İhtiyati Haczin Şartları Nelerdir?
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Esas No : 2020/1384
Karar No : 2020/1320
Karar Tarihi : 2020-10-27





Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında Gebze Noterliğinde düzenlenen 20/03/2015 tarihli ve yevmiye numaralı inşaat sözleşmesinde davacının yüklenici konumunda olduğunu; davalı arsa sahibine ait yerde sözleşmede düzenlenen inşaatı yapmayı taahhüt ettiği; sözleşme gereğince inşaatlar tamamlandığında dairelerin satılacağı ve satış bedelinin %52'sinin davacıya ait olacağının kararlaştırıldığını; davacının edimini yerine getirerek inşaatı tamamladığını, iskan için başvurduğunu, her ne kadar sözleşme ile daireleri satmakla davalı görevlendirilmişse de; davacının satışları sağlamak amacıyla tüm harcamaları da yaptığını; ancak davalı tarafın satışı yapılan dairelerin satış bedelinin davacı payı yönünde ödemediğini; bir çoğu için uzun vadeli çekler verdiğini; müvekkilinin bu çekleri paraya çevirmek için faktoring şirketlerine başvurmak zorunda kaldığını belirterek; dairelerden bir kısmınında satılamadığını beyan etmiş; alacak kalemlerini dava dilekçesinde sıralayarak ayrıca ihtiyati tedbir yoluyla, davalı üzerinde kayıtlı kalan dava konusu olan yerdeki taşınmazların üçüncü kişilere satışının engellenmesi amacıyla teminatsız ihtiyati tedbir konmasına, ayrıca bunun dışında davalı aktifinde kayıtlı taşınmaz malların ihtiyati haciz veya tedbir konulmasını, davalı adına kayıtlı araçlara tedbir konulmasına, işletme hakkı veya maden ruhsatı tespiti halinde bunlara devir edilemez kaydı konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davada, taraflar arasındaki noterde yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre , sözleşmede inşaatın davacı tarafça yapılması ve sözleşme gereğince inşaatlar tamamlandığında dairelerin satılacağı ve satış bedelinin %52'sinin davacıya ait olacağının ve dairelerin davalı tarafça satılmasını kararlaştırılmasına rağmen davalı tarafça satılmadığı,tapu iptal ve tescil olmazsa tazminat talebinde bulunulduğu görülmektedir. Taraflar arasındaki sözleşmenin inşaatın yapılması ve taşınmazların satılıp satış bedellerinin paylaştırılmasına yönelik olduğu, mahkemenin istinafa konu, davacının ihtiyati haciz talebinin reddi ile davalıdır şerhinin kaldırılmasına dair kararın incelenmesinde; Mahkeme, 16/07/2020 tarihli kararı ile ;İİK' 257'ye göre istenen ihtiyati haciz yönünden konu yargılamayı gerektirdiğinden davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine,ayrıca davalı tarafın satılmayan taşınmazların üzerine konan açıklayıcı şerhin kaldırılması talebinin; taraflar arasındaki sözleşmenin hükümlerine, sözleşmede davacı olan yükleniciye parasal talep hakkı verildiği nazara alınarak ve dosya kapsamına göre; Pendik ... Mahallesi, ... ada, ... parseldeki satılmayan bağımsız bölümlerden davalı adına tescilli olup, ... Blok ... nolu bağımsız bölüm, ... Blok ... nolu bağımsız bölüm, ... Blok ... nolu bağımsız bölüm, ... Blok ... nolu bağımsız bölüm, ... Blok ... nolu bağımsız bölüm, ... blok ... nolu bağımsız bölüm, ... blok nolu ... nolu bağımsız bölüm, ... blok ... nolu bağımsız bölüm, ... blok ... nolu bağımsız bölüm, ... Blok ... nolu bağımsız bölüm, ... blok ... nolu bağımsız bölüm, ... blok ... nolu bağımsız bölümdeki açıklayıcı şerhin baki kalmasına, diğer bağımsız bölümler üzerindeki açıklayıcı şerhin kaldırılmasına karar vermiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf etmiştir.İhtiyati haciz kararı verilmesi ile davalıdır şerhinin kaldırılmaması gerektiği belirtilerek talebi karar verilmesi için kararın kaldırılmasını istemiştir. İstinaf edilebilecek kararlar HMK 341. maddesinde düzenlenmiştir. HMK 341.maddede "İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi ile bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı" istinaf yoluna başvurulacağı hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, tapu kaydına davalıdır şerhi konulması isteminin reddi kararı sözkonusudur. Bu durumda, HMK.nun 341. maddesinde düzenlendiği şekilde, ortada istinafa tabi nihai karar ya da ara karar olmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 352/1-ç maddesi uyarınca, istinafı kabil bir karar bulunmadığı ve başvuru şartı oluşmadığından reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davanın tapu iptal-tescil talepli, olmazsa tazminata dair para alacağı olduğu, noterde yapılan sözleşme değerlendirildiğinde, İİK'nın 257. maddesinde ihtiyati haciz talep edilebilmesinin koşulları sayılmıştır. İİK'nın 257. maddesine göre, ihtiyati haciz istenebilmesi için alacağın vadesinin gelmesi ve rehinle temin edilmemiş olması yeterli olup, tam ispat gerekmeyip yaklaşık ispat yeterlidir. Somut olayda, mahkemece alacağın yargılamayı gerektirdiği belirtilmek suretiyle davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş ise de, ihtiyati haciz isteyen(alacaklı) vekili, ihtiyati haciz talebine dayanak noterde düzenlenen sözleşmeyi delil olarak bildirmiştir. Yargıtay içtihatlarında vurgulandığı üzere ihtiyati hacze konu alacağın kesin olarak ispatı gerekmeyip, yaklaşık ispat yeterli kabul edilmektedir. İhtiyati haciz talebinin, sunulan ve noterde yapılan sözleşme nazara alınarak kabulü gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçe ile reddi kararı usul ve yasaya aykırı bulunduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince mahkemenin buna ilişkin kararı düzeltilerek, dava konusu edilen 17.500.000.00 TL üzerinden % 10'u 1.750.000,00 TL teminat karşılığında davalının menkul ve gayrimenkul malları ile 3.şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.

K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının davalıdır şerhi yönünden istinaf talebinin HMK 341/1-ç kapsamında istinafı kabil bir karar olmadığından HMK 352/1-ç maddesi gereği başvuru şartı oluşmadığından reddine, 2-Davacının ihtiyati haciz talebine dair istinaf başvurusunun kabulü ile mahkemenin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin 16/07/2020 tarihli ara kararın düzeltilerek HMK 353/1-b-2 maddesi gereği İİK 257/2 maddesi gereği dava değeri olan 17.500,000,00 TL üzerinden %10 u tutarında 1.750.000,00 TL teminat karşılığında davalının menkul ve gayrimenkul malları ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarına borca yeter tutarda ,dava sonuna dek kayden ihtiyati haciz konulmasına, 2- Teminatın ilk derece mahkemesince alınmasına, 3-Teminat yatırıldığında ihtiyati haciz kararından bir suretinin infazı için talep eden davacı tarafa verilmesine, 4-Davacıdan peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene davacıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, 5-Davacının istinaf sebebiyle yaptığı 96,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 27/10/2020