ÖZET: Sanığa isnat edilen 5237 sayılı TCK’nin 86/1, 86/3-e, 87/2-b, 87/2-son maddelerinde yer alan eyleme ilişkin öngörülen cezanın alt sınırının 8 yıl hapis cezası olması nedeniyle, sanığın istemi aranmaksızın müdafii tayin edilmesi, savunmasının mahkemece bizzat müdafii huzurunda alınması ve yine müdafiin hazır olduğu duruşmada karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanık müdafiinin mesleki mazeretinin reddine karar verilerek yokluğunda savunması alınarak karar verilmesi suretiyle, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Colozza et Rubinat/İtalya, 12.02.1985 A. 89, Is-30; Campbell ve Fell/Birleşik Krallık, A.80 28.06.1984) kararlarında belirtildiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Adil yargılanma hakkı” başlıklı 6. maddesine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesine ve 5271 sayılı CMK’nin 150/3. ve 188/1. maddelerine muhalefet edilerek sanığın savunma hakkının kısıtlanması bozmayı gerektirir.
SUÇLAR : Kasten yaralama, basit kasten yaralama, 6136 sayılı Kanun'a aykırılık
HÜKÜMLER : 1)Sanık hakkında Hıdır’a yönelik basit kasten yaralama, ...’a yönelik kasten yaralama ve 6136 sayılı Kanun’a aykırılık suçlarından mahkumiyete dair; Küçükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/01/2019 gün ve 2017/710 (E) ve 2019/98 (K) sayılı kararı
2)Basit kasten yaralama suçundan istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine, 6136 sayılı Kanun’a aykırılık ve kasten yaralama suçlarından istinaf başvurusunun esastan reddine dair; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin 07/11/2019 gün ve 2019/1470 (E) ve 2019/2987 (K) sayılı kararı
3) Temyiz isteminin reddine dair; 01/06/2020 günlü ek karar
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin 07/11/2019 gün ve 2019/1470 (E) ve 2019/2987 (K) Karar sayılı kararı ile 01/06/2020 tarihli ek kararının sanık müdafii tarafından CMK'nin 291. maddesinde belirtilen süre içinde temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Dosya incelendi.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanık müdafiinin 01/06/2020 tarihli ek karara yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
a) Sanık hakkında basit kasten yaralama suçundan kurulan hükme ilişkin olarak verilen kararın türü gözetildiğinde, 28.02.2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun ile yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK'nin 286/2-d maddesi uyarınca, ilk defa bölge adliye mahkemesince verilen ve 272. maddenin üçüncü fıkrası kapsamı dışında kalan mahkûmiyet kararları hariç olmak üzere, ilk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adlî para cezalarına ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından,
b) Sanık hakkında 6136 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan hükmolunan cezanın miktarı ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK'nin 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları, miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından,
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin 01/06/2020 tarihli temyiz isteminin reddine dair ek kararının hukuka uygun olduğu anlaşıldığından; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, 5271 sayılı CMK’nin 302/1. maddesi gereğince, isteme uygun olarak ek karara yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİ ile HÜKMÜN ONANMASINA,
2) Sanık hakkında ...’a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının beş yılın üzerinde olması nedeniyle temyize tabi olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığa isnat edilen 5237 sayılı TCK’nin 86/1, 86/3-e, 87/2-b, 87/2-son maddelerinde yer alan eyleme ilişkin öngörülen cezanın alt sınırının 8 yıl hapis cezası olması nedeniyle, sanığın istemi aranmaksızın müdafii tayin edilmesi, savunmasının mahkemece bizzat müdafii huzurunda alınması ve yine müdafiin hazır olduğu duruşmada karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanık müdafiinin mesleki mazeretinin reddine karar verilerek yokluğunda savunması alınarak karar verilmesi suretiyle, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Colozza et Rubinat/İtalya, 12.02.1985 A. 89, Is-30; Campbell ve Fell/Birleşik Krallık, A.80 28.06.1984) kararlarında belirtildiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Adil yargılanma hakkı” başlıklı 6. maddesine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesine ve 5271 sayılı CMK’nin 150/3. ve 188/1. maddelerine muhalefet edilerek sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirdiğinden, sanık müdafiinin yerinde görülen temyiz istemlerinin kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin 07/11/2019 gün ve 2019/1470 (E) ve 2019/2987 (K) Karar sayılı mahkumiyet hükmünün CMK'nin 302/2. maddesi gereğince BOZULMASINA,
28.02.2019 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 304/1. maddesi gereğince “dosyanın Küçükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesine, gönderilmek üzere” Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.04.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.
(www.corpus.com.tr)