İstihkak Davası Satış Süresini Durdurur: Haciz, Avans Yatmadı Diye Düşmez!
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi
Esas No : 2024/6818
Karar No : 2024/9934
Karar Tarihi : 2024-11-27





Özet:

İcra ve İflas Hukuku'nda sıkça karşılaşılan bir tartışma daha yüksek yargı kararıyla netlik kazandı. Alacaklının, İİK m. 99 uyarınca açtığı istihkak davasında, satış avansının yatırılmadığı gerekçesiyle haczin geçersiz sayılması talebi yerinde görülmedi. Zira; İİK m. 97/8 açıkça, süresi içinde açılan istihkak davasının satış isteme süresini durduracağını düzenler. Aynı ilke, alacaklı tarafından açılan 99. madde davalarında da kıyasen uygulanır. Dolayısıyla, istihkak davası devam ederken satış avansı yatırılmadığı için haczin düştüğünden söz edilemez. Üstelik ilgili icra takiplerinin sürdürülmesi amacıyla verilen ihya kararı da kesinleşmiş olup, haczin geçerliliği korunmuştur. Sonuç: Satış avansının yatırılmaması, istihkak yargılaması sürecinde haczi otomatik olarak sona erdirmez. Bu karar, icra uygulamasında kritik bir detaya dikkat çekiyor: İstihkak davası varsa, süre işlemez; haciz düşmez.

Dava, alacaklının İİK’nın 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince yapılan ilk yargılama sonucunda, davanın reddine ilişkin verilen karar, davacı alacaklı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmesi üzerine Dairemizin 27.09.2023 tarih, 2023/779 Esas, 2023/5438 karar sayılı ilamı ile Aksaray 4. Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 2022/279 Esas sayılı dava dosyası getirtilerek, bu davanın eldeki davayla ilgili açılmış bir ihya davası olup olmadığının belirlenmesi, eldeki dava için açılmış bir ihya davası ise bu davanın sonucunun beklenmesi, şirketin ihyasından sonra, şirketin davaya dahil edilmesi ve bu şekilde taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozma kararı verilmiştir.

Mahkemece bozma ilamına uyularak, şirketin ihyasının sağlandığı görülmekle şirketin davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlandığı, ancak Aksaray İcra Müdürlüğünün 2022/533 Esas sayılı dosyasında 14/01/2022 tarihli hacizlerin düştüğü belirtildiğinden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, haczin yapıldığı tarihte davacı şirketin ticaret sicilinden terkini sebebiyle aktif husumet ehliyetinin de bulunmadığı ve yapılan haczin yok hükmünde olduğundan davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiş, karar davacı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir.

Aksaray 4 Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/01/2023 tarih ve 2022/279 Esas 2023/13 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde, davanın kabulü ile MMS Tarım...Şti.'nin tüzel kişiliğinin Aksaray İcra Müdürlüğü'nün 2018/22918 Esas ve 2022/533 Esas sayılı takip dosyaları üzerinden yapılan takip işlemlerinin devamı ile icrasının ve infazının sağlanması, ilgili icra takipler nedeniyle açılmış ve açılacak davalarla sınırlı şekilde şirketin ihyasına, 6102 sayılı TTK’nın 547/2 maddesi gereğince MMS Tarım ...Şirketinin ek tasfiye işlemlerini yapması için 44066002158 TC kimlik numaralı ...'in tasfiye memuru olarak atanmasına karar verildiği, anılan ilamın 08/09/2023 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.

Mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince ihyası sağlanan davacı şirketin dahili sağlanarak taraf teşkili sağlandığı, yargılama aşamasında ise Aksaray İcra Müdürlüğünün 2022/533 Esas sayılı dosyasına müzekkere yazılarak dava konusu haczin geçerli olup olmadığı konusunda bilgi istenmiş olup, İcra Müdürlüğünce Aksaray İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/22 Esas, 2022/179 Karar ve 25/05/2022 tarihli kesinleşen ilamları ile 14/01/2022 tarihli haczin geçerli bir haciz olmadığına karar verildiği ve yine satış avansı 08/03/2023 tarihine kadar tamamlanmadığından 14/01/2022 tarihli haczin hukuki geçerliliğini yitirdiği belirtilmiş, Mahkemece anılan müzekkere dikkate alınarak haczin geçersizliği nedeniyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Ne var ki, İcra Müdürlüğünün kararına esas aldığı Aksaray İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/22 Esas, 2022/179 Karar ve 25/05/2022 tarihli kararının incelenmesinde, Aksaray İcra Dairesi'nin 2022/533 Esas sayılı icra takip dosyasında alacaklı şirketin, 31/12/2018 tarihinde tasfiye edildiği, bu tarihten sonra 11/01/2022 tarihinde haciz talebinde bulunulduğu, şirketin taraf sıfatının olmadığı ve geçerli bir ihya kararının da bulunmadığı dolayısıyla şikayetçi alacaklının Aksaray İcra Dairesinin 2022/533 Esas sayılı icra takip dosyasında 14/01/2022 tarihli haciz işlemi geçerli bir haciz işlemi olmadığından davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, karar 17.8.2023 tarihinde kesinleşmiştir. Ne var ki, anılan kararın gerekçesinde de yer verdiği üzere şirketin tasfiyesine karar verilmekle birlikte anılan kararın verildiği tarihte şirketin ihyasının sağlanmadığı, kararın kesinleşmesinden sonra şirketin ihyasına ilişkin kararın kesinleştiği anlaşılmakla Aksaray İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/22 Esas, 2022/179 Karar ve 25/05/2022 tarihli kararı nazara alınarak haczin geçersiz olduğuna karar verilmesi doğru olmamıştır.

Öte yandan, İcra Müdürlüğünce, 14/01/2022 tarihli haciz hukuki geçerliliğini yitirme nedenlerinden biri de satış avansının tamamlanması gösterilmiş ise de, haczedilen mal hakkında, İİK madde 97/8 gereğince istihkak davası açılır ise, satış isteme süresi işlemez. Bu maddeye paralel olarak 99. maddede alacaklı tarafından süresinde açılan dava sonuçlanıncaya kadar, haczedilen malın satışının yapılamayacağı düzenlemesi yer almaktadır. Kaldı ki, kural olarak istihkak davalarının 97. maddede genel kural ve koşulları düzenlenmiş olup İİK m. 97/8 maddesinde istihkak davasının açılması ile satış isteme sürelerinin işlemeyeceğinin açıkça ifade edildiği, İİK 99. maddede aksine bir hüküm bulanmadığı görülmüştür.

Somut olayda, dava konusu 14.01.2022 tarihli haciz işleminin yapıldığı, davacı alacaklı tarafından 10.02.2022 tarihinde eldeki davanın açıldığı, süresi içinde istihkak davası açılmış olduğundan, satış avansının yatırılmadığından bahisle dava konusu haczin geçersiz olduğu söylenemez.

Bu durumda, Aksaray İcra Müdürlüğü'nün 2018/22918 Esas ve 2022/533 Esas sayılı takip dosyaları üzerinden yapılan takip işlemlerinin devamı ile icrasının ve infazının sağlanması, ilgili icra takipler nedeniyle açılmış ve açılacak davalarla sınırlı şekilde şirketin ihyasına karar verildiği, kesinleşen ihya kararı ile haczin geçerliliğini koruduğu anlaşılmakla davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK'nın 364/2. ve HMK'nın 373/4. maddeleri gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 27.11.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.