Davacının, Hava Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde üsteğmen olarak çalışmaktayken 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin … tarih, … sayılı işlemin iptali ile bu işlem sebebiyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle ödenmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; iptali istenilen … tarih, … sayılı işlemin davacıya tebliğ edilmesinden sonra 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesine göre 60 gün içerisinde dava açılması ya da aynı Kanunun 11. maddesi uyarınca işlemin geri alınması/kaldırılması yahut değiştirilmesi talebiyle dava açma süresi içerisinde davalı idareye başvuru yapılıp, yapılan başvuruya 60 gün içerisinde cevap verilmez ise süresi içerisinde iptal ve tam yargı davası açılması gerekirken, bu usul takip edilmeyerek …Cumhuriyet Başsavcılığı'nın … tarih, … numaralı kararıyla kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi üzerine 02.08.2017 tarihinde davacının kamu görevine iadesi talebiyle başvuru yapıldığı ve yapılan bu başvuruya 60 gün içerisinde cevap verilmemesi üzerine kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin işlemin (… tarih, … sayılı işlem) dava konusu edildiği; süresinde açılmayan bir davaya karşı sonradan yapılan bir başvuruya cevap verilmemesi durumunda geçmiş olan dava açma süresi yeniden canlanmayacağından, … tarih, … sayılı işlem tebliğ alındıktan sonra dava açma süresi olan 60 gün içerisinde dava açılması gerekirken, bu süre geçtikten sonra 07.11.2017 tarihinde açılan bu davanın süre aşımı nedeniyle esasını incelenme olanağının bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesi ile davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacının esastan, davalının ise vekalet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunması üzerine … Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği; davalının lehine vekalet ücretine hükmedilmesi istemi yönünden ise davalı idarenin davada vekil aracılığıyla temsil edildiği ve davanın süre aşımı yönünden reddine karar verildiği halde, vekili aracılığı ile süresinde savunma vermiş olan davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kısmında hukuki isabet bulunmadığı belirtilerek davacının istinaf başvurusunun reddine, davalının istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 667 sayılı KHK uyarınca davalı İdarenin onayı ile 12/10/2016 tarihinde kamu görevinden çıkartıldığı, hakkında Türkiye Cumhuriyeti Hükumetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme suçlaması ile başlatılan adli süreçte 21/11/2016 tarihinde kamu adına ek kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi üzerine Hava Kuvvetleri Komutanlığına başvurarak göreve iadesini talep ettiği, 02/08/2017 tarihli bu başvurusuna 60 gün içerisinde cevap verilmemesi nedeniyle zımni ret üzerine bakılan davayı açtığı, davasının süre yönünden reddedilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacının temyiz isteminin haksız olduğu ve Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Hava Kuvvetleri Komutanlığı … Tanker Üst Komutanlığı emrinde üsteğmen rütbesiyle görev yapan davacı, FETÖ/PDY terör örgütüyle irtibat veya iltisakı olduğu gerekçesiyle 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 4. maddesinin 1(a). fıkrası uyarınca Milli Savunma Bakanlığı'nın … tarih, … (… karar sayılı) sayılı işlemiyle kamu görevinden çıkarılmıştır.
Bunun üzerine, söz konusu işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa'nın 40. maddesinin 2. fıkrasında, "Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır" hükmü yer almaktadır.
Anayasa'nın 125. maddesinin üçüncü fıkrasında, "İdari işlemlere karşı açılacak davalarda süre, yazılı bildirim tarihinden başlar" kuralı bulunmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Dava açma süresi" başlıklı 7. maddesinin 1. fıkrasında "Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ... gündür."; "Sürelerle ilgili genel esaslar" başlıklı 8. maddesinin 1. fıkrasında ise, "Süreler, tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlar" hükümleri bulunmaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Devletin, işlemlerinde, bireylerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorunda olduğunu düzenleyen Anayasa'nın yukarıda yer verilen 40. maddesinin ikinci fıkrasının, ayrı bir yasal düzenlemenin varlığını gerektirmeyen, doğrudan uygulanabilir nitelikte bir düzenleme olması nedeniyle, yasama, yürütme ve yargı organlarının, idare makamlarının ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, işlemlerinde bu işlemlere karşı başvurulacak idari mercileri ve kanun yolları ile sürelerini belirtmesi zorunludur.
Öte yandan, her ne kadar Anayasa'nın 125. maddesinde, idari işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin, yazılı bildirim tarihinden başlayacağı belirtilmiş ise de, söz konusu düzenleme Anayasa'nın 40. maddesinin ikinci fıkrasındaki düzenleme ile birlikte değerlendirildiğinde; kişilere bildirilen idari işlemlerde, bu işlemlere karşı başvuru süresi ve başvuru yerinin gösterilmesi gerektiği, dava açma süresini başlatacak olan bildirimin, başvuru mercii ve süresini de gösteren yazılı bildirim olduğu, bunun dışındaki yazılı bildirimlerin, Anayasa'nın 40. maddesinin ikinci fıkrasının amir hükmüne uygun olmadığından, dava açma süresini işlemeye başlatmayacağı sonucuna varılmaktadır.
Özetle, Anayasa'nın 40. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, başvuru mercii ve süresi bildirilmeyen işlemlerin ilgilisine tebliği dava açma süresini başlatmayacağından, dava açma süresinin geçmesinden sonra açılan bu tür davaların süre aşımı yönünden reddedilmemesi gerekmektedir.
Söz konusu değerlendirmeler ışığında dava konusu uyuşmazlık incelendiğinde; davacının FETÖ/PDY terör örgütüyle irtibat veya iltisakı olduğu gerekçesiyle 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 4. maddesinin 1(a) fıkrası uyarınca kamu görevinden çıkartılmasına ilişkin Milli Savunma Bakanlığı'nın … tarih, … (… karar sayılı) sayılı işleminin, 13/10/2016 tarihli tebliğ ve tebellüğ belgesiyle anılan tarih itibarıyla davacıya tebliğ edildiği açık olmakla birlikte, söz konusu işlemde Anayasa'nın 40. maddesinin ikinci fıkrasındaki düzenlemeye aykırı olarak, davacının hangi kanun yolları ve mercilere başvurabileceğinin ve dava açma süresinin belirtilmediği dikkate alındığında, idarenin doğru bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmediği ve hak arama özgürlüğünü ihlal ettiği anlaşıldığından, davanın süresinde açıldığının kabul edilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, davanın süre aşımı nedeniyle reddi yönündeki … İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi kararında da hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 03/03/2021 tarihinde, kesin olarak, oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerin hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararının onanmasına karar verilmesi gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.