Kadastro sırasında 141 ada 1 parsel sayılı 457,41 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle arsa vasfı ile davalı İsmail adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, yasal süresi içinde çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine ve çekişmeli parselin tespit gibi davalı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davalı yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde belirtilen zilyetlikle iktisap şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine ve çekişmeli parselin tespit gibi davalı adına tesciline karar verilmiş ise de, mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermeye yeterli değildir. Davalı, yargılama sırasında çekişmeli taşınmazı Köy Kanunu'nun ilgili hükümleri gereğince köyde ikamet etmesi sebebiyle ihtiyar heyeti kararı ve kaymakamlık oluru ile satın aldığını iddia ettiği halde, bu konuda bir araştırma yapılmamıştır. Dava konusu taşınmazın öncesinin köy boşluğu olduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği gibi evvelce 18.03.1926 tarih, 442 sayılı Köy Kanunu'nun 44. maddesinin 3. bendi ile ihtiyar meclisine ihtiyaç sahibi köylüye arazi satma yetkisi tanınmış iken bu yetki 11.06.1945 tarih ve 4753 sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu'nun 64. maddesi ile kaldırılmıştır. Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu'nun anılan maddesinin yürürlüğe girmesinden sonra Köy Tüzel Kişiliğinin taşınmaz satışına olanak kalmamıştır. Ancak, 20.05.1987 tarihinde kabul edilen 3367 sayılı Kanun'un 1. maddesi ile 442 sayılı Köy Kanunu'na ek maddeler ilave edilmiş, ek 14. madde ile Hazine'nin mülkiyetinde olup kamu hizmetine tahsis edilmemiş taşınmaz mallardan, köy yerleşim planında konut alanı ve köy ihtiyaçlarına ayrılan yerler Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan mer'a, yaylak, seyrangah, harman yeri gibi alanların köy yerleşme planının onayı ile bu niteliklerini kendiliğinden kaybedebilecekleri ve Valiliğin isteği üzerine köy tüzel kişiliği adına tapuya tescil edileceği açıklanmıştır. Bu şekilde nitelik değiştirilmek suretiyle köy tüzel kişiliği adına tescil edilen yerlerin ihtiyar kurulunun kararıyla rayiç bedel üzerinden aynı Kanun'un ek 15. maddesinde yazılı koşulları taşıyan kimselere satılacağı açıklanmıştır. Buna göre kamu yararına tahsis edilmemiş köy boşluğu gibi yerlerin köy tarafından kararla satışının yapılabilmesi için 20.05.1987 tarih, 3367 sayılı Kanun'da öngörülen koşulların yerine getirilmesi gerekir. Mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmadan karar verilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 14.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.