Kadastro Tutanağı - Beyanlar Hanesindeki Şerhin İptali - Taraf Teşkili - Eksik Araştırma
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi
Esas No : 2018/166
Karar No : 2020/6223
Karar Tarihi : 2020-12-21





"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Yargıtay bozma ilamında özetle; " ...Çekişmeli ... ada 16 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesinde lehine şerh verilen kişi olarak adı geçen ... davalı olup karar başlığında davalı olarak gösterilen ...'nun ise müdahil konumunda olduğu ve davalı ... 'in mahalle muhtarında kaydı bulunmadığından dava dilekçesinin tebliğine ilişkin tebligatın iade edildiği, ancak mahkemece davalı ... hakkında herhangi bir araştırma yapılmadan (nüfus ve kolluk araştırması), sadece taşınmaz başında yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi beyanına dayalı olarak davalı tarafın değiştirilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı belirtilerek, davalı ... hakkında nüfus kayıtları üzerinde ve kolluk vasıtasıyla araştırma yapılması yanında, dava konusu ... ada 16 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti sırasında kadastro tutanağında adları geçen tespit bilirkişilerinden, komşu ve civar parsellerde lehine kullanıcı şerhi verilenler veya tespit maliklerinden de adresi ve açık kimlik bilgilerinin ayrıntılı olarak sorularak saptanmaya çalışılması ve daha sonra sonuca göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacı Hazine tarafından açılan davanın reddine, müdahil ... tarafından açılan davanın kabulüne, dava konusu ... ada 16 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline, taşınmaza ait tutanağın beyanlar hanesindeki şerhin iptaline, beyanlar hanesine "Bu parsel üzerindeki ev ... oğlu ... T.C. kimlik numaralı ...'na aittir." şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Mahkemece, bozma ilamına uyulduğu halde, bozma ilamının gerekleri yerine getirilmemiştir. Oysa ki, bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma ilamının gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Önceki tarihli bozma ilamında, mahkemece davalı ... hakkında nüfus kayıtları üzerinde ve kolluk vasıtasıyla araştırma yapılması yanında, dava konusu 38738 ada 16 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti sırasında kadastro tutanağında adları geçen tespit bilirkişilerinden, komşu ve civar parsellerde lehine kullanıcı şerhi verilenler veya tespit maliklerinden de adresi ve açık kimlik bilgileri ayrıntılı olarak sorulması gerektiği vurgulandığı halde, Mahkemece, bozma ilamının gerekleri yerine getirilmeksizin hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu haliyle verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğundan söz edilemez. Öte yandan, davacı Hazine tarafından açılan dava, kadastro tutanağının beyanlar hanesindeki şerhin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, taşınmaz üzerindeki evin tespit tarihinden önceki tarihte asli müdahil ... tarafından yapıldığı ve kullanılmaya başlandığı, tespit tarihinde halen asli müdahilin kullanımında bulunduğu ve evin ona ait olduğu gerekçesi ile asli müdahil ...'nun davasının kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, taşınmaz üzerinde bulunan evin kime ait olduğu noktasında toplanmaktadır. Şerh sahibi ... hakkında nüfus kayıtları üzerinde ve kolluk vasıtasıyla araştırma yapılmış ancak taşınmaz başında keşif yapılmadan, bozma sonrası usule aykırı olarak duruşmada dinlenilen tanık ve yerel bilirkişilerin soyut ve yetersiz beyanlarına dayanılarak hüküm kurulmuştur. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez.

Hal böyle olunca; Mahkemece, öncelikle dava konusu 38738 ada 16 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesinde lehine şerh verilen davalı ... 'in adresinin ve açık kimlik bilgilerinin belirlenmesine çalışılmalı, bu kapsamda önceki bozma ilamında da belirtildiği üzere, taşınmaza ait kadastro tutanağında adları geçen tespit bilirkişilerinden, komşu ve civar parsellerde lehine kullanıcı şerhi verilenlerden veya tespit maliklerinden de sorulmak suretiyle davalının adresi ve açık kimlik bilgileri ayrıntılı olarak tespit edilmeli, tüm araştırmalara rağmen şerh sahibi davalının kimlik bilgilerinin belirlenememesi halinde ise, 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanun hükümleri uyarınca kayyım tayin edilmesi hususunda vesayet makamından talepte bulunulmalı, vesayet makamınca atanacak kayyıma dava dilekçesi tebliğ edilerek yöntemine uygun şekilde taraf teşkili sağlanmalı, bundan sonra mahallinde yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıkları ile fen bilirkişinin katılımıyla keşif yapılarak, çekişmeli taşınmaz üzerindeki evin kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı tereddütsüz olarak belirlenmeli ve sonrasında iddia ve savunma çerçevesinde toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.12.2020 günü oybirliğiyle karar verildi.