Husumetli Tanık Anlatımlarının Yan Delillerle Doğrulanması
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi
Esas No : 2022/10211
Karar No : 2022/13259
Karar Tarihi : 2022-10-26





I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Banka nezdinde 2010 yılı Mayıs ayından ... sözleşmesinin feshedildiği 2016 yılı Nisan ayına kadar satış uzmanı olarak çalıştığını, müvekkilinin haftanın 6 günü 08.30-22.00 saatleri arasında çalıştığını, üniversitelerce düzenen yıl sonu bahar şenliklerinde görevlendirilen müvekkilinin bu süre zarfında cumartesi ve pazar günleri de geç saatlere kadar çalıştığını, fazla çalışma ücretinin ödenmediğini ... sürerek temerrüt tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte fazla çalışma ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının talep konusu alacaklarının zamanaşımına uğradığını, davacıyla imzalanan 04.05.2010 tarihli ... sözleşmesinin 41 inci maddesinde fazla çalışma ücretlerinin de davacının ücretine dâhil olduğunun kararlaştırıldığını, davalıya ait işyerinde yürürlükte bulunan İnsan Kaynakları Yönetmeliği'nin 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (g) bendinde fazla çalışmanın ücrete dâhil olduğunun ayrıca belirtildiğini, davacının görevi nedeniyle çalışma süresince satış primi aldığını, satış primlerinin fazla çalışma karşılığı olduğunu, cumartesi ve pazar günleri banka sistemlerinin kapalı olduğunu, hafta içi de en geç 19.00-19.15’te kapatılacağının e-postalar aracılığıyla davacı dâhil tüm çalışanlara duyurulduğunu, bu saatten sonra fazla çalışma yapılmasının fiilen imkansız olduğunu, ayrıca davacının aktif satış personeli olduğu için çoğu zaman ... bir şekilde çalışmadığını, müşterilerle çalışmasını zaman zaman banka dışında ancak yine mesai saatleri içerisinde gerçekleştirdiğini, bu saatlerde işveren denetimi dışında hareket ettiğinden fazla çalışmanın yazılı delillerle ispatı gerektiğini ... sürerek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

"...Fazla saatlerle çalışıldığının ispat yükü davacıda bulunmaktadır. Dosyaya dinlenen davacı tanıklarının davalıya karşı açmış oldukları davalarının olduğu dolayısıyla husumetli olan tanık beyanlarına itibar edilerek fazla mesai alacağının tespiti Yargıtay uygulamaları gereği mümkün değildir. Ayrıca, davacı tanık beyanları çelişkili olup, hesaplamaya elverişli bilgi ihtiva etmemektedir… Davalı tanığının beyanına göre haftanın 5 günü 09:00-18:00 saatleri arasında 9 saat, 1 saat ara dinlenmesinin mahsubu ile günde 8 saat mesai yapıldığı (8x5=40) anlaşılmış olup, davacının 45 saati geçen mesaisinin olmadığı, şehir dışında olunan günlerde de normal mesaiye uyulduğu, mesaisinin ise aylık 22,5 saati geçmediği anlaşılmıştır. Davacının ücretinin de asgari ücrete ilave olarak aylık 22,5 saat fazla çalışmanın zamlı kısmını aşacak şekilde olduğu anlaşıldığından yıllık 270 kadar olan çalışmanan fazla çalışmanın ücrete dahil olduğuna ilişkin sözleşme hükmünün de geçerli olduğu kabul edilmiştir…” gerekçesiyle davacının fazla çalışma ücreti alacağının olmadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; salt davacı tanıklarının davalıya karşı davasının olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi ... hukukunda işçi lehine yorum ilkesine ters düştüğünü, müvekkili ile birlikte aynı işyerinde çalışan kişilerden başka müvekkilin çalışma koşullarını daha iyi bilen üçüncü kişilerin olmayacağını, tanık olarak bildirilen kişilerin davalı işverene karşı daha önceden açılmış davalarının bulunmasının çok normal bir durum olduğunu, bilirkişi raporunda husumetli tanıkların beyanlarına itibar edilmeyeceği ve bu nedenle hesaplama yapılmadığı şeklindeki değerlendirmenin hukuka uygun olmadığını, bilirkişinin hukuki değerlendirmede bulunamayacağını, salt davacı tanıklarının husumetli tanıklardan olduğu ve beyanlarına itibar edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2014/15061 Esas ve 2015/2233 Karar sayılı ilâmının da aynı doğrultuda olduğunu savunarak ve resen dikkate alınacak nedenlerle davanın kabulüne karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

“…Fazla mesai yaptığını iddia eden davacı taraf bu iddiasını ispat etmelidir. Davacı taraf tanık deliline dayanmıştır. Davacı tanıklarının anlatımları birbiriyle çalışma günleri ve normal mesai saatleri olarak belirttikleri çalışma saatlerine dair tam örtüşmediği gibi normal mesai saatlerini aştığını belirtikleri çalışmalara ilişkin de ifadeler müphem nitelikte olmakla ispata yeter mahiyet taşımadığı değerlendirilmiştir. Ayrıca taraflar arasında imzalanan ... sözleşmesinde işçiye ödenecek ücretin fazla mesai ücretlerini de kapsayacağı kararlaştırılmış olup dönem dönem yapılması muhtemel fazla çalışma karşılıklarının da bu madde kapsamında kalacağı anlaşılmakla mahkemece verilen davanın reddine dair karar yerinde görülmüştür...” gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davacı tanıklarının tanıklık yaptıkları tarihte tanıklık yapmalarına engel bir durumlarının bulunmadığını, davacı tanıklarının 13.03.2020 tarihinde beyanda bulunduklarını, bu tarihte davacı tanığı H.M. B.'nin davalıya karşı açmış olduğu bir davasının bulunmadığını, davacı tanığı H.Ö.'nün açmış olduğu davada, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 31.12.2019 tarihinde davacının istinaf başvurusu esastan ve kesin olarak reddedildiğini, dolayısıyla dinlendiği tarihte derdest bir davasının olmadığını, İlk Derece Mahkemesince salt davacı tanıklarının davalıya karşı davasının bulunması nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin işçi lehine yorum ilkesine ters düştüğünü, davacının çalışma koşullarını bilebilecek tanıklardan başkaca kişiler bulunmadığını, bilirkişi raporunda husumetli tanıkların beyanlarına itibar edilmeyeceği ve bu nedenle hesaplama yapılmadığı şeklindeki değerlendirmenin hukuka uygun hiçbir yanının bulunmadığını, her ne kadar tanık beyanlarının çeliştiği söylense de bilirkişi tarafından örtüşen beyanlar doğrultusunda bir hesaplama yapılması gerektiğini ... sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının fazla çalışma ücreti alacağının ispatı hususundadır.

İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 4857 sayılı ... Kanunu'nun ilgili hükümleri.

Değerlendirme

Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ... sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.

Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.

İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ... sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması hâlinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazı kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı hâlde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ... değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazı kayıt ... sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.

Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dâhilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.

Aynı ispat kuralları hafta tatili ve ulusal ... ve genel tatil ücret alacakları için de geçerlidir.

Çalışma sürelerinin ispatı noktasında işverene karşı aynı veya benzer taleplerle dava açan tanıkların beyanlarına ihtiyatla yaklaşılması gerekir. Fazla çalışma, hafta ve genel tatili alacaklarının ispatında salt davacı ile menfaat birliği içinde olan tanık beyanlarıyla sonuca gidilemez. Bununla birlikte yan delil ya da olgularla desteklenen tanık beyanlarına, bu tanıkların davacı ile menfaat birliği içinde hareket etmeleri hâlinde dahi itibar edilmelidir. Bu çerçevede; işin ve işyerinin özellikleri, davalı tanıklarının anlatımları, ... müfettişinin düzenlediği tutanak veya raporlar ve aynı çalışma dönemi ile ilgili olarak söz konusu alacakların varlığına ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararları gibi hususlar yan delil ya da olgular olarak değerlendirilebilir.

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının haftanın 6 günü 08.30-22.00 saatleri arasında çalıştığını, üniversitelerce düzenen yıl sonu bahar şenliklerinde görevlendirilen müvekkilinin bu süre zarfında cumartesi ve pazar günleri de geç saatlere kadar çalıştığını ... sürmüştür. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dinlenilen davacı tanıklarının davalıya karşı açmış oldukları davalarının olduğu, husumetli tanık beyanlarına itibar edilerek fazla çalışma ücretinin tespitinin mümkün olmadığı, davacı tanıklarının beyanlarının çelişkili ve hesaplamaya elverişli olmadığı gerekçeleriyle davacının fazla çalışma ücreti alacağı hesaplanmamıştır. Ancak dosya içerisinde yer alan belgelerden ve davacı tanıklarının celse ifadelerinden, davacı tanığı ...'nin dinlendiği tarihte husumetli olmadığı; davacı tanığı ....'nün de davalıya karşı açmış olduğu işe iade davasının tanıklık tarihten evvel kesinleştiği, yani davalıya karşı husumetinin dinlendiği tarih itibarıyla ortadan kalktığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla İlk Derece Mahkemesince dava dilekçesindeki çalışma süresine ilişkin davacı vekilinin açıklaması, işin niteliği ve davacı tanıklarının beyanları değerlendirilerek; ayrıca taraflar arasındaki ... sözleşmesinde kararlaştırılan düzenleme gereği yılda 270 saat fazla çalışmanın ücrete dâhil olduğu hususu da gözetilerek davacının fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.