Kooperatif Hissesinin Ferdileştirme ile 2002 den Sonra Tescil Edilmesi - Mal Rejimi Davası - Edinilmiş Mal
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi
Esas No : 2016/19316
Karar No : 2020/228
Karar Tarihi : 2020-01-16





DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı ... vekili, davalı eş adına edinilen 594 ada 25 parselde 17 nolu bağımsız bölüm nedeniyle 20.000,00 TL alacağın tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davanın kısmen kabulüyle, 3.000,00 TL alacağın davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK mad. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağına ilişkindir.

Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK mad.229) ve denkleştirmeden (TMK mad.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK mad.219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK mad.231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK mad.236/1). Katılma alacağı, Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur.

Artık değere katılma alacağı miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır (TMK mad.227/1, 228/1, 232 ve 235/1). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir.

Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır. Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK mad.222).

Yukarıdaki değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır.

Somut olaya gelince; eşler, 13.03.1996 tarihinde evlenmiş, 29.07.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 13.09.2013 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 Sayılı TKM mad.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202/1). Tasfiye konusu 594 ada 25 parselde 17 nolu bağımsız bölüm, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 04.08.2010 tarihinde ferdileşme nedeniyle davalı eş adına tescil edilmiştir.Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad.179).

Yukarda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler uyarınca yapılan incelemede;

Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, Mahkemece davacının 3.000,00 TL katkısı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, Mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı yoktur. Katılma alacağı, Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur. Ayrıca, bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK mad.222). Banka ve tapu kayıtları, tanık ve taraf beyanları birlikte değerlendirildiğinde, taşınmazın kooperatif hissesinin Nisan-2009'da satın alındığı, davalı eş adına 04.08.2010 tarihinde ferdileşme nedeniyle tescil edildiği anlaşılmakla, edinme tarihi itibariyle taşınmaz edinilmiş maldır. O halde, Mahkeme, taşınmazın edinilmiş mal olduğu göz önünde bulundurularak, davalının savunmasında iddia ettiği taşınmazın edinilmesinde kullanıldığı belirtilen kişisel mallara yönelik deliller ile davacının delilleri ve taşınmaz için yapılan ödemelere ilişkin kooperatif ve banka kayıtları toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile eksik araştırma ile karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları yukarıda 2. bentte gösterilen sebeplerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK'un 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 16.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.