Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davada şikayetin reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dava incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Asıl davada şikayetçi vekili, borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile şikayet olunan banka tarafından takip başlatıldığını, şikayetçi şirket lehine 2. derece ipotek şerhi mevcut olduğunu, taşınmazın ihalede satıldığını ve dava alacağı dışında 67.215,62 TL kaldığını, bu bedelin şikayetçi alacağına istinaden ödenmesi gerekirken, şikayet olunan bankaya verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek sıra cetvelinin iptalini istemiştir.
Birleşen davada şikayetçi vekili, taşınmaz satışından artan 67.215,62 TL’nin, şikayte olunan bankanın doğmuş ve doğacak borçlarının tamamının teminatını teşkil ettiğinden bahisle şikayet olunana ödenmesine karar verilmesine dair 01.10.2015 ve 12.10.2015 tarihli müdürlük kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Şikayet olunan vekili, ipoteğin doğmuş ve doğacak tüm borçlaron teminatını teşkil etmek üzere 292.500,00 TL bedelle limit ipoteği olarak kurulduğunu savunarak şikayetin reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; şikayet olunan lehine kurulan ipoteğin üst sınır ipoteği olduğu, üst sınır ipoteğinin ileride doğacak ve doğması muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edildiği için bu belirsizliğin ilerde getireceği sorunları önlemek amacı ile taşınmazın bu belirsiz borca azami ne kadar miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosunda bir limitle belirlendiği, takibe dayanak ipotek akit tablosunda “..açılmış ve açılacak konut finansmanı kredileri, tüketici kredileri ve her türlü krediler nedeni ile borçlunun alacaklı bankaya doğmuş ve doğacak tüm borçlarından..292.500,00 TL’ye kadar olan kısmının...” teminatı amacı ile 1. derece üst sınır ipoteği kurulduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir.
Karar, asıl ve birleşen davada şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerinde aleyhine şikayet olunan banka tarafından konut finansmanı kredisinden kaynaklı ipotek tesis edilmiş ve ödenmeyen konut kredisi nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılarak satış gerçekleşmiştir.
Bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin konut finansmanı kredisinin teminatı olduğu tartışmasızdır. İpotek aktinde "Taşınmazın borçlunun bankadan kullandığı diğer kredilerin de teminatı olduğu" yönündeki kayıt yanıltıcı mahiyette olduğundan tüketici olan borçlu açısından yazılmamış sayılması gereken bir kayıttır.
Bu durumda bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine konulan ipotek bedeli dışında borçlunun bankadan kullandığı diğer kredilerin ipotek kapsamında sayılması ve bu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, şikayetçi yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının talep halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 23.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.