Özet:
İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İlk derece Mahkemesinin kararı ile sanıklar hakkında göçmen kaçakçılığı suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca ayrı ayrı beraat kararları verilmiştir.
2. Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik O yer Cumhuriyet savcısının istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, beraat hükümlerinin kaldırılmasına, sanıkların 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 79 uncu maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, 62 nci, 52 inci ve 53 üncü maddeleri uyarınca ayrı ayrı 2 yıl 6 ay hapis cezası ve 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık ... ve sanık ... müdafiinin temyiz isteklerinin; suçun yasal unsurlarının oluşmadığına, kanunilik ve şüpheden sanık yararlanır ilkelerinin ihlal edildiğine, bölge adliye mahkemesi kararının gerekçesiz olduğuna ve resen tespit edilecek sebeplerle hükümlerin bozulması talebine yönelik olduğu belirlenmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanıklar hakkında yurt dışından kaçak yollarla girdiğini bildikleri göçmenleri yanlarında çalıştırıp barındırdıklarından 5237 sayılı Kanun'un 79 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca göçmen kaçakçılığı suçunu işledikleri iddiasıyla kamu davası açılmış, ancak sanıkların üzerlerine atılı suçu işlediklerinin sabit olmadığı, Yerel Mahkemece kabul edilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Sanıkların, göçmenlerin çalışma iznine ilişkin belge alınmadan, kolluk kuvvetlerine, muhtara ya da yetkili mercilere haber vermeden yasal olmayan yollardan Türkiye’ye giriş yapan mağdurları yanlarında barındırarak ve çalışmalarını sağlayarak menfaat temin etmek suretiyle üzerlerine atılı göçmen kaçakçılığı suçunu işledikleri, Bölge Adliye Mahkemesince kabul edilmiştir.
IV. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun'un 288 ve 294 üncü maddeleri kapsamında sanık ... ve sanık ... müdafiinin belirttiği hukuka aykırılık nedenleri yönünden;
Sanıkların, yasal olmayan yollardan Türkiye’ye giren, ikamet ya da çalışma izinleri olmayan, başka bir ülkeye gitme amacı bulunmayan ve ülkemizde sürekli olarak kalmak istedikleri anlaşılan Afganistan uyruklu göçmenleri, kaçak olduklarını bildikleri hâlde istihdam etmek suretiyle, yasal olmayan yollardan ülkede kalmalarına imkân sağlaması, kayıt dışı olarak çalıştırdığı göçmenler yönüyle sigorta ve vergi masrafları yükümlülüğünün bulunmaması, haksız bir şekilde işlerine son vermesi hâlinde kaçak işçilerin sınır dışı edilme korkusuyla haklarını arayamayacak olmaları ve bu sayede tazminat ödeme gibi yükümlülüklerden kurtulması gibi avantajlar sayesinde doğrudan ve dolaylı olarak menfaat elde ettiklerinden 5237 sayılı Kanun'un 79 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki göçmen kaçakçılığı suçunun tüm unsurlarıyla sabit olduğu anlaşıldığından Bölge Adliye Mahkemesinin takdir ve gerekçesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
2. 5271 sayılı Kanun'un 289 uncu maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri de gözetilerek maddi hukuka ilişkin sair yönlerden yapılan incelemede;
Sanıklara yükletilen göçmen kaçakçılığı eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanun'a uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı belirlenerek yapılan incelemede sanık ... ve sanık ... müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin kararında sanık ... ve sanık ... müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun'un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ... Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
Oy birliğiyle, 24.05.2023 tarihinde karar verildi.