
Özet:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
İhtiyati haciz isteyen talep dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin ekte dosyaya sunulan çek ile borçlu şirketten 210.555,00 TL alacaklı olduğunu, 15.01.2019 keşide tarihli, 350.000,00 TL’lik çekin müvekkiline borçlu tarafından verildiğini, süresi içinde ödenmediğini, ilgili bankaya müracaat edildiğinde ise çekin karşılıksız çıktığını, arkası yazılarak müvekkili şirket yetkilisine teslim edildiğini, alacaklı müvekkili şirketin işyeri adresi "..Ümraniye/İstanbul" olup ihtiyati haciz talebi hakkında İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli ve yetkili olduklarını, ihtiyati hacze, İİK’ nın 50. maddesine göre yetkili mahkeme tarafından karar verileceğini, ilamsız icra takipleri için yetkili olan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinin, ihtiyati haciz talepleri için de yetkili olduğunu, alacağın varlığı dosyaya ibraz edilen çek ile açıkça ve somut olarak tespit edilmiş olup çekin karşılıksız çıkması ve borçlunun ödeme çağrılarını sonuçsuz bırakmasının da alacağın tahsilini tehlikeye düşürdüğünü, alacak rehinle de temin edilmediğinden yapılacak normal takibin sonuçsuz kalması ihtimalinin mevcut olduğunu, 2004 sayılı İİK'nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ''alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması''nın yeterli olduğunu, borçlunun edindikleri ilgilere istinaden mal kaçırma cihetine gittiğini beyanla 210.555,01 TL miktarda alacak yönünden borçlunun menkul gayrimenkul ve üçüncü şahıslardaki alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesinin 23/08/2024 tarihli 2024/941 D.İş, 2024/957 Karar sayılı kararı ile;''1-)İhtiyati haciz talebinin 2004 sayılı İİK'nin 257. vd.maddeleri gereğince 52.639,00-TL teminat mukabilinde kabulü ile karşı tarafın (borçlunun) menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının 210.555,01 -TL alacak miktarına yetecek kadar kısmının İHTİYATEN HACZİNE,2-)İhtiyati haciz isteyen tarafından İİK'nin 259/1 ve HMK'nin 87/1.maddeleri gereğince yukarıda belirlenen nakdi teminat tutarı mahkememiz veznesine yatırıldığında veya muteber bir bankanın kesin ve süresiz nitelikteki teminat mektubu dosyaya ibraz edildiğinde işbu kararın bir örneğinin ve belge asıllarının imza karşılığı ihtiyati haciz isteyen alacaklı tarafa /vekiline verilmesine,'' karar verilmiş ve verilen karara karşı borçlu vekili tarafından itiraz kanun yoluna başvurulmuştur.Muteriz vekili itiraz dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin adresinin yerleşim adresinin Gebze/KOCAELİ olduğunu, bu nedenle ihtiyati haciz kararı vermeye yetkili mahkeme Gebze mahkemeleri olduğundan yetki yönünden ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep ettiklerini, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için gerekli şartların oluşmadığını, ihtiyati haciz isteyen tarafın, çeke dayalı olarak ihtiyati haciz isteminde bulunduğunu, talebin uygun görülerek ihtiyati haciz kararı verildiğini ancak çek hakkında taraflar arasında imzalanmış bir sözleşme bulunmadığı gibi çek üzerindeki imzaların da incelenmediğini, çek tek başına alacağın varlığını göstermediği gibi müvekkili şirketin temerrüde düşürüldüğüne dair bir ihtarın da bulunmadığını, ihtiyati haciz kararı ile yargılama yapılmaksızın, deliller toplanmaksızın, müvekkiline savunma hakkı verilmeksizin, davacı tarafından haklılığa ilişkin makul ve makbul bir belge sunulmamaksızın, yaklaşık ispat yükümlülüğü dahi gerçekleştirilmeksizin doğrudan hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin sabit ikametgah sahibi olduğunu, mahkemenin müvekkilinin ikametgahını uyap sistemi üzerinden sorgulayabildiğini, mal kaçırmadığını veya kaçırmaya teşebbüs etmediğini, söz konusu ihtiyati haciz sebebiyle de ciddi manada ticari kayba uğradığını ve tüm ticari ilişkisinin bozulduğunu, ihtiyati haciz talep eden tarafın başlatmış olduğu icra takibi itiraz üzerine durdurulmuş olup tüm ihtiyati hacizlerin de kaldırılması gerektiğini beyanla ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi'nin 2024/941 Değişik İş ve 08/11/2024 tarihli Ek kararında;"....Yukarıdan beri yapılan açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; ihtiyati haciz alacaklısı tarafından İstanbul Anadolu 10.İcra Dairesinin ... sayılı dosyası üzerinden çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü takip yapıldığı ve aynı çeke dayalı olarak ihtiyati haciz talep edildiği ve mahkememizce işbu dosya üzerinden teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verildiği anlaşılmıştır. Olayımızda ihtiyati haciz alacaklısının merkezinin/adresinin mahkememiz yargı çevresinde (Ümraniye /İST) itiraz eden borçlu şirketin merkezinin/adresinin ise mahkememiz yargı çevresi dışında (Gebze/Kocaeli) olduğu tartışmasızdır. Yine dayanak çekte tarafların keşideci ve lehtar/hamil konumunda bulundukları, çekin keşide yerinin de Gebze /Kocaeli olduğu ve çekin bir başka bankaya ibraz edilerek karşılıksız işlemi yapıldığı anlaşılmıştır. Her ne kadar mahkememizce olayda yetki hususu resen gözetilemeyeceğinden ihtiyati haciz alacaklısının kendi yerleşim yerinde ihtiyati haciz kararı verilmiş ise de, kambiyo senetlerinden doğan alacaklar aranacak alacak niteliğinde olduğundan bu alacaklar için 6098 sayılı TBK'nin 89/1 maddesinin uygulanması mümkün görülmemiştir. Somut olayda ihtiyati hacze konu çekin bankaya ibraz edilmesi sonrasında arkasına karşılıksız kaşesinin vurulmuş olması çeki aranacak borç olmaktan çıkarıp, götürülecek borç haline getirmez. Böyle bir durumda TBK'nin 89/1. maddesi uyarınca alacaklının yerleşim yeri mahkemesi ihtiyati haciz kararı verilmesi hususunda yetkili hale gelmemektedir. Zira çekin ibrazının borçlunun ödeme yapacağı kimseyi öğrenmesini sağlayıcı bir fonksiyonu yoktur. Dolayısıyla çekin bankaya ibrazıyla borçlunun ödeme yapacağı kimseyi tespit ettiği ve aramanın tüketildiğini kabul etme ve bunun sonucu olarak da çek borcunun götürülecek borca dönüştüğünü kabul etme olanağı bulunmamaktadır. Buna göre ihtiyati haciz borçlusu şirket vekilinin ihtiyati haciz kararına itirazının 2004 sayılı İİK'nin 265/3 maddesi gereğince kabulüyle; Mahkememizin 2024/941 D.İş dosyası üzerinden verilen 23.08.2024 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir..."gerekçesi ile ''İhtiyati haciz borçlusu şirket vekilinin ihtiyati haciz kararına itirazının 2004 sayılı İİK'nin 265/3 maddesi gereğince kabulüyle; Mahkememizin 2024/941 D.İş dosyası üzerinden verilen 23.08.2024 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına,'' karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle;Müvekkili şirketin ekte dosyaya sunulan çek ile borçlu ... Şirketi’nden 210.555,01- TL alacaklı olduğunu, dosyaya sunulan 16/08/2024 keşide tarihli, 210.555,01 TL’lik çekin müvekkiline borçlu tarafından verildiğini, bu çekin süresi içinde ödenmediğini, ilgili bankaya müracaat edildiğinde çekin karşılıksız çıktığını, arkası yazılarak müvekkiline iade edildiğini;Dava konusu alacağa dayanak çek koçanının ait olduğu bankanın ... Şubesi'nde olduğunu, ilgili çekin 16/08/2024 tarihinde ...bankası A.Ş.'ne vekaleten ... Bankası A.Ş. adına İstanbul - ... Şube Müdürlüğüne ibraz edildiğini, alacaklı şirketin işyeri adresi "..." Ümraniye/İstanbul" olup ihtiyati haciz talebi hakkında İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli ve yetkili olduğunu;İhtiyati hacze, İİK'nın 50. maddesine göre yetkili mahkeme tarafından karar verileceğini, ilamsız icra takipleri için yetkili olan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinin, ihtiyati haciz talepleri için de yetkili olduğunu, alacaklarının varlığının dosyaya ibraz edilen çek ile açıkça ve somut olarak tespit edildiğini, çekin karşılıksız çıkması ve borçlunun ödeme çağrılarını sonuçsuz bırakmasının da alacağın tahsilini tehlikeye düşürdüğünü, kendilerine yapmış oldukları sözlü başvuruların neticesiz kaldığını, borçlunun borcunu ödemediğini, alacağın rehinle de temin edilmediğinden yapılacak normal takibin sonuçsuz kalması ihtimalinin mevcut olduğunu beyanla İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2024/941 D. İş 2024/957 K. Sayılı, 08/11/2024 tarihli ek kararının usul ve yasaya aykırı olması, haksız ve hukuki mesnetten yoksun olması nedeniyle kaldırılmasına, ihtiyati haciz kararın devamına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
HMK'nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Talep; çeke dayalı ihtiyati haciz kararı verilmesine ilişkin olup, Mahkemece ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiş, borçlu tarafın karara itirazı üzerine Mahkemece, yukarıda açıklanan gerekçe ile itiraz kabul edilmiş, verilen ek karara karşı talep eden alacaklı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İİK'nın 257/1. fıkrası uyarınca; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.İİK'nın 258. maddesi uyarınca; ihtiyati haciz talep eden alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Burada aranan ölçü yaklaşık ispat ölçüsüdür. İİK'nın 265. maddesi hükmü gereğince, borçlu kendisi dinlenilmeden verilen ihtiyati haciz kararına yönelik haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata, huzuru ile yapılan hacizlerde haczin uygulandığı, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde itiraz edebilir. Bu durumda mahkeme, gösterilen itiraz sebepleri ile bağlı inceleme yaparak itirazı kabul veya reddeder.İİK’nın 258. maddesinde, ihtiyati hacze 50. maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verileceği, aynı Kanunun 50. maddesinde ise ihtiyati hacizde yetkili mahkemenin belirlenmesi hususunda HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanacağı kabul edilmiştir. Bu durumda, çekten kaynaklanan borcun alacaklısı borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde, çekin keşide yeri veya ödeme yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. Ancak, muhatap bankaya ibraz edilen ve karşılıksız kalan çeke dayalı borç, bu şekilde aranması tüketildikten sonra götürülecek borç niteliği kazanır ve HMK’nın 10. maddesi gereğince ifa yeri olarak 6098 sayılı TBK’nın 89. maddesinde belirtilen alacaklının yerleşim yeri mahkemesi de ihtiyati haciz talebinde yetkili mahkeme haline gelir. (Emsal: Yargıtay 11. HD 2016/12815 Esas 2016/9299 Karar) Somut olayda; talep dayanağı 16/08/2024 keşide tarihli, 210.555,01 TL bedelli, ...bank ...Şubesi nezdindeki hesaptan keşide edilen, keşidecisi itiraz eden, lehtarı talep eden olan çekin süresi içinde vekaleten ... Bankası ... Şubesi'ne ibraz edildiği ve karşılıksız çıktığı, çekin keşide yerinin Kocaeli, ödeme yerinin ise muhatap banka şubesinin bulunduğu Kazasker/İstanbul olduğu, Kazasker semtinin Kadıköy ilçesine bağlı bulunduğu, ayrıca talep eden alacaklı şirketin adresinin; "..., Ümraniye/İstanbul" olduğu, buna göre gerek çekin ödeme yerinin, gerekse ibrazı ile çek götürülecek borç haline geldiğinden talep eden alacaklının yerleşim yeri adresinin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetki sınırları dahilinde bulunduğu, Mahkemece yetkiye ilişkin itiraz ile İİK'nın 265. maddesinde sayılan itiraz sebeplerinden olmayıp ancak açılacak bir davada yapılacak yargılama içerisinde değerlendirilebilecek sebeplere ilişkin olan diğer itirazların reddine karar verilmesi gerekirken yetki itirazının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu anlaşılmıştır.Açıklanan nedenlerle talep eden alacaklının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca İlk derece mahkemesinin 08/11/2024 tarihli ek kararının kaldırılması ve Dairemizce itiraz hakkında yeniden karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-İhtiyati haciz talep eden alacaklının istinaf başvurusunun KABULÜ ile;İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 08/11/2024 tarih ve 2024/941 Değişik iş - 2024/957 Karar sayılı Ek Kararının HMK'nın 353/1-b2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, Dairemizce itiraza yönelik olarak yeniden hüküm kurularak;Karşı taraf ... Şirketi'nin 23/08/2024 tarihli, 2024/941 D.İş, 2024/957 Karar sayılı ihtiyati haciz kararına itirazının reddine,2-İhtiyati hacze itiraz eden ... Şirketi'nin itirazı reddedilip ilk derece mahkemesi tarafından verilen 23/08/2024 tarihli ihtiyati haciz kararı aynen geçerliliğini koruduğundan, yeniden ihtiyati haciz hükmü kurulmasına yer olmadığına,
İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN:
3-Yasa gereği ihtiyati hacze itiraz yönünden harç alınmasına yer olmadığına,4-İlk derece mahkemesinde ihtiyati haciz talep eden alacaklı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin ihtiyati hacze itiraz eden karşı taraftan tahsili ile ihtiyati haciz talep eden alacaklıya verilmesine, 5-İhtiyati haciz talep eden alacaklı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Dairemiz karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT 2. kısım 1.bölüm 1/b maddesine göre takdir edilen 9.500,00 TL maktu vekalet ücretinin ihtiyati hacze itiraz eden karşı taraftan tahsili ile ihtiyati haciz talep eden alacaklıya verilmesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN:
6-Harçlar Kanunu gereğince istinaf talep eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 7-İhtiyati haciz talep eden alacaklı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ihtiyati haciz talep eden alacaklıya iadesine,8-İhtiyati haciz talep eden alacaklı tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 1.169,40 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 262,00 TL posta gideri olmak üzere; toplam 1.431,40 TL yargılama giderinin ihtiyati haciz kararına itiraz eden karşı taraftan tahsili ile ihtiyati haciz talep eden alacaklıya verilmesine, 9-Bakiye gider avansı bulunması halinde avansı yatıran ilgili tarafa iadesine,10-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 20/02/2025 tarihinde HMK'nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.