Davacı Hıdır Yılmaz adına Avukat Ceyda Sezgin Dilbaz ile davalı Türkiye Noterler Birliği adına Avukat Aylin Arıkan arasındaki alacak davasına ilişkin Ankara 18. İş Mahkemesince kesin olarak verilen 11.02.2020 tarih ve 2017/82 esas, 2020/40 karar sayılı kararının kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının 30.04.2021 tarihli ve 39152028-153.01-849-2020-E. 763/13103 sayısı ile temyizi istenilmiş olmakla, dosyadaki tüm belgeler okunup dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
Davacı vekili, müvekkilinin 1998 yılı Haziran ayından 2015 yılı Haziran ayma kadar kesintisiz şekilde davalı nezdinde çalıştığını, bu dönem içerisinde Başbakanlık Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan "Banka Promosyonları" konulu 2010/17 Sayılı Genelgede "Kamu personelinin maaşlarının ödenmesine aracılık eden bankalar tarafından sağlanan ek mali imkanların tasarrufuna ilişkin olarak kamu kurum ve kuruluşlarında uygulama birliğinin sağlanması amacı ile 20 Temmuz 2007 tarihli ve 26588 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanmış bulunan 2007/21 sayılı genelgenin 4. Maddesinin “banka tarafından verilecek promosyon miktarının tamamı personele dağıtılacaktır” şeklinde düzenlendiğini ve yine aynı genelgenin değişik maddeleri ile dağıtılacak promosyonlar, ilgili banka tarafından personel adına açılan hesaba aktarılmak suretiyle ödenecektir denildiğini, bu nedenle promosyonların direk personelin hesabına aktarılması gerektiğini, promosyon ödemelerinin müvekkilinin hesabına aktarılmaması nedeniyle 26.12.2016 tarihinde davalıya ihtarname çekerek promosyon ödemelerinin faizleriyle birlikte ihtarnamenin tebliğinden itibaren beş gün içinde ödenmesini talep ettiklerini, ihtarnamenin 27.12.2016 tarihinde tebliğine rağmen ödeme yapılmadığını belirterek banka promosyon alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafından dayanak gösterilen sözkonusu Başbakanlık Genelgesi'nin kamu görevlilerinin aylık ve ücretlerinin ödenmesi hususunda, kamu kurum ve kuruluşları ile bankalar arasında yapılacak protokollere ilişkin olduğunu,Anayasa gereği kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olan Türkiye Noterler Birliğini ve 4857 sayılı İş Kanununa tabi olarak çalışan birliğin çalışanlarını kapsamadığını, bu nedenle birliğin çalışanlarının genelge hükümlerine tabi olmadığını, bu kapsamda promosyon ödemesi talep edemeyeceklerini, 4857 sayılı İş Kanunun 32. ve devamı maddelerinde iş sözleşmesi nedeniyle işçiye ödenecek ücrete ilişkin hususların düzenlendiğini, bu kapsamda işverenin yükümlülüğünün iş sözleşmesinde belirtilen ücreti işçiye ödemesi ve para ile ölçülebilen diğer faydaları sağlaması olduğunu, bunun dışında işverenin iş sözleşmesinde öngörülmemiş olan, kanun ile gerekli kılınmayan ve işyeri uygulamasına dönüşmemiş olan herhangi bir mali yükümlülüğünün bulunmadığım, davacı ile yapılan iş sözleşmesinin 6. maddesinde ödenecek ücretin belirlendiğini, ayrıca sözleşme metninde personel bu sözleşmede yazılı ücret ve hakları dışında herhangi hak talebinde bulunamaz şeklinde ibarenin yer aldığım, Başbakanlığın 2007/21 sayılı genelgesi ile 2010/17 sayılı Genelgesine istinaden banka promosyonu alacağı adı altında talepte bulunulabilmesi için, talepte bulunan kişinin kamu kurum ve kuruluşlarında çalışmakta olan bir kamu görevlisi olması gerektiğini, oysa birliğin eski çalışanı davacının kamu görevlisi olmadığını, Türkiye Noterler Birliği'nin de kamu kuruluşu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davalının kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu olduğu, banka promosyonlarının nasıl dağıtılacağına ilişkin olarak Başbakanlıkça çıkartılan ve 20.07.2007 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 2007/21 Sayılı genelge kapsamında olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, kanun yararına bozulması için Adalet Bakanlığı temyiz etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının banka promosyon alacağının bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Davacı taraf 09.08.2010 tarihli Başbakanlık Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan Banka Promosyonları Konulu 2010/17 sayılı genelge ile
20.07.2007 tarihli ve 26588 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmış bulunan 2007/21 sayılı genelgenin 4. maddesinin “Banka tarafından verilecek promosyon miktarının tamamı personele dağıtılacaktır.” şeklinde yeniden düzenlendiğini,buna göre anlaşmalı bankalardan ödenecek promosyonların kurum dahilindeki personellere ödenmesine karar verildiğini,yine değişik hali ile dağıtılacak promosyonların ilgili banka tarafından personel adına açılan hesaba aktarılmak suretiyle ödeneceğinin düzenlendiğini belirterek bu düzenlemelere göre banka promosyon alacağını talep etmiştir.Davalı vekili davacı tarafından dayanak gösterilen sözkonusu Başbakanlık Genelgelerinin kamu görevlilerinin aylık ve ücretlerinin ödenmesi hususunda kamu kurum ve kuruluşları ile bankalar arasında yapılacak protokollere ilişkin olduğunu,birlik çalışanlarının bu kapsamda olmadığını beyan etmiştir.Mahkemece davalının kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu olduğu, banka promosyonlarının nasıl dağıtılacağına ilişkin olarak Başbakanlıkça çıkartılan ve 20.07.2007 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 2007/21 sayılı genelge kapsamında olduğu gerekçesi ile banka promosyon alacağının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Başbakanlığın 20.07.2007 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 2007/21 sayılı genelgesinin;
“Kamu görevlilerinin aylık ve ücretleri, Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğünün (6) sıra Nolu Genel Tebliğinde belirtilen esas ve usuller çerçevesinde bankalar vasıtasıyla ödenebilmektedir. Bu amaçla kamu kurum ve kuruluşları ile bankalar arasında aylık ve ücret ödeme protokolleri yapılmakta, bu protokoller uyarınca verilecek bankacılık hizmetlerinin yanı sıra "promosyon" adı altında ayni ve/veya nakdi ek mali imkanlar da sağlanabilmektedir.
Bankalar tarafından sunulan bu ek mali imkanların tasarrufuna ilişkin olarak kamu kurum ve kuruluşlarında uygulama birliğinin sağlanması amacıyla aşağıda belirtilen hususlara uyulması gerekmektedir.
1- Kamu görevlilerinin aylık ve ücretlerinin Maliye Bakanlığının mezkur Tebliğinde belirtilen esas ve usuller çerçevesinde bankalar vasıtasıyla ödenmesine devam edilecektir.
2- Aylık ve ücretlerin hangi banka aracılığı ile ödeneceği, oluşturulacak üç kişilik bir komisyon tarafından istekli bankalardan teklif alınmak suretiyle tespit edilecektir. Komisyon, kamu kurum ve kuruluşlarının ilgili biriminin harcama yetkilisinin başkanlığında söz konusu birimde görev yapan toplam personelin en az% 10’unun sendikalı olması halinde yetkili sendikadan bir üye ile merkez teşkilatında üst yönetici; taşra teşkilatında ise o birimin bağlı bulunduğu bir üst amir tarafından ilgili birimde görev yapanlar arasından seçilecek bir üyeden oluşacaktır. Yetkili sendikadan üye bulunmadığı durumlarda üçüncü üye ilgili birimde görev yapan personel arasından harcama yetkilisi tarafından seçilecektir. Protokol, komisyon tarafından belirlenen banka ile harcama yetkilisi tarafından imzalanacaktır.
Birden fazla birimin aylık ve ücretlerinin birlikte ödenmesi talebinde bulunmaları halinde merkezde üst yönetici, taşrada ise söz konusu birimlerin bağlı bulunduğu bir üst amir tarafından görevlendirilecek ilgili harcama yetkililerinden birinin başkanlığında oluşturulacak üç kişilik bir komisyon tarafından aylık ve ücretlerin ödeneceği banka yukarıdaki esaslara göre tespit edilecektir. Bu şekilde oluşturulacak komisyona ilgili birimlerdeki yetkili sendikalardan bu birimlerin tamamı itibarıyla en fazla üyeye sahip olan sendikadan üye alınacaktır.
3- Bankalar ile yapılacak protokollerin süresi iki yıldan az beş yıldan çok olmayacaktır.
4- Yapılan protokoller uyarınca, banka tarafından verilecek promosyon miktarının tamamının personele dağıtılması genel ilke olarak benimsenmekle birlikte, toplam miktarın üçte birini geçmemek üzere Komisyonca belirlenecek tutar, birim personelinin ihtiyaçları doğrultusunda kullanılmak üzere ayrılabilecektir. Bu tutarlar, merkez teşkilatında üst yönetici, taşra teşkilatında ise o birimin bağlı bulunduğu bir üst amir tarafından belirlenecek esas ve usuller çerçevesinde kullanılacaktır. Yapılacak harcamaların birimin faaliyetlerini sürdürmesi için gerekli ve zaruri harcamaları ihtiva etmesi; çalışma ortamlarının iyileştirilmesi, işyerlerinde verim ve çalışanların memnuniyeti ile sunulan hizmetin kalitesini artırıcı amaçlarla ortak kullanım alanları için sarf edilmesi zorunludur. Bu tutarların belirlenen amaçlar dışında kullanılmasına kesinlikle müsaade edilmeyecek ve yıl içinde yapılan harcamalar merkez teşkilatında üst yönetici, taşra teşkilatında ise o birimin bağlı bulunduğu bir üst amir tarafından denetlettirilecektir.
5- Dağıtılacak promosyonlar, ilgili banka tarafından personel adına açılan hesaba her personel için eşit tutarlarda aktarılmak suretiyle altı aylık periyotlarla ödenecektir.
6- Bu Genelgenin yayımı tarihinden önce kamu görevlilerinin aylık ve ücretlerinin ödenmesine yönelik olarak kamu kurum ve kuruluşlarının ilgili bankalarla yapmış oldukları ve halen yürürlükte bulunan protokoller sürelerinin bitimine kadar geçerli olacaktır.
7- Genelge çerçevesinde yapılacak uygulamalar kurum personelinin rahatlıkla bilgi edinebileceği şekilde ilan panoları ve internet siteleri yoluyla ilan edilecek, aleniyet ilkesine titizlikle riayet edilecektir.” şeklinde düzenlendiği ve bu genelde değişiklik yapan 10.08.2010 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 2010/17 sayılı genelgenin “Kamu personelinin maaşlarının ödenmesine aracılık eden bankalar tarafından sağlanan ek mali imkanların tasarrufuna ilişkin olarak kamu kurum ve kuruluşlarında uygulama birliğinin sağlanması amacıyla 20 Temmuz 2007 Tarihli ve 26588 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış bulunan 2007/21 sayılı genelgenin 4’üncü maddesinin aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmesi uygun görülmüştür.
“4- Banka tarafından verilecek promosyon miktarının tamamı personele dağıtılacaktır.”Genelgenin yayımlanmasından sonra düzenlenecek protokollerin buna uygun olarak yapılması hususunda...” şeklinde düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda belirtilen ve dava konusu alacağın dayanağı olan genelgeler incelendiğinde genelgelerin kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan kamu görevlileri bakımından düzenlendiği ve bu nitelikteki çalışanları kapsadığı anlaşılmaktadır.Davacının kamu kurum ve kuruluşunda çalışan kamu görevlisi olmadığı dosya kapsamındaki personel hizmet sözleşmesi ve tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca davacının belirtilen genelgeler kapsamında çalışan olmadığından dava konusu banka promosyon alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerekli iken mahkemece yazılı gerekçe ile kısmen kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
Açıklanan nedenlerle, Adalet Bakanlığı'nın Kanun yararına bozma isteminin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ:
Yukarıda açıklanan nedenlerle, Adalet Bakanlığı'nın Kanun yararına temyiz talebinin kabulü ile Ankara 18. İş Mahkemesinin anılan kararının sonuca etkili olmamak üzere HMK'nın 363/1 maddesi uyarınca Kanun yararına BOZULMASINA, HMK'nın 363/3. maddesi gereğince gereği yapılmak üzere kararın bir örneğinin ve dosyanın Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25.05.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.