Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Davacının yasal yükümlülüğünü yerine getirmesine, başka bir ifadeyle otopark bedelini idare hesabına yatırmasına karşın, davacıya yapı kullanma izin belgesi verildiği 1992 yılından bu yana otopark yeri gösterilmediğinden, idarenin yürütmekle yükümlü olduğu hizmeti hiç yerine getirmemesi nedeniyle tazmin yükümlülüğü altına girdiğinin kabulü gerekir. Diğer bir deyişle, idare, mevzuatta zorunlu kılınmasına karşın ve 1983 yılında otopark bedelini tahsil etmesine rağmen 11.08.2011 (dava tarihi) tarihine kadar davacıya otopark yeri göstermemekle davacının katlanmak zorunda kaldığı tutarı tazmin etmek durumundadır. Ayrıca, davacının 29.11.2004 tarihinde otopark tahsisi için yaptığı başvurunun davalı idarelerce reddi üzerine bu işlemlerin iptali istemiyle açılan davada Ankara 8. İdare Mahkemesinin 13.04.2006 tarihli, E:2005/231 K:2006/702 sayılı kararı ile dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmesine karşın önümüzdeki dava açılış tarihi olan 11.08.2011 tarihine kadar davacıya otopark yeri gösterilmeyerek yargı kararı yerine getirilmediğinden davacının manevi tazminat isteminin de kısmen kabul edilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, İdare Mahkemesi kararının maddi tazminat isteminin reddi yolundaki kısmının bozulmasına, manevi tazminata ilişkin kısmı yönünden onanmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, Ankara İli, ... İlçesi, 843 ada, 8 sayılı parsel üzerinde inşa edilen binaya otopark tahsisi için yapılan başvuru sonrasında mağduriyetinin giderilmesi ve otopark bedelinin de Büyükşehir Belediyesi Otopark Fonuna aktarılması yolundaki başvurunun zımnen reddi üzerine sözkonusu işlemlerin iptali için açılan davada, işlemlerin Ankara 8. İdare Mahkemesinin 13.04.2006 tarihli, E:2005/231, K:2006/702 sayılı kararıyla iptaline karar verilmesi ve bu kararın Danıştay Altıncı Dairesinin 04.05.2011 tarihli, E:2009/9438, K:2011/1128 sayılı kararıyla onanması nedeniyle, uğranıldığı ileri sürülen 100.000,00.-TL maddi ve 30.000,00.-TL manevi zararın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle tazminine karar verilmesi istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, davacının maddi tazminat isteminin, soyut bir takım varsayımlara dayalı olduğu ortada somut oluşmuş bir zararın bulunmadığı, bu durumda oluştuğu iddia olunan maddi zararın, ortaya çıkmış bir zarar olmadığı, kesin ve belirgin nitelik taşımadığı, farazi nitelikte iddialara dayandırıldığı gerekçesiyle maddi tazminat isteminin reddi; davacının yapısına otopark tahsis edilmesi yolundaki başvurusu sonrasında idare mahkemesince iptal kararı verilmesi ve davacının bu kararın uygulanması yönündeki başvurusuna rağmen başvuru hakkında işlem tesis etmeye yetkili idare olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından işlem tesis edilmemesi nedeniyle uğramış olduğu üzüntü ve eleme karşılık olmak üzere takdiren toplam 5.000,00.-TL manevi tazminatın davalı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığınca davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle reddi, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüyle toplam 5.000,00.-TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalı idare Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığından alınarak davacıya ödenmesine, bu miktarın üzerindeki 25.000,00.-TL manevi tazminat isteminin reddine, diğer davalı ... Belediye Başkanlığının işlem tesis etme yetkisi ve sorumluluğu bulunmadığından tazmin sorumluluğunun olmadığı gerekçesiyle ... Belediye Başkanlığı yönünden davacının maddi tazminat isteminin reddine karar verilmiş; bu karar davacı ve davalı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili tarafından aleyhlerine olan kısımlar yönünden temyiz edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun 37. maddesinde, imar planlarının tanziminde planlanan beldenin ve bölgenin şartları ile müstakbel ihtiyaçlar gözönünde tutularak lüzumlu otopark yerlerinin ayrılacağı, otopark ihtiyacı bulunan bina ve tesislere lüzumlu otopark yeri tefrik edilmedikçe yapı izni, otopark tesis edilmedikçe de kullanma izni verilmeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Otopark Yönetmeliğinin 4. maddesinin (f) fıkrasının 3. bendinde, otopark bedeli alınan parsellerin otopark ihtiyacının belediye veya valilikçe karşılanmasının zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır.
Dosyanın ve Dairemizin 30.01.2009 tarihli, E:2007/735, K:2009/780 sayılı kararının birlikte incelenmesinden, davacının Ankara ili, ... İlçesi, 843 ada, 8 sayılı parselde binayı inşa ettiği, 04.11.1992 tarihinde yapı kullanma izin belgesini aldığı, otopark sorununun bedele dönüştürülerek çözüldüğü, davacının da 09.09.1983 tarihinde otopark bedeli olarak 15.000,00.-TL'yi ... Belediye Başkanlığı hesabına yatırdığı, belediye başkanlığınca bu paranın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı hesabına 16.12.2004 tarihinde aktarıldığı, davacının 29.11.2004 tarihinde 10 araçlık otopark tahsisi için yaptığı başvurunun ... Belediye Başkanlığınca zımnen, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığınca paranın kendi hesaplarına yatmadığı gerekçesiyle reddi üzerine bu işlemlerin iptali istemiyle açtığı davada, Ankara 8. İdare Mahkemesinin 13.04.2006 tarihli, E:2005/231, K:2006/702 sayılı kararı ile, davacının makbuz karşılığı ... Belediye Başkanlığına ödediği otopark bedelinin anılan belediye başkanlığınca 16.12.2004 tarihinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı … Bankası Anıt Şubesinin … nolu hesabına yatırıldığı, davanın ... Belediye Başkanlığının zımni ret işlemi ile ilgili bu kısmının konusunun kalmadığından uyuşmazlığın anılan kısmına yönelik olarak dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, uyuşmazlığın otopark tahsisi istemiyle yapılan başvuruya ilişkin kısmına gelince, davacının otopark bedelini ödediği ve üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiği, ilgili idareler arasında çözülmesi gereken bu problemin davacıya yansıtılamayacağı gerekçesiyle otopark tahsisi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptaline karar verildiği, temyiz edilen bu kararın, Danıştay Altıncı Dairesinin 30.01.2009 tarihli, E:2007/735, K:2009/780 sayılı kararı ile onandığı, 04.05.2011 tarihli, E:2009/9438, K:2011/1128 sayılı kararı ile de karar düzeltme istemi reddedilerek kesinleştiği, bunun üzerine davacı tarafından, bedelini ödemiş olmasına karşın otopark tahsisi yapılmaması nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen 100.000,00.-TL maddi ve 30.000,00.-TL manevi zararın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle tazminine karar verilmesi istemiyle bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Anayasanın 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyetinin bir hukuk devleti olduğu, 125. maddesinde de, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükmüne yer verilmiştir.
İdarenin, kendisine görev olarak verilen kamu hizmetini yürüttüğü sırada; kişilerin, idarenin hizmet kusuru oluşturan eylemi/eylemsizliği nedeniyle uğradıkları özel ve olağandışı zararları tazminle yükümlü olduğu idare hukuku ilkelerindendir.
Ancak hizmet kusuru esasına göre idarenin tazmin sorumluluğuna gidilebilmesi için idarenin yapmakla görevli olduğu kamu hizmetini yerine getirirken hizmetin örgütlenmesinde, denetlenmesinde ve gerekli önlemlerin alınmasında yükümlülüklerini yerine getirmediğinin açıkça belirlenmesi, üçüncü kişi ya da zarara uğrayanın kusuru gibi idarenin tazmin sorumluluğunu ortadan kaldıran ya da azaltan durumların araştırılması gerekmektedir.
Olayda, davacının yasal yükümlülüğünü yerine getirmesine, başka bir ifadeyle otopark bedelini ... Belediye Başkanlığı hesabına yatırmasına karşın, davacıya yapı kullanma izin belgesi verildiği 1992 yılından bu yana otopark yeri gösterilmediğinden, idarenin yürütmekle yükümlü olduğu hizmeti hiç yerine getirmemesi nedeniyle tazmin yükümlülüğü altına girdiğinin kabulü gerekir. Diğer bir deyişle, idare, mevzuatta zorunlu kılınmasına karşın ve 1983 yılında otopark bedelini tahsil etmesine rağmen 11.08.2011 (dava tarihi) tarihine kadar davacıya otopark yeri göstermemekle davacının katlanmak zorunda kaldığı tutarı tazmin etmek durumundadır.
Öte yandan, davacının ödemiş olduğu otopark bedelinin, ... Belediye Başkanlığı tarafından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı hesabına yatırılmamasının ya da geç yatırılmış olmasının davacının kusurundan kaynaklanmadığı, bunun Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığını tazmin sorumluluğundan azade kılmayacağı, Anayasanın 123. maddesinde belirtilen idarenin bütünlüğü ilkesi gereği ve otopark yeri tahsis etme sorumluluğu davalı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığında bulunduğundan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığınca davacının maddi zararının tazmin edilmesi gerekmektedir.
Bu durumda, İdare Mahkemesince, davacının maddi tazminat isteminin (100.000,00.-TL) kabulüne karar verilmesi gerekirken, tazminat isteminin reddi yolundaki kararında isabet bulunmamıştır.
Davacının manevi tazminat istemine ilişkin olarak;
Davacının 29.11.2004 tarihinde otopark tahsisi için yaptığı başvurunun davalı idarelerce reddi üzerine bu işlemlerin iptali istemiyle açılan davada Ankara 8. İdare Mahkemesinin 13.04.2006 tarihli, E:2005/231 K:2006/702 sayılı kararı ile dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiş, ancak önümüzdeki dava açılış tarihi olan 11.08.2011 tarihine kadar davacıya otopark yeri gösterilmeyerek yargı kararı yerine getirilmemiştir. Buna göre, davacının manevi zararının da tazmini gerekmektedir.
Manevi tazminata ilişkin olarak; davacıya ödenmesi gereken manevi tazminat İdare Mahkemesince 5.000,00.-TL takdir edilmesinde de hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, Ankara 6. İdare Mahkemesince verilen 10/10/2012 tarihli, E:2011/1718, K:2012/2514 sayılı kararın, maddi tazminata ilişkin kısmının BOZULMASINA oyçokluğuyla, manevi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmının ONANMASINA oybirliğiyle, manevi tazminat isteminin kabule ilişkin kısmının ONANMASINA oyçokluğuyla, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 12/12/2017 tarihinde karar verildi.
KARŞIOY: Temyize konu İdare Mahkemesi kararının maddi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmının aynen onanması gerektiği, manevi tazminata ilişkin olarak tazmin şartları oluşmadığından idare mahkemesi kararının manevi tazminatın kabulüne ilişkin kısmının bozulması gerektiği oyuyla aksi yöndeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum.