488 sayılı Damga Vergisi Kanunu'nun 26. maddesi uyarınca, "Resmi dairelerin ilgili memurları kendilerine ibraz edilen kağıtların damga vergisini aramaya ve vergisi hiç ödenmemiş veya noksan ödenmiş olanları bir tutanakla tesbit etmeye veya bunları tutanağı düzenlemek üzere, vergi dairesine göndermeye mecburdurlar."
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 32. maddesinde öngörülen yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağına ilişkin düzenleme bu kanundan kaynaklanan harçlarla ilgili olup, anılan hükmün damga vergisi hakkında da uygulanacağına dair 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu'nda herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Bu durumda icra memurluğunca takip dayanağı belgenin damga vergisine tabi olduğu ve verginin yatırılmadığının veya eksik yatırıldığının düşünülmesi halinde yapılacak iş, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu'nun 26. maddesi uyarınca durumu bir tutanakla tesbit etmek ve vergi dairesine göndermekten ibaret olup, damga vergisi tamamlanıncaya kadar takip işlemlerinin durdurulmasına karar verilmesi doğru değildir.
O halde Mahkemece şikayetin kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararırının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15.04.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.