DAVANIN KONUSU: ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, ... parsel sayılı taşınmazın özelleştirme kapsam ve programına alınmasına ilişkin Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun (Kurul) 02/05/2014 tarih ve 2014/40 sayılı kararının iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI : Tapuda kendi adına kayıtlı taşınmazına komşu uyuşmazlığa konu ... sayılı parselin kırk yıldır kullanıldığı, taşınmaza ilişkin olarak ecrimisil ödendiği, ... Valiliği Milli Emlak Müdürlüğü'ne 1995, 1996, 2001, 2016, 2018 yıllarında yapılan başvurular ile parselin tarafına satışının istenildiği, anılan idarece başvurulara cevap verilmediği, taşınmazın özelleştirme kapsam ve programına alındığının öğrenilmesi üzerine 01/03/2019 tarihinde ... Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Avrupa Yakası Milli Emlak Dairesi Başkanlığı'na başvurulduğu, idarece verilen cevabi yazıda, yapılacak işlem bulunmadığının belirtildiği, bildirim yapılmadan parselin özelleştirme kapsam ve programına alınmasının mevzuata aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
DAVALININ SAVUNMASI : Öncelikle usule ilişkin olarak, davacının davayı açmakta güncel, meşru ve kişisel bir menfaatinin bulunmadığı, davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği; davaya konu Kurul kararının 08/05/2014 tarih ve 28994 sayılı Resmî Gazete'de yayımlandığı, davanın bu tarihten itibaren 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 20/A maddesinde belirtilen dava açma süresi içinde açılmadığı, davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği; Kurul kararının iptaline karar verilse de davacıya taşınmaz satışının yapılamayacağı, davacı tarafından taşınmazın kendine satılmasının istenildiği, ... Valiliği'ne yapılan başvurunun reddi işlemine ilişkin olarak iptal davası açması gerektiği ileri sürülmüştür.
Esasa ilişkin olarak, taşınmaz üzerinde imar planı değişikliğine ilişkin çalışmaların devam ettiği, tapu kayıt belgesinde Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nın ön alım hakkı olduğuna ilişkin şerh kaldırılamadığından taşınmaz satışı ihalesinin yapılmadığı, davaya konu Kurul kararı ile taşınmazın mülkiyetinin İdarelerine geçtiği, taşınmaz üzerinde Hazine'nin tasarruf yetkisinin bulunmadığı, dava konusu taşınmaz tapuya kayıtlı olduğundan taşınmazın olağanüstü zamanaşımı yoluyla kazanılmasının mümkün olmadığı, özelleştirme kapsam ve programına alınmadan önce davacıya bildirim yapılmasını gerektiren bir zorunluluk bulunmadığı savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'UN DÜŞÜNCESİ : Davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dava dosyası incelendikten sonra gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, ... sayılı parseldeki taşınmazın özelleştirme kapsam ve programına alınmasına ilişkin Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun (Kurul) 02/05/2014 tarih ve 2014/40 sayılı kararının iptali istemiyle 17/06/2019 tarihinde bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava dilekçesinde, davacı tarafından dava konusu taşınmazın Kurul kararıyla özelleştirme kapsam ve programa alındığının öğrenilmesi üzerine 01/03/2019 tarih ve 39865 sayılı başvuru ile Kurul kararının iptal edilmesine ilişkin olarak ... Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Avrupa Yakası Milli Emlak Dairesi Başkanlığı'na başvurulduğu belirtilmiştir. Dava dilekçesi ekinde yer alan, ... Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Avrupa Yakası Milli Emlak Dairesi Başkanlığı'nın 09/04/2019 tarih ve E.455518 sayılı cevabi yazısında, taşınmazın Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'na devrinin gerçekleştirilmesi gerektiğinden taşınmaza yönelik taleplerin değerlendirmeye alınmaması gerektiği, başvuruya ilişkin olarak idarece tesis edilecek bir işlem bulunmadığı belirtilmiştir.
Dairemizin 07/11/2019 tarih ve 2019/2576 esas sayılı ara kararıyla, davacıdan, dava konusu Kurul kararının öğrenildiği tarih sorulmuş; davacı vekili tarafından verilen 09/12/2019 tarihli cevabi yazısında, kararın davacı tarafından haricen öğrenildiği ve yasal girişimlerde bulunulduğu belirtilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
USUL YÖNÜNDEN:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesinin 3. fıkrasının (e) bendinde, dilekçelerin süre aşımı yönünden de inceleneceği; 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, 14. maddenin 3. fıkrasının (e) bendine aykırılık görülmesi hâlinde davanın reddine karar verileceği; "İvedi yargılama usulü" başlıklı 20/A maddesinde, Özelleştirme Yüksek Kurulu kararlarından doğan uyuşmazlıklar hakkında ivedi yargılama usulünün uygulanacağı, ivedi yargılama usulünde dava açma süresinin otuz gün olduğu ve bu Kanun'un 11. maddesi hükümlerinin uygulanmayacağı kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, dava dilekçesinde, 02/05/2014 tarih ve 2014/40 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu kararının 01/03/2019 tarihinde öğrenildiğinin belirtildiği, davanın ise 17/06/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, davacı tarafından dava dilekçesinde anılan taşınmazın Özelleştirme Yüksek Kurulu kararıyla kapsam ve programa alınmasının öğrenilmesi üzerine 01/03/2019 tarihinde ... Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Avrupa Yakası Milli Emlak Dairesi Başkanlığı'na başvurulduğunun belirtildiği, başvuruya verilen cevabi yazının da dava dilekçesi ekine eklenerek 17/06/2019 tarihinde davanın açıldığı anlaşıldığından, davaya konu Kurul kararından davacının en geç 01/03/2019 tarihinde haberdar olduğu, bu tarihten itibaren işlemeye başlamış olan 30 günlük dava açma süresi geçirildikten sonra 17/06/2019 tarihinde açılan bu davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine imkân bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 15/1-b maddesi uyarınca DAVANIN SÜRE AŞIMI NEDENİYLE REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın istemi hâlinde davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na temyiz yolu açık olmak üzere, 07.01.2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Anayasa'nın 40/2. maddesi hükmü ile, bireylerin yargı ya da idari makamlar önünde haklarını arayabilmelerine kolaylık ve olanak sağlanması amaçlanmış; idareye, işlemlerinde, ilgililerin kaç gün içinde, hangi mercilere başvurabileceklerini bildirme yükümlülüğü getirilmiştir. Anayasa'nın 125. maddesinde de, idari işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin "yazılı bildirim" tarihinden başlayacağı belirtilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesinde, idare mahkemelerinde idari işlemlere karşı dava açma süresinin "altmış gün" olduğu kurala bağlanmış, 20/A maddesinde ise ivedi yargılama usulünde dava açma süresinin "otuz gün" olduğu ve bu Kanun'un 11. maddesi hükümlerinin uygulanmayacağı öngörülmüştür.
Diğer yandan, ilgililere herhangi bir yazılı bildirimin yapılmadığı ve idari işlemin bir şekilde öğrenilmesi üzerine dava açıldığı durumda, bu kişilerin kaç gün içinde hangi merciye başvuracaklarını bilmeleri beklenemeyeceğinden, dava açma süresinin hesabı açısından öğrenme tarihinin başlangıç alınması ve aynı şekilde özel dava açma süresinin değil, genel dava açma süresinin işletilmesi gerekir. Ayrıca herhangi bir yazılı bildirimin yapılmadığı ve idari işlemin bir şekilde öğrenilmesi üzerine idari işleme karşı hangi merciye başvuracağını bilmeyen ilgilinin dava açmadan önce 2577 sayılı Kanun'un 11. maddesi uyarınca yaptığı başvurunun dava açma süresini durdurmayacağını bilmesi de mümkün değildir.
Olayda, Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun (Kurul) 02/05/2014 tarih ve 2014/40 sayılı kararıyla, ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, ... parsel sayılı taşınmazın özelleştirme kapsam ve programına alınmasına karar verildiği, anılan Kurul kararının 01/03/2019 tarihinde davacı tarafından öğrenildiği, davacı tarafından ... Noterliği'nin 18/10/2012 tarih ve ... yevmiye no.lu Düzenleme Şeklinde Vekâletname ile vekil tayin edilen ... tarafından, 01/03/2019 tarihinde ... Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Avrupa Yakası Milli Emlak Dairesi Başkanlığı'na anılan taşınmazın özelleştirme kapsamına alınmasından dolayı mağdur olduklarından özelleştirme kararına itiraz başvurusunda bulunulduğu, anılan idarenin 19/04/2019 tarih ve E.455518 sayılı cevabi yazısıyla, taşınmazın Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'na devrinin gerçekleştirilmesi gerektiğinden taşınmaza yönelik taleplerin değerlendirmeye alınmadığı, başvuruya ilişkin olarak idarece tesis edilecek bir işlem bulunmadığının belirtilmesi üzerine Kurul'un 02/05/2014 tarih ve 2014/40 sayılı kararının iptali istemiyle 17/06/2019 tarihinde bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İdari işleme karşı hangi merciye başvuracağını bilmeyen davacının, 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinde öngörülen ve özel bir yargılama niteliği taşıyan ivedi yargılama usulünü, bu usule tâbi işlerde geçerli olan dava açma süresini ve idarî başvuru yolu bulunup bulunmadığını bilmesi mümkün değildir.
Bu itibarla, davacının, Kurul kararını öğrendiği 01/03/2019 tarihinden itibaren 2577 sayılı Kanun'un 11. maddesi uyarınca yaptığı başvurunun reddine ilişkin 19/04/2019 tarih ve E.45518 sayılı işlem üzerine Kurul kararının iptali istemiyle altmış günlük genel dava açma süresi içerisinde, 17/06/2019 tarihinde açılan davanın esasının incelenmesi gerektiği oyuyla davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin karara katılmıyorum.