İmzalar Tamamlanmadan Yırtılan Haciz Tutanağı: Suç Oluşur Mu?
Yargıtay 11. Ceza Dairesi
Esas No : 2020/5831
Karar No : 2022/660
Karar Tarihi : 2022-01-18





Özet:

Sanığın imzalar tamamlanmadan önce haciz tutanağını yırtması resmi belgeyi bozma suçunu oluşturmaz.

5271 sayılı CMK’nin 231/8-son cümlesi uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 19.07.2010 tarihinden, denetim süresi içinde ikinci suçun işlendiği 16.06.2011 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;

1) "Kamu görevlisine hakaret" ve "görevi yaptırmamak için direnme" suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;

5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.

Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiillerin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suçların vasıflarının doğru biçimde belirlendiği, cezaların kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanık müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükümlerin ONANMASINA,

"Resmi belgeyi bozmak", "yok etmek" veya "gizlemek" suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;

a) 5237 sayılı TCK'nin 205. maddesindeki "resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme" suçunun oluşabilmesi için resmi belgenin içeriğindeki bilgilerin anlaşılmaz, kullanamaz hale getirilmekle birlikte maddi varlığına dokunulmaksızın ondan faydalanma olanağının imkansız hale getirilmesi suretiyle bozulması veya belgenin bütünlüğüne dokunulmaksızın hak sahibinin ondan yararlanmasını engelleyecek şekilde gizlenmesi gerekmektedir. Failin bir belgeyi ortadan kaldırmak, bozmak veya gizlemekle elde etmek istediği sonuç, hak sahibinin o belgeden yararlanmasını engellemekten ibarettir. Nitekim, belge ortadan kalkınca veya bozulunca bu yararlanma olanağı kalmayacağından, failin elde etmek istediği sonuç da gerçekleşecektir. Gerçek belgenin aslı ortadan kaldırılarak veya bozularak sonuç elde edildiğinde suç tamamlanmış olur. Belgenin bozulması, yok edilmesi veya gizlenmesinin amacı, hak sahibinin suça konu belgeden yararlanmasının önlenmesidir.

Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; sanığın icra memuru olarak görev yapan Bilal Sakarya’nın düzenlediği haciz tutanağını alarak yırttığı iddiası ile açılan kamu davasında; tanık olarak dinlenen araç şöförü ... ve avukat katibi ...’ün haciz tutanağı imzalanmadan önce yırtıldığı yazımdaki beyanının gözetildiğinde sanığın mahallinde düzenlenmekte olan haciz tutanağının imzalarının atılmaması nedeniyle henüz tamamlanmadığı, yırtılan suça konu belgenin İİK'nin 8. maddesine uygun tutanak olmadığı, bu haliyle resmi belge niteliğinde bulunmadığı, yüklenen resmi belgeyi bozmak suçunun unsurları itibarıyla oluşmadığı gözetilmeden, mahkumiyet hükmü kurulması,

b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının gözetilmemesi,

Yasaya aykırı, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 18.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.