Gayrimüslim Kökenli Sözü Hakaret Midir?
Yargıtay 4. Ceza Dairesi
Esas No : 2021/29035
Karar No : 2024/1550
Karar Tarihi : 2024-02-12





Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

Yerel Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu kararı ile sanık hakkında hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi ile dördüncü fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca, 1 yıl 2 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık müdafiinin temyiz isteği; mahkûmiyete konu sözlerin eleştiri niteliğinde olduğu ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle usul ve yasaya aykırı kararın bozulmasına yönelik olduğu belirlenmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

Sanığın kişisel sosyal medya hesabı üzerinden paylaşmış olduğu "Hangi üç kardeşim, hangi üç: 11 MHP milletvekilleri ve Etnik kökenleri" başlıklı bir yazıda milletvekili olan katılana yönelik "Gayrimüslim kökenli." diyerek hakarette bulunduğu iddiasıyla açılan davada, Yerel Mahkemece sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi ve dördüncü fıkrası uyarınca mahkûmiyet kararı verildiği belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE

Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.

Sanığın katılana yönelik sözlerinin, muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, eleştiri niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, mahkûmiyet hükmü kurulması,

Kabule göre de;

a. Sanığın suça konu sözlerinin, katılanın kamu görevinden kaynaklanmaması nedeniyle eylemin 5237 sayılı Kanun'un 125 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamında kaldığı gözetilmeden, üçüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca hüküm kurulması,

b. Sanığın ... isimli kişisel sosyal medya hesabından katılana yönelik yazılar yazması şeklindeki eyleminde, ... sayfasının herkese açık olup olmadığı, yazıların herkes tarafından görülme olanağı olup olmadığı belirlendikten sonra, aleniyet unsurunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırmayla 5237 sayılı Kanunu’nun 125 inci maddesinin dördüncü fıkrasının uygulanması,

Hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN, 1412 sayılı Kanun'un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname'ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

02.2024 tarihinde karar verildi.