Özet:
- Davacı dava dilekçesinde, davalı işyerinde 07.30-19.00/19.30 saatleri arasında çalıştığını, ayda 4 kere akşam saat 20.00-21.00 e kadar çalıştığını, hafta sonlarıda çalıştığını, iznini hafta içi kullandığını, yaptığı mesailerin karşılığının ödenmediğini iddia ederek fazla mesai ücreti talebinde bulunmuştur.
- Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacı tanık beyanları gözetilerek davacının haftanın 3 günü hale gitmesi nedeniyle 04:30-19:00 saatleri arasında , 3 gün ise 07:30-19:00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmış ise de, dava dilekçesinde davacının mal alımı için hale gitme iddiası olmadığından maddi vakıaya ilişkin talebin aşılması hatalıdır.
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili özetle; davalı şirkete ait ... Mağazasında 01/03/2006 tarihinde reyon elemanı olarak çalışmaya başladığını, 01/04/2011 tarihinden itibaren de reyon şefi olarak çalıştığını ve iş akdinin 27/06/2014 tarihinde işverence sonlandırıldığını, ihbar tazminatının ödendiğini, kıdem tazminatının ise eksik ödendiğini, diğer alacaklarının ödenmediğini, en son aylık net 1.450,00 TL ücret aldığını, yemek sosyal hakkından faydalandığını, tüm resmi ve dini bayramlarda çalıştığını, işyerinde 07.30-19.00/19.30 saatleri arasında çalıştığını, ayda 4 kere mesaisinin 20.00-21.00 e kadar sürdüğünü, tüm cumartesi-pazar günleri çalıştığını, iznini hafta içi kullandığını ancak yoğunluk olan dönemlerde haftanın 7 günü çalıştığını, kısmi yıllık izin alacağının bulunduğunu, çalıştığı sürece gördüğü baskı ve kötü muamele sebebiyle psikolojisinin bozulduğunu ve antidepresan ilaç kullanmaya başladığını, şirketin kendi kusuru ile kuru gıda reyon şefi varken ikincisini alması ve sonra da kendisini Eskişehir' e göndererek ailesinden, sosyal hayatından ayırması dolayısıyla çöküntüye uğradığını iddia ederek; manevi tazminat, bakiye kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili özetle; davacının belirsiz alacak davası açmasında hukuki yarar bulunmadığından davanın usulden reddi gerektiğini, zamanaşımı def'ilerinin bulunduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşmede 270 saatlik fazla mesai ücretinin aylık ücrete dahil olduğunun kararlaştırıldığını, işverenden fazla mesai yapması için talimat aldığını ispatlayamayan davacının fazla mesai ücreti talep edemeyeceğini, davacının çalışma süresi ve ücretinin resmi kayıtlarda görüldüğü gibi olduğunu, davacının fazla mesai iddialarının asılsız olduğunu, geçerli nedenle iş akdi feshedilen davacının tüm yasal haklarının ödendiğini, manevi tazminat unsurlarının somut olayda oluşmadığını, davacının kıdem tazminatının giydirilmiş ücreti üzerinden hesaplanarak ödendiğini, hafta tatili çalışmalarının ücret olarak ödendiğini veya serbest zaman kullandırıldığını, istisnai olarak genel tatil günlerinde çalışması halinde ücretinin ödendiğini, ücretli izinlerine ilişkin alacağı kalmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta; davacının iş akdi kıdem tazminatı ödenerek feshedilmiş olup, kıdem tazminatının tamamının ödendiği ve davacının bakiye kıdem tazminat alacağının bulunmadığı anlaşıldığından, kıdem tazminatı talebinin reddi yerine, kabulü hatalıdır.
3-Davacı dava dilekçesinde, davalı işyerinde 07.30-19.00/19.30 saatleri arasında çalıştığını, ayda 4 kere akşam saat 20.00-21.00 e kadar çalıştığını, hafta sonlarıda çalıştığını, iznini hafta içi kullandığını, yaptığı mesailerin karşılığının ödenmediğini iddia ederek fazla mesai ücreti talebinde bulunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacı tanık beyanları gözetilerek davacının haftanın 3 günü hale gitmesi nedeniyle 04:30-19:00 saatleri arasında , 3 gün ise 07:30-19:00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmış ise de, dava dilekçesinde davacının mal alımı için hale gitme iddiası olmadığından maddi vakıaya ilişkin talebin aşılması hatalıdır.
Davacının haftanın 6 günü 07:30-19:00 saatleri arasında çalıştığı bu çalışmada günlük 1.5 saat ara dinlenme süresi düşülerek haftalık 15 saat fazla mesai yaptığı, ayrıca 01/03/2011 tarihli iş sözleşmesindeki hüküm gereğince 01/03/2011 tarihinden itibaren fazla mesai ücrete dahil olduğundan 270 saatlik fazla mesai süresi haftalık değerlendirilerek ve dosyaya sunulan fazla mesai karşılığında serbest zaman kullanımına dair belgelerde gözetilerek hesaplandıktan sonra, yine aynı oranda karineye dayalı makul indirim yapılıp, kalan tutardan 2010 yılının Mayıs ayı bordrosundaki fazla mesai ücreti tahakkuku mahsup edilerek sonuca gidilmesi gerekirken, talep aşılarak hüküm kurulması hatalıdır. Hesaplama yapılırken, yine dava tarihinden itibaren zamanaşımının gözetilmesi gerektiğide gözden kaçırılmamalıdır.
4-Dosyadaki ücret bordroları incelendiğinde; 2010 yılının 1, 5, 9. ve 11. aylar ile 2011 yılının 1. ayında çalışma karşılığı genel tatil ücretlerinin tahakkuk ettirilerek davacıya ödendiği anlaşıldığından, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, genel tatil ücreti hesaplanırken bu ayların dışlanmaması da isabetsizdir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.