Dava konusu istem: Davacı tarafından, ilan ve reklam vergisi mükellefiyet kaydının terkin edilmesi istemiyle, davalı belediyeye yapılan başvurunun redine yönelik 01/07/2014 tarih 572982 Sayılı işlemin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: "C. Gürsel Caddesi No:88-Ankara" adresindeki davacıya ait banka şubesi, büyükşehir belediyesinin yetki alanında bulunduğundan, davacının büyükşehir belediyesinde ilan ve reklam vergisi mükellefiyeti tesis ettirmesinin yerinde olduğu, aynı yer olan "Kutlugün Sokak No:88/A-Ankara" adresi esas alınıp davalı belediyece tesis edilen diğer mükellefiyetin ödemelerinin büyükşehir belediyesine yapıldığı hususu da dikkate alındığında dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının ilan ve reklam vergisine konu tabelasının hem caddeye hem sokağa cepheli olduğu, taraflarınca davacının beyanı esas alınarak yapılan mükellefiyet kaydının, yetkili oldukları alan olan sokak tarafına cepheli tabela yönünden yapıldığı, çok cepheli ilan ve reklamlarda m2 hesabının her cephe için ayrı ayrı nazara alınacağı, sokağa cepheli tabelanın vergisini almaya kendilerinin yetkili olduğu iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DAMLA TAŞKIRAN'IN DÜŞÜNCESİ: Büyükşehir belediyesinin yetki alanındaki meydan, bulvar, cadde ve ana yollar ile bu alanlara cephesi bulunan binalar üzerindeki her türlü ilan ve reklamın hem vergilerini hem de asma tahsis ve bakım ücretlerini almaya büyük şehir belediyeleri yetkilidir.
Bunun dışında, ana arterde olsa bile, yol kenarındaki binaların ana caddeye cephesi bulunmayan yüzlerine asılan panolar vasıtasıyla yapılan reklamların vergilerini almaya ilçe belediyeleri yetkilidir.
Buradaki ayrımın temeli, belediyelerin yetki alanlarına, dolayısıyla; yapım, bakım, onarım, karla mücadele, cadde, yol, sokak adı ve numarası verilmesi gibi görev ve sorumlulukların hangi belediyede olduğu hususuna dayanmaktadır. Zira, hizmet götürülen yerlerde yapılan ilan ve reklamların vergilerini tahsil etme yetkisi, hizmeti götürme görev ve sorumluluğu altında olan belediyededir.
Davacıya ait banka şubesinin iki cepheli olduğu, bir cephenin ana arter olan C. Gürsel Caddesi'ne, diğer cephenin ise Kutlugün Sokak'a baktığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, büyükşehir belediyesinin sorumluluk ve yetki alanında bulunan C. Gürsel Caddesi'ne bakan cephede yapılan reklamdan kaynaklanan vergiyi tahsil etme yetkisi büyükşehir belediyesine; davalı ilçe belediyesinin sorumluluk ve yetki alanında bulunan Kutlugün Sokak'a bakan cephede yapılan reklamdan kaynaklanan vergiyi tahsil etme yetkisi ise davalı ilçe belediyesine ait olduğundan temyiz isteminin kabulüyle Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
KARAR : İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
Davacı bankaya ait şubesinin, biri caddeye diğeri sokağa bakan iki cephesi olup her iki cepheye uzanan tabela ile reklam yapılmaktadır. Sokağa bakan cephede yapılan reklam için, davacı tarafından verilen 26/01/2005 tarihli beyan üzerine ilan ve reklam vergisi mükellefiyeti tesis edilmiştir. Bu mükellefiyetin, ana artere bakan cephede ilan ve reklam olması halinde, diğer cephede de ilan ve reklam olsa dahi sadece büyükşehir belediyesinin yetkili olacağı iddiasıyla, kaldırılması istemiyle davalı idareye yapılan başvurunun reddine yönelik 01/07/2014 tarih 572982 Sayılı işlemin iptali istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 12. maddesinde, Belediye sınırları ile mücavir alanları içinde yapılan her türlü ilan ve reklamın, ilan ve reklam vergisine tabi olduğu belirtilmiş; 15. maddesinde ise ilan ve reklam vergisinin alınacağı tarifeye yer verilmiştir.
5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendinde, büyükşehir belediyesinin yetki alanındaki mahalleleri ilçe merkezine bağlayan yollar, meydan, bulvar, cadde ve ana yolları yapmak, yaptırmak, bakım ve onarımı ile bu yolların temizliği ve karla mücadele çalışmalarını yürütmek; kentsel tasarım projelerine uygun olarak bu yerlere cephesi bulunan yapılara ilişkin yükümlülükler koymak; ilân ve reklam asılacak yerleri ve bunların şekil ve ebadını belirlemek; meydan, bulvar, cadde, yol ve sokak ad ve numaraları ile bunlar üzerindeki binalara numara verilmesi işlerini gerçekleştirmek görev ve sorumluluğunun büyükşehir belediyelerine ait olduğu; aynı Yasanın 23. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde, 7. maddenin birinci fıkrasının (g) bendinde belirtilen alanlar ile bu alanlara cephesi bulunan binalar üzerindeki her türlü ilan ve reklamların vergileri ile asma tahsis ve bakım ücretlerinin büyükşehir belediyelerinin gelirleri arasında olduğu belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen Kanun hükümlerine göre; büyükşehir belediyesinin yetki alanındaki meydan, bulvar, cadde ve ana yollar ile bu alanlara cephesi bulunan binalar üzerindeki her türlü ilan ve reklamların hem vergilerini, hem de asma tahsis ve bakım ücretlerini büyükşehir belediyeleri almaya yetkilidir.
Bunun dışında ana arterde olsa bile, yol kenarındaki binaların ana caddeye cephesi olmayan yüzlerine veya bina içinde asılan panolar ile özel mülke konu bahçe, arsa veya araziye dikilen direkler ya da asılan panolar vasıtasıyla yapılan reklamların vergileri ise ilçe veya ilk kademe belediyelerince alınacaktır.
Olayda, davacıya ait banka şubesinin iki cepheli olduğu, bir cephenin ana arter olan C. Gürsel Caddesi'ne, diğer cephenin ise Kutlugün Sokak'a baktığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalı ilçe belediyesinin sorumluluk ve yetki alanında bulunan Kutlugün Sokak'a bakan cephede yapılan reklamdan kaynaklanan vergiyi tahsil etme yetkisi davalı belediyeye ait olduğundan dava konusu işlemde hukuka aykırılık, davayı kabul eden Vergi Mahkemesi kararında ise hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. Ankara 5. Vergi Mahkemesi'nin 12/02/2015 tarih ve E:2014/1551, K:2015/257 Sayılı kararının BOZULMASINA,
3. 2577 Sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.