Özet:
Dosya içinde yer alan 03/06/2015, 09/06/2015, 17/06/2015, 30/09/2015 ve 10/02/2016 tarihli oturumda suça sürüklenen çocuğun 18 yaşını tamamlamadığı gözetilmeden duruşmanın kapalı yerine açık yapılması telafisi olanaklı olmadığından, suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK'nın 142/2-h, 143. maddelerinin uygulanarak 7 yıl 6 ay hapis cezasından aynı sayılı Yasa'nın 31/3.maddesi gereğince 1/3 indirim yapıldığında 5 yıl hapis cezası yerine 4 yıl 12 ay hapis cezası uygulanması ve devamında aynı Kanunun 62. maddesi uyarınca 1/6 indirim yapıldığında 4 yıl 2 ay hapis cezası belirlenmesi gerekirken, hesap hatası sonucu 3 yıl 14 ay şeklinde, sanık hakkında TCK'nın 142/2-h, 143. maddelerinin uygulanmasının ardından bulunan 7 yıl 6 ay hapis cezası üzerinden, aynı Kanunun 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında yapılan indirim sonucunda 6 yıl 3 ay hapis cezasına hükmedilmesi yerine, sanık için 5 yıl 15 ay hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle eksik ceza tayin edilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye, hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuk ve sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Mağdurun saat 23:00 sıralarında işyerini kapatarak gittiği ve ertesi gün sabah geldiğini beyan ettiği, suça sürüklenen çocuk olay yerine gece vakti gittiklerini beyan ederek suç saati ile ilgili beyanda bulunmamış olup eylemin gerçekleştiği zaman diliminin tespit edilememesi karşısında; suçunu ikrar eden sanıktan ve suça sürüklenen çocuktan eylemin hangi saatlerde gerçekleştiği sorulup tereddüte mahal vermeyecek şekilde belirlenmeden gece vakti işlendiği kabul edilerek 5237 Sayılı TCK'nın 143/1. ve 116/4. maddeleriyle cezadan artırım yapılması,
2-5271 sayılı CMK'nın 150/2. maddesi uyarınca 18 yaşından küçük suça sürüklenen çocuğun savunmasını yapması için zorunlu müdafi görevlendirilmesi nedeniyle müdafiiye ödenen ücretin suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırılık meydana getirilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının, suça sürüklenen çocuk müdafiinin ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 01/11/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.