MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA : Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi Tazminat
Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/09/2019 tarih ve 2017/1302 Esas, 2019/853 Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 02/04/2016 tarihinde meydana gelen kaza sonucu yaralanarak sakat kaldığını, kazaya karışan 01 UF 390 plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, meydana gelen kazada müvekkilinin herhangi bir kusurunun olmadığını belirterek, 100 TL maddi tazminat tutarının temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş ayrıca 06/09/2019 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile dava değerini 4.728,80 TL arttırarak toplam 4.828,80 TL tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 06.09.2019 tarihli talep açıklama dilekçesi ile; davada dava dilekçesi ile 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı talep ettiklerini beyan etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan 01 UF 390 plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, raporların Adli Tıp Kurumundan alınması gerektiğini, belirlenecek zarardan müterafik kusur indirimi yapılmasını gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın kabulü ile, 4.828,80 TL geçici iş göremezlik tazminatının temerrrüt tarihi olan 16/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili; geçici iş göremezlik tazminatının poliçe kapsamı dışında olduğunu, davacının dava dilekçesinde açıkça geçici iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmadığını, davacının geçici iş göremezlik süresinde çalıştığı ve gelir elde ettiğini, çalışmadığı dönemler için ise SGK'dan ödeme aldığının görüldüğünü belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İSTİNAFA CEVAP: Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; 06/09/2019 tarihli dilekçe ile dava konusu taleplerinin geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin olduğunu, öte yandan dosyada mevcut 01/01/2019 ve 22/08/2019 tarihli hesap raporlarından anlaşılacağı üzere SGK tarafından yapılan 1.024,80 TL tutarındaki ödemenin tazminat miktarından düşülerek 4.828,80 TL olarak hesaplandığını, dolayısıyla davalı tarafın SGK ödemelerinden bahisle ileri sürdüğü istinaf taleplerinin de reddinin gerektiğini belirtmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacının yaralanmasına sebebiyet veren trafik kazası 02/04/2016 tarihinde meydana gelmiştir. Düzenlenen ZMMS poliçesi tarihi ise 30/11/2015 olduğu, buna göre davacının bu yaralanmasından kaynaklı olarak tazminat talebi, kaza tarihinden önce yürürlüğü giren 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS yeni genel şartlarına göre değerlendirilecektir.
2918 sayılı Kanunun, 6111 sayılı yasanın 59. Maddesi ile değişik, 98. maddesi "Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır." hükmünü içermektedir.
01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları; A.5 maddesinin b bendi "Sağlık Giderleri Teminatı: Üçüncü kişinin trafik kazası dolayısıyla bedenen eski haline dönmesini teminen protez organ bedelleri de dahil olmak üzere yapılan tüm tedavi giderlerini içeren teminattır. Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğu 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona ermiştir." hükmüne yer vermiştir. Buna göre Geçici iş görmezlik tazminatları sağlık gideri teminat kapsamında olup davalı şirketin KTK 98. maddesi gereğince sorumluluğu bulunmamaktadır. Geçici iş görmezlik tazminatının teminat kapsamı dışında olması sebebi ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabul kararı verilmesi hatalı olmuştur. Davalı vekilinin istinaf talebinin bu sebeple kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Anayasa Mahkemesi'nin 09/10/2020 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarih ve 2019/40 Esas 2020/40 Karar sayılı kararı ile KTK'nın 90. Maddesindeki ".... bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlara...." ibaresinin, ikinci cümlesindeki "...ve genel şartlarda ....." ibarelerinin Anayasaya aykırı olduğundan iptaline karar verilmiş ise de, bu iptal kararının somut davada uygulanabilirliğinin tespiti gerekmektedir. Anayasa Mahkemesi tarafından verilen iptal kararları geçmişe etkili değildir. Söz konusu bu kural, 1982 Anayasası'nın 153. maddesinin 5. fıkrasında; "İptal kararları geriye yürümez." şeklinde ifade edilmiştir. Dolayısıyla, verilen iptal kararının, tamamlanmış hukuki durum ya da olaylara etkili olacak şekilde geçmişe dönük olarak uygulanması mümkün görülmemiştir.
HMK'nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
Açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemece geçici iş göremezlik teminat dışı olduğu için davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353/1-b-2. maddeleri gereği ilk derece mahkemesi kararının yeniden hüküm kurulmak üzere ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/09/2019 tarih ve 2017/1302 Esas, 2019/853 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3- Harçlar Kanunu uyarınca davacıdan alınması gereken 54,40 TL karar harcından, peşin yatırılan peşin alınan 29,20 TL ve ıslah ile alınan 44,40 TL olmak üzere toplam 73,60 TL harcın mahsubu ile artan bakiye 19,20 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-HMK'nın 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının bulunması halinde ilgililerine iadesine,
İstinaf giderleri açısından;
7-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
8-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK'nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yetmiş iki bin yetmiş (72.070,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından ( 4.828,80 TL) miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.20.10.2020