"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında .... Köyü çalışma alanında bulunan 146 ada 1, 2, 3 ve 4 parsel sayılı sırasıyla 30.325.28, 10.954.08, 3.856,14 ve 7.324,06 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla ve çayır vasfıyla sırasıyla ..., ..., ...ve ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... Köy Tüzel Kişiliği, çekişmeli taşınmazların köyün merası olduğunu öne sürerek dava açmıştır. Yargılama sırasında 146 ada 1 sayılı parselin tespit maliki olan ... tapu kaydına da dayanmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 146 ada 2, 3 ve 4 sayılı parseller hakkındaki davanın reddine bu parsellerin tespit gibi tesciline, 146 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkında ise davanın kısmen kabulüne; kadastro tespitinin iptali ile 30.11.2015 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli haritada (A) harfi ile gösterilen 8.272,92 metrekarelik bölümün taşınmazdan ifraz edilerek aynı ada ve parsel numarası ile ... adına tapuya tesciline; taşınmazın kalan bölümünün ise mera olarak sınırlandırılmasına ve aynı yerde kain 146 ada 5 parsel sayılı mera parseli ile tevhidine, bilirkişi raporuna ekli haritanın karara eklenmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ... Köy Tüzel Kişiliği ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, 146 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı ...'ın yargılama sırasında dayanmış olduğu değişir sınırlı tapu kaydının kapsamında kaldığı, 146 ada 2, 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların mera olmadığı, lehine tespit yapılan davalılar adına zilyetlik edinme koşullarının gerçekleştiği, 146 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının miktarı fazlası olan bölümün, bitişiğindeki mera parselinden elde edildiği gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiştir. Buna göre davacı Köy Tüzel Kişiliğinin temyizi, kişiler adına tesciline karar verilen 146 ada 2, 3 ve 4 sayılı parseller ile 146 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümüne, davalı ... vekilinin temyizi ise, 146 ada 1 parsel sayılı taşınmazın geriye kalan ve aynı ada 5 parsel sayılı mera parseli ile tevhidine karar verilen bölümüne yöneliktir.
Mahkemece davacı ...'ın dayandığı Kanunievvel 941 tarih ve 1 sıra nolu 8273 metrekare yüzölçümündeki, Rukiye Döl adına kayıtlı tapu kaydının 146 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen bölümü kapsadığı gerekçesi ile hüküm kurulmuş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Her ne kadar tapu kayıt malikinin, temyiz eden davalı ...'in miras bırakanı olduğu kabul edilmiş ise de bu hususta dosya da kayıt malikinin mirasçılarını gösterir nüfus kaydı veya mirasçılık belgesi bulunmamaktadır. Bir an için kaydın davalının murisine ait olduğu ve taşınmazın davalıya intikal etmiş olduğu kabul edilse bile tapu kaydının sınırları itibari ile dava konusu taşınmazı kapsadığının kabulü mümkün bulunmamaktadır. Şöyle ki, tapu kaydında doğuda okunan "taşlık" sınırının taşınmazın doğusundaki yoldan sonra gelen kayalık yer olduğu, batısındaki ark sınırının temyize konu aynı ada 2 sayılı parsel ile (A) bölümü arasında bulunduğu, kuzeyde okunan harabe sınırının taşınmazın tam kuzeyinde bulunmayıp doğusunda bulunan yoldan sonra gelen kayalık kısmın içinde kaldığı, yine kaydın güneyinde okunan İsmail Çayırının batısında bulunan 2 nolu parsel olduğu belirtilmiş olup, buna göre tapu kaydının, kaydın miktarı ile geçerli olup (A) harfli bölümü kapsadığı şeklindeki kabule değer verilmesi mümkün değildir. Miktarı ile geçerli olan tapu kayıtlarının da sabit sınırlarından başlayarak miktarına göre kapsamının belirlenmesi gerekir. Oysa yerel bilirkişi ve tanıkların ifadelerine göre doğu ve kuzey sınırları sabit olmadığı gibi; güney sınırı da açık kalmaktadır. Öte yandan tapu tekniğine göre tapunun aynı yönde hem 2 sayılı parsel ile arada bulunan ark sınırını hem de "...." olarak dava konusu 2 parseli sınır olarak göstermesi de mümkün değildir. Bu durumda kaydın miktarı ile bile olsa taşınmazı kapsadığından söz edilemez.
Bu durumda uyuşmazlığın dava konusu taşınmazın öncesinin mera olup olmadığı hususu belirlenerek çözülmesi gerekir. Ne var ki, bu hususta araştırma ve inceleme yeterli bulunmamaktadır. Taşınmazı çevreleyen 5 parsel sayılı taşınmaz mera parseli olduğu halde arada ayırıcı unsur sayılabilecek bir sınır bulunup bulunmadığı yerel bilirkişi, tanıklardan sorulmamış; ziraat bilirkişisinden de bu hususu açıklığa kavuşturacak rapor alınmamış ve taşınmaza ait fotoğrafları dosyaya eklenmemiştir.
Hal böyle olunca, taşınmazların bulunduğu yeri kapsayacak şekilde tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesi zaman dilimi içerisinde çekilmiş farklı tarihlere ait en az 3 adet stereoskopik hava fotoğrafı ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli yüksek çözünürlüklü uydu fotoğrafları getirtilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra mahallinde, komşu köylerden, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, tespit bilirkişilerinin tamamı ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu ile keşif yapılarak taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini, mera vasfı taşıyıp taşımadığı, meradan açılıp açılmadığı, sınırında bulunan mera parseli ile arasında doğal ya da yapay ayırıcı nitelikte unsur bulunup bulunmadığı sorulup saptanmalı, ziraatçi bilirkişi kurulundan bu hususları belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; taşınmazların her yönünden tüm özelliklerini gösterecek (özellikle taşınmazın, sınırındaki mera parseli ile sınırını) şekilde keşifte çektirilecek fotoğraflar dosyaya eklenmeli teknik bilirkişiden keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, dava konusu taşınmaz ile sınırında bulunan mera parselinin konumlarını yan kesit krokisi ile gösteren rapor ve harita düzenlettirilmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde uygulama yaptırılarak, taşınmazların önceki ve şimdiki niteliği, öncesinde mera ile bütün halinde kullanılıp kullanılmadığı hususlarını belirten ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; bundan sonra iddia ve savunma doğrultusunda toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu yönler göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı ... ve davacı ... Köy Tüzel Kişiliği'nin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine,
yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.