Haciz ve Kıymet Takdirinden Sonra Taşınmazın Değerini Artıracak İşlemler Yapılması - Sebepsiz Zenginleşme
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi
Esas No : 2015/11055
Karar No : 2015/19533
Karar Tarihi : 2015-12-03





Taraflar arasındaki sebepsiz zenginleşmeden doğan alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Davacı, 114 ada, 15 parsel numaralı taşınmaz üzerindeki akaryakıt istasyonunu kiracı olarak kullandığını, Hayrabolu İcra İflas Müdürlüğü'nün 2010/672 Esas sayılı dosyası ile Çetinler Petrol San. ve Tic. Ltd. Şirketinin borcu nedeniyle taşınmaz ve üzerindeki yapıların ihale ile davalı şirkete satıldığını, petrol istasyonuna hacizden sonra bir takım yapılar, mefruşat ve ses cihazlarının davacı şirket tarafından yapıldığını, ihaleden sonra taşınmazın davalı şirkete teslim edildiğini, hacizden sonra yapılan değerlerin ve mazot tanklarında bulunan benzin bedellerinin iade edilmediğini ileri sürerek, toplam 80.847.84 TL'nin faizi ile birlikte tahsilini istemiştir.

Davalı, taşınmazı ihale ile satın aldığını, teslim tutanağı ile davacıya ait taşınmazların teslim edildiğini, tanklarda çok ince bir seviyede zift benzeri tortu maddesinin bulunduğunu, hacizden sonra taşınmaza yaptığı masraf var ise bunu da ancak kiralayanı ....Petrol San. ve Tic. Ltd. Şti.'den isteyebileceğini bildirerek, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece; 17.296,55 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ve davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

Davalının temyiz itirazlarına gelince;

Somut olayda; davacının, kiralayan aleyhinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile 25.05.2010 tarihinde takipte bulunulmuş ve davacının da kiracı bulunduğu taşınmaz üzerine 26.05.2010 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi şerhi konulmuştur. Mevcut taşınmaz hakkında 03.06.2010 tarihinde kıymet taktir tutanağı düzenlenmiş ve taşınmaz ihale sonucunda 17.03.2011 tarihinde davalı şirkete satılmış ve taşınmaz davalıya teslim edilmiştir.

Davacı, davalının taşınmaza yaptığı iyileştirmeler nedeniyle sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek, talepte bulunmuştur. Sebepsiz zenginleşme TBK.'nun 72-82 maddeleri gereğince bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçluğunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme kurumunun en temel özelliği şahsilik prensibi gereğince de kime karşı zenginleşme olduysa ona karşı talepte bulunulması gerekir.

Kiralananın satım ve benzer surette el değiştirmesi durumunda, satış tarihinden önce gerçekleştirilen zaruri ve faydalı masraflar satış bedeli içinde kaldığı ve taşınmazı satın alan 3. kişinin taşınmazı mevcut hali ile görerek satın aldığı kabul edilir. Böyle bir durumda yapılan masrafların yeni malikin mal varlığında bir artışa neden olduğundan söz edilemeyeceği ve ondan bedel istenemeyeceği açıktır. Satım tarihinden önce yapılan faydalı ve zorunlu masrafların muhatabı da sözleşmenin tarafı olan eski malik olduğuna ve eski malikin de yapılan harcamaların satış bedeline yansıyan tutarı oranında zenginleştiğinin kabulü gerekir.

Davacı yaptığını iddia ettiği iyileştirmeleri taşınmazın haczinden sonra yaptığını ileri sürmüş, davalı ise sebepsiz zenginleşenin dava dışı kiralayan olduğunu bildirmiştir. Taşınmaz satış dosyası içerisinde yer alan kıymet taktir tutanağı ve ihale şartnamesi içeriğinden davacının yaptığı iyileştirmelerin kıymet taktirine dahil edilip edilmediği anlaşılamamaktadır.

O halde, mahkemece; bu hususun araştırılarak, zenginleşenin taşınmazı satın alan davalı mı, yada eski malik kiralayan mı olduğu belirlenerek, zenginleşenin davalı şirket olduğu belirlendiği taktirde ise; uyuşmazlığın TBK. 72 ve devamı madde hükümlerine göre çözümlenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.