Özet:
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, yeminli mali müşavirlik katma değer vergisi iadesi tasdik raporuna istinaden 2019 yılının Ocak döneminde indirimli orana tabi teslimler nedeniyle yüklenip indirim yoluyla telafi edilemeyen 735.551,04-TL katma değer vergisinin nakden iadesi talebinin 409.569,41-TL'lik kısmının reddine ilişkin 25/04/2019 tarih ve 343838 sayılı işlemin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının katma değer vergisi iadesini, kaynağı, iade tutarı ve dönemlerine ilişkin bilgilerin yer aldığı yeminli mali müşavir raporuyla talep etmesi, satışları dolayısıyla iade talep edilen dairelere ait faturaların 2018 yılında kesilmesi, dairelerin sahipleri ile dairelerin 2018 yılında teslim edildiğine dair daire teslim tutanaklarının düzenlenmiş olması hususları gözönüne alındığında, davalı idarece 2017 yılında doğal gaz bağlantıları sağlanan dairelerin tesliminin de bu yılda yapıldığı varsayımına dayanılarak, daire sahiplerinin ifadesine başvurulmadan, teslime ilişkin yeterli tespit ve araştırma yapılmadan, teslimi izleyen yıl içinde iadenin istenilmediği gerekçesiyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlem iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı şirketin katma değer vergisinin nakden iade başvurusunun incelenmesi üzerine tespit edilen olumsuzlar nedeniyle incelemeye sevk edildiği, yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: İade taleplerinin hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NİN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar temyize konu hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 20/02/2024 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.