Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
1-Şikayetçi borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlunun temyiz itirazlarının REDDİNE;
2-Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Borçlu hakkında başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde, borçlunun sair şikayetlerinin yanı sıra, takipte vekille temsil edilmemesine rağmen ödeme emrinin asil yerine vekile tebliğ edildiğini ileri sürerek ödeme emri tebligatının iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; takip konusu ilamda borçlunun vekili olduğundan bahisle şikayetin reddine karar verildiği, kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce; ilamsız takipte borçlunun kendisini vekille temsil ettirip ettirmeyeceğinin belli olmaması nedeniyle ödeme emrinin asil yerine vekile tebliğinin usulsüz olduğu gerekçesiyle borçlunun istinaf başvurusunun, kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak yerine şikayetin kısmen kabulüne ve borçlu vekiline çıkartılan ödeme emri tebliğ işleminin iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine hükmedildiği, kararın borçlu yanca temyiz edildiği görülmektedir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanması’na Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur. Anılan bu düzenlemeler gereğince tebligatın vekile yapılması ile yasal süreler işlemeye başlar. Yine bu tarihe göre takip kesinleştirilerek takibe devam işlemleri yapılır.
Somut olayda; her ne kadar şikayete konu takip ilamsız takip ise de; alacaklı vekilince takibe dayanak olarak ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/403 E. - 2017/268 K. sayılı ilamının gösterildiği ve bu ilam takip talebine eklenerek takibe geçildiği, anılan ilamda borçlunun vekilleri bulunduğu ve şikayete konu ödeme emrinin bu vekillerden birine tebliğ edildiği görüldüğünden, ödeme emrinin vekile tebliğinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
O halde; ödeme emrinin borçlu vekiline tebliğinde yasaya aykırılık bulunmadığından ve ilk derece mahkemesi kararı yerinde olduğundan, Bölge Adliye Mahkemesi’nce borçlunun istinaf başvurusunun açıklanan gerekçe ile esastan reddine karar verilmesi yerine, kısmen kabul kısmen ret yönünde hüküm tesisi isabetsizdir ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi'nin 04.12.2019 tarih, 2019/1667 E. - 2019/1688 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 24/09/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.