Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; davalının davacı kooperatife ait 32 kapı numaralı konutu satın aldığını, 30.03.2009 tarihinde kooperatif üyeliğini kabul ettiğini, ortaklar pay defterine ortak olarak adının yazıldığını ve kooperatif genel kurullarına annesi Sibel Özen'e yetki vermek suretiyle katıldığını, ancak 31.05.2012 tarihinden itibaren aidat ve diğer yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu nedenle aleyhinde icra takibi başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek davalının itirazının iptaline ve davalının %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davada muhatabın müvekkili olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia savunma ve dosya kapsamında; davalının kooperatifin üyesi olduğu, üyeliğinin bağlı bulunduğu bağımsız bölüm mülkiyetinin başkası üzerinde olmasının davalının kooperatif üyesi olmadığını göstermeyeceği bu nedenle usulüne uygun olarak alınan kararlar doğrultusunda ortaya çıkan ortak giderlerin payı oranında davalı tarafça karşılanması gerektiği, davalının toplam borcunun 13.855,53 TL asıl alacak ile 865,97 TL işlemiş faiz olmak üzere 14.721,50 TL olduğu gerekçesiyle taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne, icra inkar tazminatı koşulları oluşmadığı gerekçesiyle icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kooperatif aidat alacağından kaynaklanan itirazın iptaline ilişkindir.
1- İtirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardır. Davacı kooperatif icra takibinde 5.825 TL aidat alacağı ve 1200 TLsi ecrimisil alacağı olmak üzere toplam 7.025 TL asıl alacak, 6.830 TL faiz talep etmiştir. Mahkemece 6.830 TL faiz talep edilmiş olmasına rağmen 13.855,53 TL yönünden itirazın iptaline karar verilerek asıl alacak yönünden talep dışında bir miktar hüküm altına alınmıştır.
HMK’nın 26. maddesi uyarınca hakim talep ve sonuçlarıyla bağlıdır, ondan fazlasına veya başka birşeye karar veremez. Ayrıca davacının asıl alacak kısmında belirttiği su ve ecrimisil alacağından ne kastettiği dosyada net değildir. HMK’nın 31. maddesi uyarıncahakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü kısımlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir, soru sorabilir, delil gösterilmesini isteyebilir. Bu durumda mahkemece davacıya icra takibinde talep ettiği asıl alacakların neler olduğu ve miktarları açıklattırılarak bilirkişiden ek rapor aldırılıp davacının talep edebileceği alacağın ne kadar olduğu belirlenerek taleple bağlı kalıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde HMK’nın 26. maddesine aykırı karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın res’en BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının talep halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 10.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.