Kayıt Dışı ve Belgesiz Alışların Çiftçiden Alındığının Varsayılması
Danıştay 3. Daire
Esas No : 2010/6291
Karar No : 2012/4751
Karar Tarihi : 2012-12-20





İstemin Özeti :Pamuk çırçırlama ve nebati yağ işletmeciliği faaliyetinde bulunan davacı şirketin, kayıt ve beyan dışı bıraktığı tespit edilen belgesiz alışlarının çiftçiden yapıldığının kabulü suretiyle adına 2007 yılının Aralık dönemi için re'sen salınan gelir (stopaj) vergisi ile tekerrür nedeniyle %50 arttırılarak kesilen vergi ziyaı cezasına karşı dava açılmıştır. Aydın Vergi Mahkemesi 21.6.2010 gün ve E:2009/1772, K:2010/1319 sayılı kararıyla; pamuk çırçırlama ve nebati yağ işletmeciliği faaliyetinde bulunan davacı şirket hakkında düzenlenen inceleme raporuyla; davacı şirketin 2007 yılında yapmış olduğu mahlıç pamuk, ham pamuk yağı ve küspe imalatlarının Söke Ticaret Borsası'nca belirlenen fire ve randıman oranlarına göre farklılık arz ettiğinden, yeniden yapılan imalat hesaplamaları sonucu 2007 yılında 500.000 kg kütlü pamuğu müstahsil makbuzu düzenlemeksizin belgesiz aldığından bahisle, 405.000,00- TL'lik kütlü pamuk için % 4 oranı üzerinden dava konusu tarhiyatın yapıldığının anlaşıldığı, cezalı tarhiyata esas matrah farkının, inceleme elemanının talebi üzerine Söke Ticaret Borsası'nca bildirilen fire ve randıman oranları esas alınmak suretiyle ulaşılan belgesiz alış ve belgesiz satış miktarları üzerinden yeniden oluşturulan imalat tablolarına istinaden hesaplandığı anlaşılmış olup, Söke Ticaret Borsası'nca inceleme elemanının talebi üzerine verilen cevabi yazıda, pamuk yağının borsalarına dahil maddelerden olmadığı belirtildikten sonra verilen fire ve randıman oranlarının, Ege Bölgesi Sanayi Odası'nca açıklanan fire ve randıman oranlarından farklılık arz ettiğinin tespiti üzerine Mahkemelerince verilen ara kararı üzerine Aydın Sanayi Odası'nca bildirilen fire ve randıman oranları ile Ege Bölgesi Sanayi Odası ve Söke Ticaret Borsası'nca belirlenen fire ve randıman oranlarının birlikte değerlendirilmesinden, bildirilen fire ve randıman oranlarının değer aralıklarının fazla olduğu {%11-15 (yaklaşık %40), %5-10 (%100), %1-2,5 (%150) gibi}, fire ve randıman oranlarını etkileyen hasat zamanının hava şartları, tohum cinsi, rutubet, depolama süresi ve şartları, preslerin sıkma gücü, çalışan kişinin bilgi ve becerisi, pamuğun makineyle veya elle toplanması, pamuk çekirdeğinin kum ve toz oranı gibi bir çok etken bulunduğu ve bu etkenlere göre %0,1 oranındaki farklılığın dahi işletmenin hasılat miktarlarında büyük değişiklikler oluşturabileceği, ayrıca, davacı şirketçe dava dilekçesinde ileri sürüldüğü üzere, şirketin elektrik tüketim değerlerinin ve işçi sayısının randıman hesabında önemli bir done olması, pamuk üretiminde uygulanan destekleme primi uygulamasının çiftçiler açısında önemli bir gelir kaynağı teşkil etmesi ve pamuk desteklerinin Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nca bandrol yapıştırılıp mühürlenmeksizin satılmasının olağan şartlarda mümkün bulunmaması karşısında, sadece, pamuk yağının borsalarına dahil maddelerden olmadığını belirten Söke Ticaret Borsası verilerine dayanılarak, % 0,1 oranında fire ve randımandaki farklılığın bile büyük hasılat farkı doğuracağı sektörde, yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan eksik inceleme ve araştırmaya istinaden bulunan matrah farkı üzerinden yapılan tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle tarhiyatı kaldırmıştır. Davalı idarece, bir kısım hasılatını kayıt ve beyan dışı bıraktığı tespit edilen davacının belgesiz alışlarını müstahsilden yaptığının kabulü gerektiğinden yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti :Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

Tetkik Hakimi : …

Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar vergi mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmüştür.

Savcı :…

Düşüncesi :İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49'uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3'üncü maddesinin (B) bendinde; vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, şu kadar ki, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesinin ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde, ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olacağı hüküm altına alınmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Vergi Tevkifatı” başlıklı 94'üncü maddesinin 11'inci bendinde; kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zırai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçilerin, çiftçilerden satın alınan zirai mahsuller için yapılan ödemelerden, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları hükmüne yer verilmiştir.

Olayda, pamuk çırçırlama ve nebati yağ işletmeciliği faaliyetinde bulunan davacı şirket hakkında düzenlenen inceleme raporuyla; davacı şirketin 2007 yılında yapmış olduğu mahlıç pamuk, ham pamuk yağı ve küspe imalatlarının Söke Ticaret Borsası'nca belirlenen fire ve randıman oranlarından farklılık arz ettiğinden, yeniden yapılan imalat hesaplamalarına göre 2007 yılında 500.000 kg kütlü pamuğu müstahsil makbuzu düzenlemeksizin belgesiz aldığından bahisle, belgesiz olarak alınan toplam 405.000,00 TL'lik kütlü pamuk için %4 oranı üzerinden dava konusu tarhiyatın yapıldığı anlaşılmıştır.

İnceleme elamanı tarafından mükellefin defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde bulunan belgesiz alımlar için dava konusu cezalı gelir (stopaj) vergisi tarhiyatı yapılmış ve belgesiz alımı olduğu tespit edilmiş ise de, 193 sayılı Kanunun 94'üncü maddesinin 11'inci bendiuyarınca mükelleflerin çiftçilerden aldıkları kütlü pamuk için gelir vergisi kesintisi yapmaları gerekmekte olup, davacının söz konusu emtiayı çiftçiden aldığı hususunda somut bir tespitin olmaması, sadece inceleme elamanının bu yöndeki varsayımından hareketle tarhiyat yapılmış olması nedeniyle, dava konusu tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmamakla birlikte, tarhiyatı kaldıran mahkeme kararında sonucu itibariyla hukuka aykırılık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddine 20.12.2012 gününde oyçokluğuyla karar verildi..

X. KARŞI OY :

Pamuk çırçırlama ve nebati yağ işletmeciliği faaliyetinde bulunan davacı şirketin, kayıt ve beyan dışı bıraktığı tespit edilen belgesiz alışlarının çiftçiden yapıldığının kabulü suretiyle adına 2007 yılının Aralık dönemi için re'sen salınan gelir (stopaj) vergisi ve tekerrür nedeniyle %50 oranında artırılan vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisini kaldıran vergi mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94'üncü maddesinin 11'inci bendi uyarınca mükelleflerin çiftçilerden aldıkları kütlü pamuk için gelir vergisi kesintisi yapmaları gerekmektedir.

Pamuk çırçırlama ve nebati yağ işletmeciliği faaliyetinde bulunan davacı şirket hakkında düzenlenen inceleme raporuyla; davacı şirketin 2007 yılında yapmış olduğu mahlıç pamuk, ham pamuk yağı ve küspe imalatları üzerinde fire ve randıman oranları dikkate alınarak yeniden yapılan imalat hesaplamalarına göre belgesiz olarak alındığı ileri sürülen miktar sonucuna ulaştıran fire ve randıman oranlarının incelenmesi ve belgesiz alış bulunduğu sonucuna ulaşılması halinde söz konusu alışlarının müstahsilden alınıp alınmadığı yönünde değerlendirilme yapılması gerektiği görüşüyle karara karşıyız.