MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK'nın 155/1, 62, 52/2-3-4, 50/1-a maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanığın güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili ve sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında 10/11/2009 olarak yazılan suç tarihinin, ihtarnamenin sanığa tebliğ tarihi olan 14/02/2009’dan 5 gün sonrası olan 19/02/2009 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Sanığa atılı güveni kötüye kullanma suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaşma bürosuna tevdii edildiği ancak; uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın, katılan şirketten finansal kiralama sözleşmesi ile kiraladığı, kendisine teslim edilen iş makinası ile ilgili sözleşmeden doğan kira borçlarını ödemediği, yapılan ihtara rağmen de süresinde teslim etmeyerek hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia olunan olayda;
Suç tarihinde yürürlükte bulunan mülga 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunundaki sözleşmeden doğan davaların ticari dava niteliğinde bulunduğu yönündeki 31. madde hükmüne benzer bir düzenlemenin inceleme tarihinde yürürlükte bulunan 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nda yer almaması ve finansal kiralama sözleşmesinin tarafı konumunda bulunan sanığın kira konusu traktörü ticari bir işletmenin faaliyetleri çerçevesinde kiralamamış olduğunun anlaşılması karşısında; eylemin, şikayete tabi olan 5237 sayılı TCK'nın 155/1. maddesinde düzenlenen güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu, müşteki şirket tarafından gönderilen 27/11/2008 tarihli ihtarname, kiralanan makinenin tebliğden itibaren 60 günlük süreyi takip eden 5 gün içinde teslim edilmesi gerektiğine dair ihtarnamenin sanığa 16/12/2008 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarnamede belirtilen sürenin bitim tarihi olan 14/02/2009 tarihinde sanık tarafından iş makinasının teslim edilmediği, bu nedenle 19/02/2009 tarihinin suç tarihi olarak kabulünün gerektiği, katılan şirketin vekili aracılığıyla sanık hakkındaki şikayetinin suç tarihinden 6 ay geçtikten sonra 25/01/2010 tarihinde yapıldığı anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK'nın 73/1-2 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8 maddeleri gereğince sanık hakkındaki kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devam edilmek suretiyle yazılı şekilde suç vasfında hataya düşülerek mahkumiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekili ve sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 25/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.