Özet:
- Olay günü, sanığın, istediği ilaçları yazamayacağını söyleyen doktor olan müştekiye "senin gibi doktorun Allah belasını versin" şeklinde, kaba ifade niteliğindeki sözlerinin, müştekinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi, kabule göre de, sanık hakkında yeterli gerekçe gösterilmeden, oluşa ve dosya kapsamına uygun olmayan şekilde, TCK’nın 61/1. maddesindeki ölçütlere ve TCK’nın 3/1. maddesindeki orantılılık ilkesine aykırı olarak en üst hadden ceza tayin edilmesi kanuna aykırıdır.
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre ve sanığın eski hale getirme talebi hakkında karar verme yetkisi CMK'nın 42. maddesi gereğince Yargıtay’a ait olduğu halde, Yerel Mahkeme tarafından 15/04/2014 tarihinde bu istek hakkında verilen ek karar hukuken yok hükmünde kabul edilip, dosya görüşüldü:
Gerekçeli kararın, sanığın mahkemeye bildirdiği 2/4 nolu adres yerine 2/3 nolu adrese Tebligat Kanunun 21/1. maddesine göre yapılan tebligatın usulsüz olması karşısında, temyiz talebi süresinde kabul edilerek, temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak,
Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir, bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.
Olay günü, sanığın, istediği ilaçları yazamayacağını söyleyen doktor olan müştekiye "senin gibi doktorun Allah belasını versin" şeklinde, kaba ifade niteliğindeki sözlerinin, müştekinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de, sanık hakkında yeterli gerekçe gösterilmeden, oluşa ve dosya kapsamına uygun olmayan şekilde, TCK’nın 61/1. maddesindeki ölçütlere ve TCK’nın 3/1. maddesindeki orantılılık ilkesine aykırı olarak en üst hadden ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık Tuncer Ayıran'ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 05/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.