İş Davası - Ceza Yargılaması - Bekletici Mesele
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi
Esas No : 2016/19385
Karar No : 2020/6782
Karar Tarihi : 2020-07-01





Özet:

  • Somut uyuşmazlıkta; davacı/karşı davalı iş akdinin davalı tarafça haksız feshedildiğini iddia ederken davalı/karşı davacı ise şirket paralarını kendi hesabına aktardığı, işyerinden kendisinin ayrıldığını savunmuş ve karşı dava ile de Şirketin uğradığı zararın tahsilini talep etmiştir.
  • Mahkemece davacının davalı işyerinde 21 yıl 2 ay hizmeti bulunduğundan tazminat hakkından vazgeçecek şekilde davranmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, işçi lehine yorum ilkesi de dikkate alınarak tazminatlara hak kazanacak şekilde işverenlik tarafından iş akdine son verildiği gerekçeyle asıl davada kıdem ve ihbar tazminatlarının kabulüne karar verilir iken karşı davanın da kabulüne karar verilmiştir.
  • Davalı/karşı davacının, karşı davaya konu ettiği davacının eylemleri nedeniyle hakkında ceza davasının açıldığı ve yargılamasının devam ettiğini beyan ettiği görülmüştür. Bu durumda, ceza yargılaması sonucunda verilecek karar bu davayı etkileyeceğinden söz konusu davanın bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir.

 

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı/karşı davalı vekili; davacının davalı Şirkette 02/11/1989-30/11/2011 tarihleri arasında muhasebe sorumlusu olarak kesintisiz çalıştığını, ücret ve fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini, izin kullandırılmadığını, yapılan feshin haksız olduğunu savunarak kıdem ve ihbar tazminatı, ücret, fazla çalışma ücreti, yıllık ücretli izin alacaklarının tahsilini talep etmiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı/karşı davacı vekili; davacının davalı işyerinde 13/11/1989-28/02/2009 tarihleri arasında çalıştığını, kendiliğinden işten ayrıldığını, görevde olduğu süre içinde işini iyi yapmadığını, şirkete ait işleri yaparken başkasının da işini yaptığını, işyerinden ayrılırken birçok bilgisayar ve defter kayıtlarını kendisini haklı çıkaracak şekilde tahrif ettiğini, şirketi zarara uğrattığını savunarak davanın reddini savunmuş; karşı davada da ; iyi niyet kurallarına uymayan, şirketin paralarını kendi uhdesine geçirerek zarara uğratan davacı-karşı davalıdan 24.684,00 TL tazminatın tahsilini talep etmiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak davacının bilirkişi raporunda belirtilen tarihler arasında ve ücretle davalı işyerinde çalıştığı, davalı tarafça cevap dilekçesinde açıkladığı nedenlere dayalı olarak davanın reddi savunulmuş ise de; bu hususun usulünce kanıtlanamadığı, davalı işyerinde 21 yıl 2 ay hizmeti bulunan davacının tazminat hakkından vazgeçecek şekilde davranmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, işçi lehine yorum ilkesi de dikkate alınarak mevcut belgeler ve tanık beyanlarından tazminatlara hak kazanacak şekilde işverenlik tarafından iş akdine son verildiği kanaatine varılarak alacakları yönünden bilirkişiden son olarak alınan ve mahkememizce benimsenen 16/06/2015 tarihli hesap raporunun birinci seçeneğinde belirtilen miktarla sınırlı olarak ve taleple bağlı kalınarak kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ile fazla mesai ücreti alacak taleplerinin kabulüne, fazla mesai ücretinden takdiren % 30 oranında indirim yapılmasına, şartları oluşmayan ve usulünce kanıtlanamayan ücret alacağı talebinin reddine, karşı dava yönünden de benimsenen raporda belirtilen miktarla sınırlı olarak ve taleple bağlı kalınarak karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

D) Temyiz:

Kararı taraflar temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:

Somut uyuşmazlıkta; davacı/karşı davalı iş akdinin davalı tarafça haksız feshedildiğini iddia ederken davalı/karşı davacı ise şirket paralarını kendi hesabına aktardığı, işyerinden kendisinin ayrıldığını savunmuş ve karşı dava ile de Şirketin uğradığı zararın tahsilini talep etmiştir.

Mahkeme ise davacının davalı işyerinde 21 yıl 2 ay hizmeti bulunduğundan tazminat hakkından vazgeçecek şekilde davranmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, işçi lehine yorum ilkesi de dikkate alınarak tazminatlara hak kazanacak şekilde işverenlik tarafından iş akdine son verildiği gerekçeyle asıl davada kıdem ve ihbar tazminatlarının kabulüne karar verilir iken karşı davanın da kabulüne karar verilmiştir.

Dosya içeriğinden; davalı/karşı davacının, karşı davaya konu ettiği davacının eylemleri nedeniyle hakkında ceza davasının açıldığı ve yargılamasının devam ettiğini beyan ettiği görülmüştür.

Bu durumda, ceza yargılaması sonucunda verilecek karar bu davayı etkileyeceğinden söz konusu davanın bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde dosya içeriği ile çelişki oluşturulacak karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

Ayrıca temyiz safhasında davalı/karşı davacı tarafça ödemeye ilişkin bilgi ve belgeler sunulmuştur. Ödeme savunması itiraz mahiyetinde olup yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceğinden anılan belgeler hakkında davacının diyecekleri de sorularak tüm dosya kapsamı ile birlikte bir değerlendirmeye tabi tutularak hüküm kurulması gerektiği de gözden kaçırılmamalıdır.

F) Sonuç:

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 01.07.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

(www.corpus.com.tr)