Kasten yaralama suçundan sanık ...'ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son ve 29/1. maddeleri gereğince 3 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl süre ile denetime tabi tutulmasına dair Küçükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/06/2013 tarihli ve 2012/416 esas, 2013/914 sayılı kararını müteakip, hükümlünün deneme süresi içerisinde suç işlediğinin ihbar edilmesi üzerine hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Kanun'un 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son ve 29/1. maddeleri uyarınca 3 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin anılan Mahkemenin 01/06/2017 tarihli ve 2016/588 esas, 2017/406 sayılı kararını takiben, hükümlü hakkındaki hapis cezasının 1 yıl 3 ay hapis cezası yazılmak suretiyle tavzihine dair Küçükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/06/2017 tarihli ve 2016/588 esas, 2017/406 sayılı ek kararına yönelik itirazın kabulüne, ek kararın kaldırılmasına ilişkin Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/07/2017 tarihli ve 2017/790 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı'nın 05.12.2017 tarih ve 2017/8962 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 12.12.2017 tarih ve 2017/69717 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11/02/2014 tarihli ve 2013/12-70 esas 2014/57 sayılı kararında belirtilen “...Mahkemelerce hüküm kurulurken çeşitli hatalar yapılabildiği, örneğin zaman zaman nitelikli haller nedeniyle ceza artırılırken arttırım oranlarında, bazen da sonuçlarında hatalar yapılabildiği gibi indirim nedeninin uygulanması sırasında da hesap hatası yapılarak daha az ceza tayin edildiği, hatta nitelikli hal nedeniyle cezanın artırılması yerine indirilmesi yoluna gidildiği, ilgili kanun maddesinde suç için hapis cezası ile birlikte para cezası da öngörüldüğü halde, yalnızca hapis ya da para cezasına hükmedildiği, öngörülmüş cezanın alt sınırının da altında olacak şekilde bir ceza tayin edildiği veya belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması sırasında işlem hataları yapıldığı görülmektedir. Böyle durumlarda mahkemece yapılan hataların nedeni ve niteliği göz önünde tutularak, kanun maddesinin yanlış yorumlanmasının sözkonusu olduğu hakimin takdirine bağlı ve bilinçli uygulamalardaki hata ve aykırılıkların aleyhte değiştirme yasağı kapsamında kaldığı kabul edilmelidir. Buna karşılık, cezaların belirlenmesi sırasında iradi olmaksızın ve güdülen amacın dışında yapılan basit toplama, çıkarma, çarpma ve bölme şeklinde belirtilebilecek dört işlem hataları, dosyamızda olduğu gibi çarpan ile çarpılanın belli olduğu durumlarda, çarpımda yapılan hesap hataları herkes tarafından objektif bir biçimde farkedilebilecek nitelikte maddi hatalar olarak kabul edilerek, aleyhte değiştirme yasağı kapsamında değerlendirilmemeli, sanık aleyhine temyiz bulunmayan hallerde dahi doğru uygulama yapılmak suretiyle hüküm hakimin ifadesi doğrultusunda düzeltilebilmelidir”, şeklindeki ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07/11/2006 tarihli ve 227-228 sayılı kararında belirtilen, “Esasen olağan bir dikkat ve özenin gösterilmesi halinde gerçekleşmeyecek olan isim, yaş ve hesap hataları, yargı kararlarında ‘maddi yanılgı’ veya 'yazım hatası' diye isimlendirilen beşeri hatalardır. Yargılama araçlarının belirli bir biçimde takdir edilmelerinden kaynaklanan değerlendirme hataları ise hukuki yanılgılardır. Hukuki yanılgılar, ancak başka bir merci tarafından ve yasa yolu başvurusuyla açılan bir tali muhakeme ile giderilebilir. Yargı ve kararlardaki maddi yanılgıların düzeltilmesi ise herhangi bir yöntem ve zamanla sınırlı değildir. Bu yanılgılar, bizzat bu hatayı yapan merci tarafından, kendiliğinden veya bir yasa yolu başvurusu üzerine verilen bir karardaki uyarı üzerine düzeltilebilir.” biçimindeki açıklamalar karşısında, somut olayda hükümlü hakkında üzerine atılı nitelikli yaralama suçundan dolayı 5237 sayılı Kanun’un 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son maddeleri gereğince hükmedilen 5 yıl hapis cezasının, aynı Kanun’un 29. maddesi gereğince 3/4 oranında indirim yapılması sonucunda 1 yıl 3 ay hapis cezasına hükmolunması yerine, yazılı şekilde 3 yıl 3 ay hapis cezasına hükmedilmesinin hesap hatası sonucu olduğu ve mahalli mahkemesince düzeltilebileceği, nitekim söz konusu maddi hatanın Küçükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/06/2017 tarihli ve 2016/588 esas, 2017/406 sayılı ek kararı ile düzeltilmiş olduğu gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309.maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık ... hakkında Küçükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/06/2013 tarihli ve 2012/416 esas, 2013/914 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son ve 29/1. maddeleri gereğince 3 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl süre ile denetime tabi tutulmasına karar verilmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde suç işlediğinin ihbar edilmesi üzerine aynı mahkemenin 01/06/2017 tarihli ve 2016/588 esas, 2017/406 sayılı kararıyla hükmün aynen açıklanmasına, 5237 sayılı Kanun'un 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son ve 29/1. maddeleri uyarınca 3 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Küçükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/06/2017 tarihli ve 2016/588 esas, 2017/406 sayılı ek kararı ile sanığın cezasında TCK’nin 29. maddesi gereğince ¾ indirim yapıldığında 1 yıl 3 ay hapis cezasına hükmedilmesi gerektiği halde 3 yıl 3 ay hapis cezasına hükmedilerek hesap hatası yapıldığından sanık hakkındaki hapis cezasının 1 yıl 3 ay hapis cezası yazılmak suretiyle tavzihine karar verildiği, mahkemece tavzihine karar verilen bu hata “maddi yanılgı” ya da “yazım hatası” olarak değerlendirilip tavzih yoluyla düzeltilemeyeceğinden, 21/06/2017 tarihli tavzih kararının yok hükmünde olduğu ve hukuki değerinin bulunmadığı kabul edilerek temyiz edilmeden kesinleşen Küçükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/06/2017 tarihli ve 2016/588 esas, 2017/406 karar sayılı ilamındaki hesap hatası yapılarak sanığa fazla ceza tayini hususunun kanun yararına bozma sebebi yapılıp yapılmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığı'na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, takdir hakkı kullanıldıktan sonra diğer kanun yararına bozma istemlerinin incelenmesine; 17.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.