Özet:
- TCK'nın 257. maddesinde tanımlanan suçun oluşabilmesi için görev gereklerine aykırılık yanında objektif cezalandırma şartlarından kişi mağduriyeti, kamu zararı, kişilere haksız bir menfaat (kazanç) sağlama unsurlarından birisinin de mevcut olması gerektiği gözetilerek, sanığın ne suretle suç kastıyla hareket ettiğinin ve objektif cezalandırma koşullarının ne şekilde gerçekleştiğinin denetime imkan verecek şekilde karar yerinde tartışılıp değerlendirilmesi sonrasında hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi kanuna aykırıdır.
1- TCK'nın 257. maddesinde tanımlanan suçun oluşabilmesi için görev gereklerine aykırılık yanında objektif cezalandırma şartlarından kişi mağduriyeti, kamu zararı, kişilere haksız bir menfaat (kazanç) sağlama unsurlarından birisinin de mevcut olması gerektiği gözetilerek, sanığın ne suretle suç kastıyla hareket ettiğinin ve objektif cezalandırma koşullarının ne şekilde gerçekleştiğinin denetime imkan verecek şekilde karar yerinde tartışılıp değerlendirilmesi sonrasında hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Kabule göre de;
Yüklenen suçu TCK'nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işleyen ve adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında aynı kanunun 53/5. maddesi gereğince hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/04/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
kaynak:(www.corpus.com.tr)