Özet:
- Davacı işçi sözleşmenin süresinden önce feshine bağlı olarak cezai şart isteğinde bulunmuş, mahkemece tek taraflı cezai şartın geçersiz olduğu ve sözleşmenin belirsiz süreli olduğu gerekçesi ile bu yöndeki talebin reddine karar verilmiştir.
- Davacı işçi ile davalı site yöneticisi arasında imzalanan iş sözleşmesinin 3 yıl süreli olduğu belirtilmiş ve süre dolmadan işveren tarafından iş sözleşmesinin feshi halinde kalan süre ücretlerinin işçiye cezai şart olarak ödeneceği kurala bağlanmıştır.
- Sözleşmedeki cezai şart kuralı tek taraflı ise de işçi aleyhine olmayıp işçi yararınadır. Böyle olunca Türk Borçlar Kanunu'nun 420. maddesi uyarınca cezai şartın geçersiz olduğundan söz edilemez.
- Öte yandan sözleşmenin objektif neden içermemesi nedeni ile belirli süreli olarak değerlendirilmesi mümkün değil ise de Dairemizin uygulamaları gibi Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu'nun 08.03.2019 tarihli 2017/10 esas 2019/1 karar sayılı kararı uyarınca objektif neden olmasa da sözleşmede çalışma süresi kararlaştırılması durumunda süresinden önce feshe dayalı olarak konulan cezai şartın geçerli olduğu kabul edilmiş olmakla, mahkemece cezai şartla ilgili değerlendirme yapılarak indirim hususu da düşünülerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı işyerinde 10/09/2013-23/07/2014 tarihleri arsında çalıştığını haksız ve gereksiz olarak iş akdinin sona erdirildiğini, iş akdinin feshedildiğinin noterlikçe düzenlenen ihtarname ile bildirildiğini, işe başladığı tarihte site yönetimi ile sözleşme düzenlediklerini 05/03/2014 tarihinde düzenlenen sözleşmede iş akdinin tek taraflı feshi halinde fesih tarihinden itibaren sözleşmenin normal şartlarda sona ereceği tarihe kadar işçiye ödenmesi gereken aylık ücretlerin tamamının cezai şart olarak işçiye ödeneceği hususunda anlaşmaya vardıklarını ancak davalının cezai şart ile şart olarak işçiye ödeneceği hususunda anlaşmaya vardıklarını ancak davalının cezai şart ile öngörülen ücretleri de ödemediğini iddia ederek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Özanakent Sitesi Site Yöneticiliği-... vekili, düzenlenen iş sözleşmesi ile öngörülen cezai şartın karşılıklılık ilkesine aykırı olarak düzenlendiğini bu nedenle hüküm ifade etmeyeceğini sözleşme ile sadece site yöneticisinin imzası tüm site sakinlerinin borç altına sokulmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
F) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı vekili ve davalı vekili tarafından 15.03.2016 tarihli celse için mazeret dilekçesi sunulmuş mahkemece tarafların mazeretlerinin kabulü ile duruşma günü gün ve saatinin UYAP sistemi üzerinden öğrenilmesine dair 3 gün sonra olan 18.03.2016 tarihine duruşma günü verilmiştir.
Takip eden celsede davacı vekilinin yokluğunda karar verilmiş olup, davacı vekili duruşmadan haberdar olamadıklarını belirterek eski hale getirme talebinde bulunmuştur. Davacı vekili aynı zamanda duruşma gününden haberdar olmadıkları için katılamadığı celsede karar verilmesi sebebi ile ıslah hakkını kullanamadığını ileri sürmüştür.
Davacı vekili ilk kez mazeret talebinde bulunduğu 15.03.2016 tarihinde vekaletname ibraz ederek işlem tesis etmiş olup UYAP sistemine ne zaman kaydedildiği dosya içeriğinden belirlenememektedir. Kaldı ki mahkemenin duruşma gününün UYAP sisteminden öğrenilmesine şeklindeki ara kararı ile 3 gün sonrasına duruşma günü verilmesi usule aykırı olup hukuki dinlenilme hakkını ihlal eder niteliktedir.
3- Davacı işçi sözleşmenin süresinden önce feshine bağlı olarak cezai şart isteğinde bulunmuş, mahkemece tek taraflı cezai şartın geçersiz olduğu ve sözleşmenin belirsiz süreli olduğu gerekçesi ile bu yöndeki talebin reddine karar verilmiştir.
Davacı işçi ile davalı site yöneticisi arasında imzalanan iş sözleşmesinin 3 yıl süreli olduğu belirtilmiş ve süre dolmadan işveren tarafından iş sözleşmesinin feshi halinde kalan süre ücretlerinin işçiye cezai şart olarak ödeneceği kurala bağlanmıştır. Sözleşmedeki cezai şart kuralı tek taraflı ise de işçi aleyhine olmayıp işçi yararınadır. Böyle olunca Türk Borçlar Kanunu'nun 420. maddesi uyarınca cezai şartın geçersiz olduğundan söz edilemez. Öte yandan sözleşmenin objektif neden içermemesi nedeni ile belirli süreli olarak değerlendirilmesi mümkün değil ise de Dairemizin uygulamaları gibi Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu'nun 08.03.2019 tarihli 2017/10 esas 2019/1 karar sayılı kararı uyarınca objektif neden olmasa da sözleşmede çalışma süresi kararlaştırılması durumunda süresinden önce feshe dayalı olarak konulan cezai şartın geçerli olduğu kabul edilmiş olmakla, mahkemece cezai şartla ilgili değerlendirme yapılarak indirim hususu da düşünülerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
G) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01/07/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
kaynak: (www.corpus.com.tr)