette bulunma ve kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama suçları nedeniyle 6352 sayılı Kanun’un 1/b. maddesi gereğince kovuşturmanın ertelenmesine kararı verildiği anlaşıldığından, davacının tutuklanmasına konu olan suçlardan silahlı terör örgütüne üye olmak ve Kamu malına zarar vermek suçlarından beraatine karar verilmesi nedeniyle CMK’nın 141. ve devamı maddelerinde aranan tazminat davası şartlarının gerçekleştiği, davacının beraatine hükmedilen suçları nedeniyle haksız yere tutuklu kaldığı ve bu nedenle uğradığını iddia ettiği maddi ve manevi zararla ilgili olarak bir karar verilmesi nedeniyle tebliğnamede yer alan bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir,
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin inceleme sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Tutuklandığı tarihte muhabir olarak çalıştığını iddia eden davacının bu dönem içerisinde maddi zararını ücret bordrosu, vergi kaydı, gelir vergisi beyannamesi gibi itibar edilebilecek bir belgeyle ispatlayamadığı nazara alınıp, davacının vasıfsız bir işçi gibi değerlendirilerek tutuklu kaldığı dönemde geçerli olan 16 yaşından büyükler için geçerli net asgari ücret üzerinden kesinti yapmadan hesaplama yapıldığında maddi zarar 4.884,60 TL olup maddi zarar olarak bu miktarın ödenmesine karar verilmesi gerekirken, hesaplama hatası sonucu maddi tazminatın yüksek belirlendiği bilirkişi raporu hükme esas alınarak maddi tazminatın fazla tayini,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün 1. bendinde yer alan maddi tazminat miktarının “4.884,60 TL’ye “ indirilmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.