Taraflar arasında görülen davada Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce bozmaya uyularak verilen 28.11.2017 tarih ve 2016/423-2017/523 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı şirketin mobilya sektöründe münhasıran gençlere ve çocuklara yönelik mobilyalar üreten, gençler için tasarlanmış mobilyaları üretmeyi meslek edinen ilk ve tek firma olduğunu, davacı adına tescilli 2003/02266 nolu karyola, 2005/03318 nolu gardrop ve iki kapılı dolap, 2006/00010 nolu iki kapılı dolap, 2003/02431 nolu karyola ve şifonyer, 2006/00018 nolu gardrop ve şifonyer, 2006/00019 nolu gardrop, şifonyer ve yatak ile 2006/00010 nolu 3 kapılı dolap tasarımlarının davalı tarafından aynı ve belirgin biçimde benzerlerinin haksız olarak taklit edilip üretilerek ve satışa sunulduğunu, davalının bu şekildeki haksız eylemi ile hem tüketicileri aldattığı gibi müvekkilinin ticari itibarını da zedelediğini ileri sürerek, tasarıma tecavüzün önlenmesini, 554 sayılı KHK 52/2-c, 53. maddesi uyarınca 10.000,-TL maddi tazminatın faizi ile tahsilini ve kararın masrafları davalıdan alınarak tirajı en yüksek ulusal iki gazete ile ulusal yayın yapan bir televizyon ve radyoda ilan edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ürünlerinin davacının tasarımlarına benzemediğini savunarak davanın reddini talep ve dava etmiş, karşı davasında ise, asıl davanın dayanağı olan davacı tasarımlarının yeni ve ayırt edici olmadığını ileri sürerek tasarımların hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, karşı davada hükümsüzlüğü istenen davalı adına tescilli tasarımların yeni ve ayırt edici olduğu gerekçesiyle karşı davanın reddine, asıl davada davalı tarafından üretilen bir kısım ürünlerin davacının bir kısım tescilli tasarımlarının benzeri olduğu, davacının 2006/0019 tescil nolu "Karyola" tasarımına dair iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile, davalının vaki tecavüzünün 554 sayılı KHK. 48/a ve 49. mad. gereğince durdurulması ve önlenmesine, üretimde kullanılan araçlar ile vasıtaların başka ürünlerin üretimlerinde de kullanıldığı anlaşıldığından bunlara el konulmasına ilişkin istemin reddine, 554 sayılı KHK'nın 59. maddesi gereğince hüküm kesinleştiğinde karar özetinin gideri davalıdan alınmak suretiyle ülke genelinde yayınlanan ve tirajı 50.000 üzerinde bulunan bir gazetede 1 kez ilanına, davacının 2006/0019 Nolu “ karyola “ tasarımı ile fazlaya ilişkin davasının reddine, maddi tazminat davasında davacının davanın kısmen kabulüne, her tasarım için ayrı ayrı tesaplanan toplam 5.195,58 TL maddi tazminatın 554 sayılı K.H.K. 52-c 53 maddesi uyarınca dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava, endüstriyel tasarıma tecavüzün önlenmesi ve maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dairemizin önceki bozma ilamında, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi ile, davacının 2003/02266 sayılı araba şeklindeki yatak tasarımına tecavüz ettiğini iddia ettiği davalı ürününün, davacı tasarımına değil, dava dışı... adına tescilli tasarıma konu ürün olduğunun davalı yanca ileri sürüldüğü ve davalının dava dışı... ile yaptığı tasarım lisans sözleşmesini ibraz ettiği, bu durumda Mahkemece, davalının dava konusu ürününün... adına tescilli tasarım kapsamında lisans yoluyla üretilen ürün mü, yoksa davacı adına tescilli tasarıma tecavüz yoluyla üretilen bir ürün mü olduğu hususlarının belirlenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, davalının bu savunması değerlendirilmeksizin bu ürün yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle kararın davalı yararına bozulmasına, bozma sebep ve şekline göre taraf vekillerinin tazminatın miktarına yönelik sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek olmadığına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulmuş, ancak, bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın yeniden aynı hüküm kurulmuştur. Açıklanan nedenlerle davalının söz konusu ürünü, üçüncü kişi... adına tescilli tasarım lisansına dayalı olarak üretip üretmediği belirlenmeksizin anılan ürün yönünden davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre taraf vekillerinin tazminatın miktarına yönelik sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin tazminatın miktarına yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 05.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.