Özet:
- Sanık ve temyiz dışı sanığın alkollü olarak araç kullanmaları ve bu yönde uyarıda bulunan kolluk görevlilerine hakaret ve tehdit sözleri söylemeleri üzerine adli işlem yapmak amacıyla olay yerine gelen resmi kolluk görevlilerine yönelik de aynı eylemlerine devam etmeleri şeklinde gelişen olayda;
- Sanığın eyleminin TCK’nın 265/1-3, 43/2. maddelerinde düzenlenen görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin suç vasfında yanılgıya düşülerek tehdit suçundan hüküm kurulması,
- Sanık hakkında hakaret suçundan hüküm kurulurken, hakaret suçuna ilişkin özel hüküm olan ve daha lehe düzenlemeler içeren TCK'nın 129. maddesi yerine, aynı Kanunun genel tahrike dair 29. maddesinin uygulanması kanuna aykırıdır.
A- Sanık hakkında yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyizinde;
Yaralama suçlarına ilişkin kararlarda öngörülen cezaların nitelik ve niceliklerine göre, verildikleri tarih itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, tebliğnameye uygun olarak, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddeleri uyarınca, sanık ...’un temyiz isteklerinin REDDİNE,
B- Sanık hakkında tehdit ve hakaret suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyizinde ise;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanık ve temyiz dışı sanığın alkollü olarak araç kullanmaları ve bu yönde uyarıda bulunan kolluk görevlilerine hakaret ve tehdit sözleri söylemeleri üzerine adli işlem yapmak amacıyla olay yerine gelen resmi kolluk görevlilerine yönelik de aynı eylemlerine devam etmeleri şeklinde gelişen olayda; sanığın eyleminin TCK’nın 265/1-3, 43/2. maddelerinde düzenlenen görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin suç vasfında yanılgıya düşülerek tehdit suçundan hüküm kurulması,
2- Sanık hakkında hakaret suçundan hüküm kurulurken, hakaret suçuna ilişkin özel hüküm olan ve daha lehe düzenlemeler içeren TCK'nın 129. maddesi yerine, aynı Kanunun genel tahrike dair 29. maddesinin uygulanması,
3- TCK'nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
4- TCK'nın 53/1-c maddesindeki hak yoksunluklarından, kendi alt soyu yönünden koşullu salıverme tarihine, kendi alt soyu dışındakiler bakımından ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi yerine, (c) bendindeki tüm haklardan koşullu salıverme tarihine kadar yoksunluğa karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmekle tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca cezayı aleyhe değiştirme yasağının gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
kaynak: (www.corpus.com.tr)