Dava, davacı tarafından, Kağıthane ilçesi, Hamidiye Mahallesi, 6802 ada 22 parsel sayılı 2.522 m2 yüzölçümlü taşınmaz için 6292 Kanun uyarınca yapılan satış sonrasında kendisinden fazladan alınan 92.016,40-TL tutarın iadesi istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin 08.07.2015 tarih ve 68676 Sayılı işlemin iptali ile fazladan alınan 92.016,40-TL'nin davacıya iadesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince dava konusu taşınmazın davacıya isabet eden miktarının 450,00 m2 olduğu, birim fiyatının ise 1.750-TL olduğu göz önüne alındığında, taşınmazın 400 m2'si üzerinden mevzuata göre %50 rayiç bedel belirlendiğinde bu kısma ilişkin bedelin 350.000,00-TL ( 400X1.750*%50 ) olduğu, geriye kalan 50 m2' için %70 rayiç bedel belirlendiğinde bu kısma ilişkin bedelin 61.250,00-TL olduğu ( 50X1.750*%70 ), toplam bedelin 411.250,00-TL olduğu, bu bedel üzerinden de %20 peşin ödeme bedeli düşüldüğünde 329.000,00-TL'lik miktara ulaşıldığı, ve davacı için belirlenmesi gereken meblağın 329.000,00-TL olması gerekirken, davacıdan 421.016,40-TL'nin tahsil edildiği ve davacıdan 92.016,40-TL fazladan tahsilat yapıldığı anlaşılmakta olup, bu durumda; yukarıda metni verilen mevzuatta belirtilen indirim kriterleri doğru olmaksızın yapılan bedel tespitine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği, T.C. Anayasasının 125. maddesinde, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlanmış olup yapılan yargılama ile hukuka aykırılığı saptanan işlem nedeniyle fazla tahsil edilen 92.016,40 -TL'nin davacıya iadesi gerekeceği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının, Kağıthane İlçesi, Hamidiye Mahallesi, 6802 ada 22 parsel sayılı 2.522m2 yüzölçümlü taşınmazın 450 m2'si için 6292 Sayılı Yasa'dan faydalanmak uyarınca başvuru yaptığı, davacının hak sahibi olarak tespit edilmesi üzerine belirtilen miktar üzerinden, rayiç bedeli m2 başına 1.750-TL belirlenip hesaplanan meblağın tümü üzerinden %70 oranından bedel belirlenip %20 oranında da peşin ödeme indiriminden yararlandırılarak davacıdan 421.016,40-TL'nin tahsil edildiği, davacı ise kendisinden fazladan 92.016,40-TL alındığını öne sürerek söz konusu tutarın iadesi istemiyle 06.07.2015 tarihli dilekçeyle davalı idareye başvurduğu, yapılan başvurunun reddine ilişkin 08.07.2015 tarih ve 68676 Sayılı işlemin iptali ile fazladan alınan 92.016,40- TL'nin iadesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
6292 Sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun'un "Hak sahibi, başvuru ve doğrudan satış" başlıklı 6. maddesinin birinci fıkrasında; belirtilen şartlarda bu taşınmazları satın almak için süresi içerisinde idareye başvuran ve idarece tespit edilen satış bedelini itiraz ve dava konusu etmeksizin kabul edenlerin bu Kanuna göre hak sahibi sayılacağı, üçüncü fıkrasında; hak sahiplerinden birinci fıkra kapsamında olanların bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, ikinci fıkra kapsamında olanların ise, güncelleme listelerinin tescil edildiği veya kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren sekiz ay içinde idareye başvurarak, bu taşınmazların bedeli karşılığında kendilerine doğrudan satılmasını isteyebilecekleri, sekizinci fıkrasında; satış bedelinin peşin veya taksitle ödenebileceği, satış bedelinin tamamının peşin ödenmesi hâlinde yüzde yirmi, en az yarısının ödenmesi hâlinde yüzde on oranında indirim uygulanacağı ve bu bedellerin idarece yapılan yazılı tebligat tarihinden itibaren en geç üç ay içinde ödeneceği, tebliğ edilen satış bedeline itiraz edilemeyeceği ve dava açılamayacağı, on üçüncü fıkrasında; hak sahiplerinden idarenin teklifini kabul etmeyenlerin doğrudan satış hakkından yararlanamayacakları, başkaca talepte bulunamayacakları, hak ve tazminat talep edemeyecekleri ve dava açamayacakları yolunda düzenlemelere yer verilmiştir.
Olayda, davacının, 6292 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca doğrudan satın alma talebinde bulunduğu taşınmaz için davalı idarece bedel belirlenmesi, idarenin kamu gücünü kullanarak idari usul ve esaslar çerçevesinde gerçekleştirdiği bir işlem ise de, yukarıda alıntısı yapılan hükümde idarece belirlenen satış bedeline itirazda bulunulamayacağı ve dava açılamayacağı hususu açıkça kurala bağlandığından davanın esasını inceleme olanağı bulunmamaktadır.
Bu durumda, davanın incelenmeksizin reddi gerekirken, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle; İstanbul 9. İdare Mahkemesi'nin temyize konu kararının BOZULMASINA, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 ( onbeş ) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 12.03.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.