Kooperatif Üyesinin Aidatları Ödeyememesi - Faiz Miktarının Sınırı - Genel Kurul Kararının İptali İstemi
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi
Esas No : 2017/595
Karar No : 2020/1068
Karar Tarihi : 2020-02-18





Taraflar arasındaki kooperatif davasının yapılan bozma kararına uyularak yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Avukat ... gelmiş tebligata rağmen diğer taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- KARAR -

Davacı vekili, davalı kooperatifin üyesi olan müvekkilinin bir kısım borçlarını ödeyemediğini, 14.10.2003 tarihli karar ile ihraç edildiğini, ihraç kararının mahkeme ilamı ile iptal edildiğini, tarafına gönderilen ihtarname ile 2003 yılında itibaren aylık %10, senelik %120 oranında faiz yürütüldüğünü, 01.07.2002- 29.04.2011 tarihleri arasındaki 34.215 TL olan asıl borca 151.375,50 TL gecikme faizi işletildiğini ileri sürerek, gecikme faizine ilişkin 2002/2011 yılları arasındaki genel kurul kararlarının mutlak butlanla batıl olduğunun tespiti ile iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, gecikme faizi oranının belirlenme yetkisinin genel kurula verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine "olayda TBK'nın 120. maddesinin gözetilmesi gerektiği" gerekçesiyle Dairemizce bozularak, mahkemece uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; gerek TBK'nın 27. maddesi gerekse 6101 Sayılı yürürlükteki Kanun'un 7. maddesi uyarınca, TBK 120. maddesindeki sınırlandırmanın davacı yararına uygulanması gerektiği, ancak burada, faize ilişkin genel kurul kararlarının bütünüyle hükümsüzlüğü değil, TBK'nın 120/2. maddesi uyarınca, yasal faiz oranlarının iki katını geçen kısımlarının hükümsüzlüğünün söz konusu olacağı, kanunun emredici hükümlerine aykırı olan fazla miktarların davacıdan talep edilmesini engelleyecek şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacı yararına takdir olunan 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.