İffetsizlikle Nam Salmış Erkekle Birlikte Yaşayan Kadın Polis Memuriyetten Atıldı
Danıştay 2. Daire
Esas No : 2021/8118
Karar No : 2021/1672
Karar Tarihi : 2021-04-29





İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi'nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın bozulmasına dair Danıştay Beşinci Dairesi'nin 18/12/2018 günlü, E:2016/56507, K:2018/18485 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava Konusu İstem: Dava; … İl Emniyet Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapan davacının, "genelev ya da tek başına fuhuş yapılan yerlerde, bar, pavyon, gazino vb. yerlerde çalışan kadınlarla ya da çevresinde iffetsizlikle tanınan kadın ya da erkeklerle karı-koca gibi yaşamak ya da ilişki kurmak" fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün 8/16. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun … günlü, … sayılı kararının iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: … İdare Mahkemesi'nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının 24/12/2010 tarihinde … Otelinde C.D. isimli şahıs ile aynı odada birlikte kalması eylemi nedeniyle bu tarihten itibaren iki yıl içerisinde (en geç 24/12/2012 tarihinde) disiplin cezası ile cezalandırılmasının mümkün olduğu, dava konusu disiplin cezası 05/08/2015 tarihinde tesis edildiğinden, anılan eylemin sübuta erip ermediği konusunda bir değerlendirme yapılmasına hukuken olanak bulunmadığı, soruşturma dosyasındaki diğer deliller olan mesajlaşma ve arama kayıtlarının ise içeriğinin bilinmediği, bu durumda davacıya isnat olunan "çevresinde iffetsizlikle tanınan erkeklerle karı-koca gibi yaşamak ya da ilişki kurmak" fiilinin her türlü şüpheden uzak kesin ve yeterli delillerle ortaya konulamadığı anlaşıldığından, davacının Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün 8/16. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun dava konusu … günlü, … sayılı kararının iptaline, bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

Anılan kararın davalı idare tarafından temyiz edilmesi üzerine, Danıştay Beşinci Dairesi'nin 18/12/2018 günlü, E:2016/56507, K:2018/18485 sayılı kararıyla; davacının, C.D. isimli şahısla otelde aynı odada birlikte kalması ile telefonla ve internet üzerinden iletişim kurması fiilleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde, "çevresinde iffetsizlikle tanınan erkeklerle ilişki kurmak" eyleminin sübuta erdiği, her ne kadar C.D. isimli şahısla 2010 yılından sonra bir araya gelerek görüşmese de, 25/08/2013 tarihi itibarıyla mesajlaşma ve telefonlaşma şeklinde ilişkisini sürdürdüğü anlaşılmakta olup, davacının süre gelen bu fiilleri nedeniyle 2 yıllık ceza verme zamanaşımı süresinin dolduğundan bahsedilmesine imkan bulunmadığı ve davacının fiillerinin Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün 8/16. maddesinde düzenlenen fiiller ile örtüştüğü, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, İdare Mahkemesi kararı bozulmuştur.

KARAR DÜZELTME TALEBİNDE

BULUNANIN İDDİALARI : Davacı tarafından, kendisine aynı fiilden dolayı iki defa ceza verildiği, hakkında tesis edilen meslekten çıkarma cezasının iptaline ilişkin mahkeme kararı kesinleşmeden bu defa 6 ay kısa süreli durdurma cezası verildiği, yürürlüğe giren 7068 sayılı Kanun ile suç tanımının değiştiği, lehe olan hükmün uygulanması gerektiği, kaldı ki C.D. isimli şahsın daha sonra verdiği ifadesinde kendisine iftira attığını belirttiği, üzerine atılı fiili işlemediği ileri sürülerek, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararının düzeltilmesi istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile bozma kararının kaldırılarak, dava konusu işlemin iptali yolundaki ilk derece mahkemesi kararının, yargılama sürecinde yapılan mevzuat değişikliği nedeniyle davacı lehine olan hükmün değerlendirilerek uygulanması gerektiği gerekçesiyle bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen davada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Kararın düzeltilmesi dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesinin 1/c fıkrasına uygun bulunduğundan, davacının karar düzeltme istemin kabulü ile Danıştay Beşinci Dairesi'nin 18/12/2018 günlü, E:2016/56507, K:2018/18485 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlığın esası yeniden incelendi:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :

Dava dosyasının incelenmesinden; … İl Emniyet Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapan davacının; hakkında başlatılan soruşturma sonucunda "genelev ya da tek başına fuhuş yapılan yerlerde, bar, pavyon, gazino vb. yerlerde çalışan kadınlarla ya da çevresinde iffetsizlikle tanınan kadın ya da erkeklerle karı-koca gibi yaşamak ya da ilişki kurmak" fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün 8. maddesinin 16. fıkrası uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun … günlü, … sayılı kararının iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle incelenmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT :

Uyuşmazlığa konu disiplin cezasının tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün ''Meslekten çıkarma'' başlıklı 8. maddesinin 16. fıkrasında; "Genelev ya da tek başına fuhuş yapılan yerlerde, bar, pavyon, gazino vb. yerlerde çalışan kadınlarla ya da çevresinde iffetsizlikle tanınan kadın ya da erkeklerle karı - koca gibi yaşamak ya da ilişki kurmak," fiili meslekten çıkarma cezasını gerektiren fiiller arasında düzenlenmiştir.

08/03/2018 tarih ve 30354 sayılı (Mükerrer) Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve emniyet teşkilatı mensuplarına ilişkin disiplin kurallarını yeniden düzenleyen 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 8/6-ş hükmünde ise; ''iffetsizliği bilinen veya anlaşılmış olan bir kimse ile bilerek evlenmek ya da evlilik bağını devam ettirmek veya böyle bir kimseyi yanında bulundurmak ya da nikahsız olarak devamlı surette yaşamakta ısrar etmek'' fiilinin meslekten çıkarma cezasını gerektirdiği kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Anayasa Mahkemesinin 13/01/2016 tarih ve E:2015/85, K:2016/3 sayılı kararı ile; Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü uyarınca verilen dava konusu disiplin cezasının yasal dayanağı olan, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 83. maddesinin birinci cümlesinin, "yaptırım konusu eylemleri yasal düzeyde belirlememesi ve bireylerin hangi somut olguya hangi hukuksal yaptırımın veya sonucun bağlandığını belirli bir açıklık ve kesinlikte öngörebilmelerine yasal çerçevede imkan tanımaması nedeniyle, Anayasa'nın 38. ve 128. maddelerine aykırı olduğu" gerekçesiyle iptaline karar verilmiş ve anılan madde, 08/03/2018 tarih ve 30354 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 7068 sayılı "Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin Kabul Edilmesine Dair Kanun"un 37. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.

Bu sebeple, dava devam ederken, davacının fiiline uygulanacak disiplin cezasına ilişkin mevzuatta değişiklik olması nedeniyle uyuşmazlığın çözülebilmesi için öncelikle davacının işlediği fiile hangi mevzuat hükmünün uygulanması gerektiği hususunun karara bağlanması gerekmektedir.

Ceza hukuku kökenli bir ilke olan ancak zaman içinde hukukun tüm dallarında geçerli bir ilke olarak benimsenen lehe olan hükmün uygulanması ilkesi; işlendiği zamanın hukuki normları uyarınca suç sayılan bir fiilin sonradan yürürlüğe giren bir düzenleme ile suç olmaktan çıkarılmış bulunması veya sonradan yürürlüğe giren düzenlemenin suçun işlendiği zaman mevcut olan düzenlemeye göre suçlunun lehine sonuçlar doğurması durumunda, failin lehine olan sonraki normun daha önce işlenmiş olan fiillere uygulanmasını öngörmektedir.

İdare hukuku alanında, kural olarak idari işlemlerin yargısal denetimi tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yapılmakta ise de, yukarıda yer verilen lehe olan normun uygulanması ilkesinin disiplin cezaları yönünden de geçerli olduğunun kabulü gerekmektedir. Dolayısıyla, fiilin işlendiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan mevzuat ile daha sonra yürürlüğe giren mevzuat hükümleri farklı ise disiplin cezası ile cezalandırılacak olan kişilerin lehine olan mevzuat hükmü dikkate alınmalıdır.

Yukarıda yer verilen ve davacının eylemine karşılık gelen eski düzenleme ile yeni düzenleme birlikte incelendiğinde, madde metninden de anlaşıldığı üzere, davacının Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 8/16. maddesinde yer alan ceza ile cezalandırılmasına temel olan disiplin suçunun, sonraki tarihli Kanun ile fiilin çerçevesi daha daraltılarak yeniden düzenlendiği görülmektedir.

Bu bağlamda, davacının disiplin cezası ile cezalandırılmasına temel olan eyleminin sınırlarının belirlenmesinde mevcut hukuki durum itibarıyla lehe düzenleme yapılmış olması ve "suç ve cezada lehe olan kuralın uygulanması" kuralının disiplin yaptırımları yönünden de geçerli bir ilke olması karşısında, mevzuat değişikliği ile oluşan yeni hukuki durum uyarınca, dava konusu disiplin cezasının dayanağı Tüzük hükümleri ile 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin Kabul Edilmesine Dair Kanun hükümlerinin karşılaştırılması ve davacı lehine olan hüküm dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE;

2. … İdare Mahkemesi'nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA;

3. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinin 3622 sayılı Kanun ile değişik 3. fıkrası uyarınca ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 29.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.