Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; vekil edeninin oğlu ...'in sevk ve idaresinde olan ve davalı ... nezdinde de ZMM sigortalı bulunan ... plaka sayılı aracın karıştığı 28/07/2014 günlü trafik kazasında davacının oğlu ... ile birlikte ... de hayatını kaybettiğini, sürücü ...'in kazanın meydana gelmesinde kusurlu olmasına rağmen desteğin kusurunun 3. Kişi olan vekil edenine yansıtılamayacağını ileri sürerek, kaza sonucunda hem oğlunu hem de iki torununu kaybeden davacının bu üç kişinin desteğinden yoksun kaldığını ileri sürerek fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla (belirsiz alacak) 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı ... şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiş, 26/12/2017 günlü ıslah dilekçesi ile de istek miktarını 58.879,09-TL 'ye çıkarttıklarını açıklamıştır. Davalı ... vekili cevabında özetle; dava konusu kazaya karıştığı ileri sürülen ... plaka sayılı aracın, 13/08/2013-13/08/2014 tarihleri arasını kapsar biçimde vekil edeni şirket nezdinde ZMM sigortalı olduğunu, kusur durumunun ve destekten yoksun kalındığının usulüne uygun şekilde kanıtlanması gerektiğini, sorumlulukları yoluna gidilecek olur ise tazminat hesaplamasının 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Genel Şartlar'a göre hesaplama yapılmasını, olayda hatır taşıması olup olmadığını ve davacıların müterafik kusurlu bulunup bulunmadığının da gözetilmesini istediklerini açıklayarak davaya karşı koymuştur. Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller, olayla ilgili olarak Sivrihisar C. Başsavcılığınca yürütülen soruşturma evrakları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı gözetilerek , talep konusu kazanın oluşumunda davacının oğlu olan ...'in tam kusurlu olduğu belirlenmiş ise de, görülmekte olan dava bakımından 3.kişi konumunda bulunan davacıya destek sürücünün kusurunun yansıtılamayacağı görüşünden hareketle, hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporu doğrultusunda; "1- Davacının, müteveffa ...’in yönünden ileri sürdüğü destekten yoksun kalma talebinin 26/12/2017 harçlandırma tarihli talep artırım dilekçesinde belirtilen miktar üzerinden kabulü ile 58.879,09-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan 23/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline,2- Davacının müteveffa ... ve müteveffa ... yönünden ileri sürdüğü destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin reddine," karar verilmiştir. Karara karşı davalı ... vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMM sigortası genel şartlarına göre; talebin teminat dışı olduğu halde, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 01/11/2017 tarih, 2017/-1315 -2017/1239 sayılı konuyla ilgili içtihadın göz ardı edilmesi sonucunda, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı biçim ve şekilde vekil edeni sigorta şirketinin sorumluluğu yoluna gidilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu hususuna yöneliktir. İstinaf edenlerin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı isteğine ilişkindir. Görülmekte olan davada, talebin dayanağını oluşturan kaza, 28/07/2014 tarihinde meydana gelmiş olup; kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken yasal mevzuat ve HGK kararları ile Yargıtay özel dairesinin yerleşmiş uygulamaları dikkate alındığında; sürücü-işleten destek ister kendi kusuru, ister bir başkasının kusuru ile ölmüş olsun, ölüm, destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğuran bir sonuç olduğundan; desteğin kusurunun destekten yoksun kalanlara yansıtılamayacağı, araç sürücüsünün veya işleteninin tam kusurlu olması halinde dahi 3.kişi konumunda olan destekten yoksun kalan kişilerin sigorta şirketinden tazminat isteme hakkına sahip olduğu konusunda Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 16/04/2019 gün 2016/10995 Esas-2019/4807 Karar sayılı emsal içtihadından görüleceği üzere, duraksamamak gerekir. Bu durumda, mahkemece, talebin aracın ZMM sigortacısı olan davalı ... şirketinin sorumluluğu kapsamında kaldığı kabul edilerek, yazılı biçim ve şekilde karar verilmiş olmasında herhangi bir yanılgı bulunmadığı gibi, başka bir olay, durum ve hukuki ilişkiye ait bulunan HGK'nın 01/11/2017 gün 2017/1315 Esas-2017/1239 Karar sayılı ilamındaki belirlemelerin somut olayda uygulanamayacağının da açık olmasına göre davalı ... vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usûl ve yasaya uygun ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 19/02/2018 tarih ve 2016/329 E. - 2018/155 K. sayılı kararına karşı davalı ... vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Davalıdan alınması gerekli 4.022,03-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından davalı tarafından istinaf başvurusu sırasında peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 1.006,00-TL'nin düşümü ile kalan 3.016,03-TL harcın davalı ...Ş'den alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine,3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.11/ 22/10/2020