Özet:
- Dava, iş kazasının tespiti istemine ilişkindir.
- Somut olayda, davacıların davalılara karşı 23.6.2006 tarihinde meydana gelen olayın 5510 sayılı Yasanın 13’üncü maddesi kapsamında iş kazası olduğunun tespiti için açtığı davada, Mahkemece, davalılardan Kurum tarafından olay nedeniyle yapılan inceleme sonucunda düzenlenen 5.10.2015 tarihli raporuyla olayın iş kazası olduğunun kabul edilmesi nedeniyle yazılı şekilde davanın konusuz kaldığı gerekçesi ile karar verilmiş ise de, aslen Kurumca yapılan teftiş raporu sonrasında alınan kararın tek taraflı ve sadece davalı Kurumu bağlayıcı olduğu, diğer davalı bakımından da olayın nasıl olduğu ve 5510 sayılı Yasanın 13’üncü maddesinde belirlenen şartları taşıyıp taşımadığı ve iş kazası olup olmadığı hususunun belirlenmesi ve uyuşmazlığın tüm taraflar yönünden kesin surette çözülmesi gerekir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karara karşı davalılardan Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne kararın kaldırılmasına, konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili, davacılar murisinin vefatı ile sonuçlanan trafik kazasının, iş kazası olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP
... vekili, aleyhe hususları kabul etmeyerek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, Sosyal Güvenlik Kurumuna başvuru yapılmadan davanın açıldığını, davalı ile müteveffa arasında kardeş ilişkisi olmasına rağmen işçi-işveren ilişkisi bulunmadığını ve müteveffanın ... plakalı aracın ortağı olduğunu belirtmek sureti ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesi, “Konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,” karar vermiştir.
B-BAM KARARI
Davacılar vekilinin 15.01.2015 varide tarihli dilekçesi üzerine Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından idari işlemlere başlanıldığı, eldeki davanın, müracaat tarihinden yaklaşık 11 gün sonra açıldığı ve davacılara 21.11.2016 onay tarihli peşin sermaye değerli gelir bağlandığı dikkate alınmak sureti ile davanın esası hakkında herhangi bir karar verilmesine gerek kalmadığına ilişkin kabul yerinde olmakla birlikte davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının, vekalet ücreti dahil yargılama giderlerinden dolayı sorumlu olduğunu kabul etmek mümkün değildir. Bu halde istinaf başvurusunda bulunan tarafın sıfatı ve istinaf başvuru gerekçesi dikkate alınmak sureti ile davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun bu yönden kabulü ile incelenen kararın HMK’nin 353/1-b maddesinin (2) numaralı alt bendi uyarınca, düzeltilmek üzere kaldırılarak esas hakkında yeniden karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili, davalı işverenin iş kazasını kabul etmediğini, ... iş kazası tespitinin kesin nitelikte olmadığını davalı işveren yönünden de tespit kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa'nın 13 ve devamı maddeleridir.
5510 sayılı Yasanın 13. maddesinin birinci fıkrasında iş kazası, “a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
b)-(Değişik bend:17.04.2008-5754 S.K./8.mad) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
c)-Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
d)-(Değişik bend:17.04.2008-5754 S.K./8.mad) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
e)-Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özüre uğratan olaydır.” şeklinde tanımlanmıştır.
Ne var ki, dava açılmadan önce veya açıldıktan sonra meydana gelen bir olay nedeniyle dava konusunun ortadan kalkması; eş söyleyişle tarafların, davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmaması halinde, bu olayın hükümde göz önüne alınması ve Mahkemenin, davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir. Dava tüm tarafları bakımından konusuz kalmadıkça inceleme yapılması ve uyuşmazlığın sonuçlandırılması gerekir.
Somut olayda, davacıların davalılara karşı 23.6.2006 tarihinde meydana gelen olayın 5510 sayılı Yasanın 13’üncü maddesi kapsamında iş kazası olduğunun tespiti için açtığı davada, Mahkemece, davalılardan Kurum tarafından olay nedeniyle yapılan inceleme sonucunda düzenlenen 5.10.2015 tarihli raporuyla olayın iş kazası olduğunun kabul edilmesi nedeniyle yazılı şekilde davanın konusuz kaldığı gerekçesi ile karar verilmiş ise de, aslen Kurumca yapılan teftiş raporu sonrasında alınan kararın tek taraflı ve sadece davalı Kurumu bağlayıcı olduğu, diğer davalı bakımından da olayın nasıl olduğu ve 5510 sayılı Yasanın 13’üncü maddesinde belirlenen şartları taşıyıp taşımadığı ve iş kazası olup olmadığı hususunun belirlenmesi ve uyuşmazlığın tüm taraflar yönünden kesin surette çözülmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 06/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
kaynak: (www.corpus.com.tr)