
Özet:
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 21.01.2025 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı ... vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılardan ... A.Ş.'nin “... ...” projesinin tanıtımı için bir çalışma yapması amacıyla davacıyı başka şirketler ile birlikte konkura davet ettiğini, davacının projenin duyurulması için gerekli tüm tanıtım yöntemlerini içerir şekilde eksiksiz olarak ... A.Ş.'ye sunduğunu ve gönderdiğini, projenin çok beğenildiğinin bildirildiğini, fakat herhangi bir sözleşme imzalanmadığını, bir süre sonra ... ... Mall'ın tanıtımına başlandığını ve davacının kampanyada kendi projesinin ve projede sübut bulan fikirlerinin aynen kullanıldığını fark ettiğini, davacının ... ... Mall için hazırladığı projenin intihal suretiyle hiçbir bedel ödenmeksizin ... ... Mail'ın tanıtım ve reklamlarında kullanıldığını ileri sürerek, davalıların davacının mali ve manevi haklarını ihlâl ettiklerinin tespitine, bedeli ödenmeyen davacı projesinin ... ... Mall tanıtımlarında kullanılmasının yasaklanmasına, ihlâl edilen umuma arz, adın belirtilmesi ve eserde değişiklik yapılmasını yasaklamaya ilişkin üç adet manevi hak nedeniyle beheri için 50.000,00 TL olmak üzere toplam 150.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, belirsiz alacak davası olarak saptanacak muhtemel proje bedelinin 5846 sayılı Fikir Ve Sanat Eserleri Kanunu'nun
(FSEK) 68. maddesi uyarınca üç misli olacak şekilde hesaplanmak üzere şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve ... Reklam Ajansı'nın elde ettiği kar belirlendiğinde arttırılmak üzere FSEK'in 70/2-3 hükümleri uyarınca kâra ilişkin 1.000,00 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, hüküm özetinin Türkiye'de yayın yapan tirajı en yüksek üç gazeteden birinde ilânına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... ... Gayrimenkul Geliştirme A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, davacının İdeascop Yaratıcı Marka İletişimi tüzel kişiliği yerine dava açamayacağını, fikir hırsızlığının gerçek kişilerce yapılabileceğini, müvekkilinin tüzel kişi olduğunu, yaşam mahalleri (otel, rezidans), ofis, alışveriş merkezinden oluşan ve 2016 sonu, 2017 başlarında bitirilmesi planlanan 4 fonksiyonlu “... ..." projesinin inşa aşamasında da tanıtımının yapılabilmesi için gerek projeye ilişkin görsellerin, gerek başka ajans tarafından hazırlanan tanıtım filmlerinin 2012 yılından itibaren umuma arz edilmeye başlandığını, projenin en temel dayanağı olan “her şeyin bir arada bir kare içinde” bulunması konseptinin sunulduğunu, konkura 15 reklâm ajansının davet edildiği ve hepsinin projelerindeki ortak noktanın genelde “kare”, “İstanbul” ve “moda” olduğunu, tüm reklâm ajanslarının davacı gibi ... ...'e ilişkin görselleri kare içinde projelendirdiklerini, davacının hazırladığı projenin ve bu projedeki “hayat bu karede” cümlesinin davacının hususiyetini taşımadığı ve eser niteliğinden yoksun bulunduğunu, müvekkilinin diğer davalının projesini kullandığını, diğer davalının davacının projesinden fikir hırsızlığı yapıp yapmadığını ... A.Ş.'nin bilmesine imkân bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ...Ş. vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, konkura katılan ... ajanslarından markanın isminde geçen “...” kelimesinden de anlaşılacağı üzere özellikle kare ve İstanbul teması üzerinde durularak örnek bir çalışma yapılmasının talep edildiğini, intihal yarattığı iddia edilen Kız Kulesi ve Galata Kulesi'nin kullanımının da bizzat ... A.Ş.'nin talebi doğrultusunda gerçekleştirildiğini, davacının yaptığı çalışmanın eser niteliği bulunmadığını, davacı tarafından oluşturulduğu iddia edilen “hayat bu karede” ifadesinin de özgünlük ve sahibinin hususiyetini taşıma özelliklerinden yoksun bulunduğunu, resimlerin kare dışına taşırılmasının ise davacının tekelinde olmadığı ve sektörde herkes tarafından kullanılan bir teknik olduğunu, davacı sunumunun en son fotoğrafındaki binalara benzediği iddia edilen taşınmazların, alışveriş merkezinin kendi binaları olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı şirketin ... ... Mall projesinin tanıtımı amacıyla başlattığı reklam çalışmalarına davacı tarafça hazırlanan reklam projesinin sunumunun yapıldığı, ancak daha sonra davacı ... A.Ş.'nin davacı ile değil diğer davalı ...Ş. ile reklam ve tanıtım çalışması yapmaya karar verdiği, yapılan reklam ve tanıtım faaliyetlerinde kullanılan “kare içerisinde kare” “kare içerisinde fotoğraf", “kare dışına taşan fotoğraf” çalışmalarının davacının sunumunu yaptığı reklam konsepti ile esinlenme sınırını aşacak derecede benzer oldukları, ayrıca davacı tarafından geliştirilen “hayat bu karede” sloganına benzer olduğu uzman bilirkişilerce tespit edilen “bir kerede bir karede” sloganının kullanıldığı, bu şekilde “kare” konsepti vurgulanacak şekilde değiştirildiği, davacının reklam çalışmasında yer alan bu görsellerin ve "bir kerede bir karede" sloganının FSEK'in 1/1-B-a hükmünde belirtildiği şekilde davacının hususiyetini taşıyan ve 2. ve 4. maddelerinde tanımlanan ilim ve edebiyat eseri ve güzel sanat eseri niteliğinde oldukları, özgün çalışmalar olan “kare içerisinde kare” “kare içerisinde fotoğraf", “kare dışına taşan fotoğraf” çalışmalarının ve “hayat bu karede” sloganının bu konuda uzmanlığı olmayan ... A.Ş. tarafından bulunmasının ve geliştirilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı, eser sahibi olan davacının FSEK'in 22. maddesinde yer alan çoğaltma ve 23. maddesinde yer alan yayma haklarının davalılar tarafından ihlal edildiği, ayrıca FSEK'in 14. maddesindeki umuma arz ve 16. maddesindeki eserde değişiklik yapılması manevi haklarının da ihlal edildiği, reklam ve tanıtım işinde adın belirtilmesi gerekmediğinden FSEK'in 15. maddesindeki adın belirtilmesi manevi hakkının ihlal edilmediği, davacının ihlal edilen bu mali ve manevi haklarından dolayı FSEK'in 67. maddesi uyarınca tecavüzün ref'ini, hükmün ilanını, 68/2. maddesi uyarınca üç katı kadar telif tazminatı, 69. maddesi uyarınca tecavüzün men'ini, 70. maddesi uyarınca maddi ve manevi tazminat ile temin edilen gelirin de kendisine verilmesini talep edebileceği, alınan bilirkişi raporu ile davalı ...Ş.'nin karlılık oranına göre ajans hizmet bedeli olarak diğer davalıdan elde ettiği karın 47.858,17 TL olduğu tespit edildiği, diğer tanıtım faaliyetlerinden elde edilen gelirin davacının eseriyle ilgisinin bulunmadığı, davalıların elde ettiği karın da bu kadar olduğu, davacının FSEK'in 68/2. maddesi uyarınca bu bedelin üç katı olan 143.574,51 TL tazminat talep edebileceği, bu tazminatın elde edilen kardan indirilmesi halinde davacıya ödenmesi gereken tazminat tutarının değişmeyeceği, ayrıca davacının FSEK'te yer alan manevi haklarına da tecavüz edildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, davacının davalı ... ... Gayrimenkul Geliştirme A.Ş. için ... ... MALL konusunda hazırladığı reklam konseptinin davalılar tarafından izinsiz olarak kullanılmış olması nedeniyle FSEK'in 68.maddesi uyarınca telif ücretinin 3 katı kadar 143.574,51 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 50.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalıların davaya konu reklam konseptine muhtemel tecavüzlerinin önlenmesine, hüküm özetinin ülke çapında yayın yapan tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde masrafı davalılardan alınmak suretiyle 1 kez ilanına, fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm, taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, eserden kaynaklı haklara tecavüzün tespiti, men'i, ref'i, maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından taraf vekillerinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava dilekçesi ile eserden kaynaklanan haklara tecavüzün tespitine karar verilmesi de talep edilmiş olup İlk Derece Mahkemesince karar içeriğinde davalıların eylemlerinin davacının eserden kaynaklanan haklarına tecavüz oluşturduğu belirtilmekle birlikte, hüküm fıkrasında bu talebin kabulü yönünde bir karar verilmemiştir. Bu itibarla İlk Derece Mahkemesince tecavüzün tespitine de karar verilmesi gerekirken bu hususta karar verilmemesi bozmayı gerektirmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesiyle FSEK'in 68/1 hükmüne göre muhtemel proje bedelinin üç katı maddi tazminat ve 70/3. bendi hükmüne göre davalılardan ... A.Ş.'nin elde ettiği kâra ilişkin maddi tazminat talebinde bulunmuştur. FSEK'in 68/1 hükmü "Eseri, icrayı, fonogramı veya yapımları hak sahiplerinden bu Kanuna uygun yazılı izni almadan, işleyen, çoğaltan, çoğaltılmış nüshaları yayan, temsil eden veya hertürlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletenlerden, izni alınmamış hak sahipleri sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya bu Kanun hükümleri uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin en çok üç kat fazlasını isteyebilir." şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun'un 70/3. bendi hükmü ise "Birinci ve ikinci fıkralardaki hallerde, tecavüze uğrayan kimse tazminattan başka temin edilen karın kendisine verilmesini de istiyebilir. Bu halde 68 inci madde uyarınca talep edilen bedel indirilir." şeklindedir. FSEK'in 68/1. bendi hükmüne göre eser sahibinin kendisiyle sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya rayiç bedelin belirlenmesi suretiyle tazminata hükmedilmesi gerekmektedir. FSEK'in 70/3. bendi hükmüne göre ise eserden kaynaklanan haklara tecavüzde bulunan tarafın bu eylem nedeniyle elde ettiği kâr belirlenerek şayet bu miktar FSEK'in 68/1. bendi hükmüne göre belirlenen tazminattan yüksek ise 68. maddeye göre belirlenen tazminat 70/3. bendi hükmüne göre belirlenen tazminattan indirilerek karar verilmesi gerekmektedir. Bu aşamada şu hususu belirtmek gerekir ki; aynı eylemler nedeniyle FSEK'in hem 68. hem de 70/3. bendi hükmüne göre iki ayrı tazminata hükmedilmesi de mümkün değildir. İlk Derece Mahkemesince FSEK'in 70/3. bendi hükmüne göre davalının elde ettiği kâr belirlenmiş ve belirlenen bu kâr FSEK 68. maddesine göre 3 ile çarpılarak maddi tazminata hükmedilmiş yani FSEK'in 68. maddesi ve 70/3. bendi hükmü karıştırılarak kanunda olmayan bir şekilde maddi tazminata hükmedilmiştir. İlk Derece Mahkemesince yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak öncelikle davacı ile davalı ... A.Ş. arasında yapılması kararlaştırılan reklam çalışmasının süresi ve mahiyeti ortaya konulmalı, bu iş için varsa taraflarca sunulan emsal sözleşmeler değerlendirilerek taraflar arasında bir sözleşme yapılsaydı davacının isteyebileceği sözleşme bedeli belirlenmeli, bu bedel belirlenemiyorsa bilirkişiler tarafından yapılması planlanan işin piyasa şartlarındaki rayiç bedeli belirlenerek ortaya çıkan neticeye göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hatalı tazminat hesabı yapılması doğru görülmeyip hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
FSEK'in 68. maddesine göre tazminata hükmedilebilmesi durumunda, hak sahibi ile mütecaviz arasında farazi sözleşme ilişkisi kurulduğundan o ana kadar ki kullanımlar kanuna uygun hale gelir. Bu nedenle sadece karar tarihinden itibaren tecavüzün önlenmesine karar verilmesi gerekirken bu ayrım yapılmadan tümden tecavüzün önlenmesine karar verilmesi doğru görülmeyip hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
VI. SONUÇ:
Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle de davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1 hükmü uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 28.000,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istekleri hâlinde ilgililere iadesine, 22.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.